X

The Hand of God: Kendi şansını yaratmak üzerine

Şans mı, çok çalışmak mı, strateji mi? Hayatımızın olduğu yere ulaşmasını etkileyen faktörleri düşünürken farklı farklı sebepler sıralayabiliyoruz. Siz de kendi kendine sürekli soru soran bir yapıya sahipseniz başarısızlığı daha çok kendinize, başarıyı ise dışsal faktörlere, özellikle şansa yoruyor olabilirsiniz. Zaman içinde şansın önemini hep görmüşümdür ama onu yaratan adımları yıllar içinde nasıl attığımızı da gözden kaçırdığımızı hep fark etmişimdir. The Hand of God filmini izlerken de insanın yaşamının devamına etki edecek büyük bir şans (?) için nelerin gerektiğini düşündüm.

Napoli’nin sıcak günlerinde geçen, kültürüyle ve atmosferiyle insanı zaman zaman farklı anlara götüren, şaşırtıcı ve bir o kadar da sarsıcı bir film. Her biri kültürel olarak birbirine çok benzese de yaşanmışlık ve öncelikler açısından oldukça farklı bireylerden oluşan büyük ailenin neler yaşayacağını ilk sahneden kestirmek zor. Filmi izlerken her karakterin yerine kendimizi az da olsa koyup farklı ve derin düşüncelere dalabiliyoruz. Paolo Sorrentino’nun kendi hayatından esinlenerek çektiği bu film yeni heyecanları, yeni deneyimleri, hem de içsel mücadeleleri çok farklı şekilde ele alıyor.

Bazen acının büyük kararları almakta hayatımıza ne kadar etki edebileceğini görüyoruz. Öz güven, kendinden emin olmak çoğu zaman insanların fark edilmesinde ve kabul görmesinde önemli oluyor. İçine kapanık yapısıyla Fabietto, büyük travmalar ardından değişen yapısı, edindiği deneyimleri bir büyüme süreci veya kabuklarını kırma hikayesi olarak karşımıza çıkıyor. Maradona’nın tarihe kazınmış eli ile gol attığı maç hem Napoli futbolunun hem de Fabietto’nun hayatında bir dönüm noktası oluyor.

Fabietto’nun teyzesi rolündeki Patrizia bir kadın olarak filmde deneyimledikleri ve umursamaz davranışlarıyla, Fabietto’nun büyüme sürecinde en az şans faktörü ve diğer deneyimler kadar etkili oluyor. Sevdiğin birinin deneyimlediği acılara engel olamamak, çaresizlik ve bir yandan da her durumda hayranlık duymak, gençlik yıllarında belki de deneyimlenmiş en büyütücü süreçlerden. 

Günün sonunda ne olmak istediğine karar verirken hayatındaki pek çok deneyim, çalkantı, korku onu ünlü bir film yönetmeniyle buluşturuyor ve Fabietto ne istediğini ilk kez dile getirebiliyor. Ünlü yönetmenden aldığı tavsiyeler onu yeni bir yolculuğa çıkarmak için büyük bir şans belki ama içsel mücadelesi de bu anı yaratıyor.

Paolo Sorrentino pek çok başarılı filme imza atmış, Golden Globe ödüllü, İtalyan sinemasının ünlü bir yönetmeni. Geçtiği yol ve deneyimleri pek çok yerde aşılamayacak, mümkünü olmayan, bırakıp gitmelik gibi görülen talihsizliklerle dolu gibi gözüküyor. Nereden bakıldığına bağlı olarak hayatın bize sunduklarını ya kullanıyoruz ya da bir kenara atıyoruz. Bazen cesaret, bazen çok istemek ve bir tutkuya sahip olmak kapıların açılmasını sağlıyor. Tutkuluysanız ve deneyimin olumsuzluğundan değil, öğreticiliğinden fayda sağlıyorsanız hayatın şans olduğunu sandığınız anlarını deneyimliyorsunuz. Şansınızı sizin yaratacağınız bir hayat var önünüzde. Bunun için denemeniz, zorluklardan güçlenerek çıkmanız ve bence arkanıza çok bakmamanız gerekiyor. Geçmişin öğrenimlerle dolu anlarını artırıp bugünümüze farklı ve çeşitli deneyimler kazandırmak, geleceği kurarken çok işimize yarıyor ve yaramaya devam edecek.

İlginizi çekebilir: 4 adımda rutinin dışına çıkın: 2022’de değişime rutinlerden başlayın

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale