“Hayal gücü, bir gerçeği tezahür ettirebilen bir güçtür. Kendinize sınırlar koymayın, diğerleri bunu sizin için yapar.”
James Cameron
Bugün sizlerle birlikte yepyeni bir yolculuğa çıkacağız. Ben çok heyecanlıyım çünkü bu yolculukta birlikte değerlendireceğimiz tezahür konusu insan olarak bulunduğumuz bu hayatta bizlere bahşedilmiş sihirli bir kavram. Bu yazı dizimde sizlerle birlikte hayatınızda gerçekleşmesini istediğiniz, yani tezahür etmesini istediğiniz bir amacı veya şeyi belirlemenizi isteyeceğim. Her hafta buradan sizlere önereceğim çalışmalar ile bu yazı dizisinin tezahürünü hedeflediğiniz şeyin gerçekleşmesi için yardımcı olmasını diliyorum. Şu an bu cümleleri okuyan bir kişinin bile hayatında istediği bir akışa yol olabilmek benim en büyük mutluluğum olacak. Bu yazı dizisi bu yüzden tamamıyla sizler için ve sizlerin hayatınızda bir yol olabilmek için hazırlanacak…
İlk yazımda sizlerle birlikte tezahürün anlamı ve akışı konularında derin bir değerlendirme yapmak isterim. İngilizce “Manifestation” olarak olarak geçen tezahür, sözlük anlamıyla ortaya çıkmak, kendini göstermek ve belirmek anlamlarına gelmektedir. Sadece bu tanıma baktığımızda bile tezahürün anlamamız gereken ilk ve en önemli içeriğini görürüz: Ortaya çıkmadan önce veya belirmeden önce orada olduğu!
Bir şey kendini göstermeden, yani tezahür etmeden, diğer bir anlatım ile görünür olmadan önce de fikir olarak, niyet olarak, enerji olarak olmalıdır. Bizler bu enerjinin, bu niyetin, bu fikrin maddeye bürünmüş halini ancak görebilir veya tezahür olarak nitelendiririz. Oysa hayatımızda olmasını istediğimiz bu şey, fiziksel olarak belirmesinden çok daha önce frekans bulmuştur, yani bir fikir olarak, istek olarak, belki niyetimiz olarak aslında kalbimizdedir.
İşte bu aşama hayatımızda tezahür etmesini istediğimiz olay veya şeyler için en fazla zaman ayırmamız ve çalışmamız gereken bölüm. Yani ne istediğimizi, hayatımızda neyin tezahür etmesini istediğimizi tüm açıklığı ve detayları ile belirleyebilmek. Hemen bir örnek ile açıklayalım; diyelim ki istediğimiz şey bir arabaya sahip olmak… Bu araba ne renk olacak, hangi model olacak, hangi özelliklere sahip olacak, onu gördüğümüzde ne hissedeceğiz, detayları ne olacak? Tüm bu soruların cevapları da bu isteğe bağlanmalı ki biz bu enerjiyi fiziksel gerçekliğe dönüştürmeye katkı verebilelim.
Şöyle düşünelim, bizler tüm dilekleri duyan yüksek bir gücüz ve bir kişi şöyle bir istekte bulunuyor: “Bir arabam olsun” ve diğer bir kişi ise “Üstü açık kırmızı renk X marka X yılında üretilmiş, beni çok konforlu ve havalı hissettiren, bindiğimde tüm dileklerimin gerçek olduğunu söyleyebileceğim bir arabam olsun.” Bunlardan hangisine yanıt vermek isterdik veya her ikisine de yanıt verecek olsak hangisi bizi daha fazla heyecanlandırırdı? Benim açımdan cevap iki numaralı istek, çünkü bu istekte her şey tüm detayıyla ve duygusuyla tanımlanmış durumda. Bunu gerçekleştirmek enerjiye enerji katar, dünyaya güzel bir anlam getireceğimi düşündürürdü!
Bu hafta bu yazımda bana eşlik ediyorsanız ve hayatınızda tezahür etmesini istediğiniz bir dileğiniz varsa kendinize zaman ayırmanızı isterim. Ne istiyorsunuz? Tüm detaylarıyla ve olduğu durumda sizi nasıl hissettireceği ile, yani hangi duygu ve enerjiyi size sağlayacağı ile birlikte tek tek not almanızı ve yazdıklarınızı sesli olarak kendinize okumanızı öneriyorum. Yazdıklarınız hakkında hafta boyunca düşünmenizi istiyorum. Bu, tezahür için en temel adım. Gelecek hafta yeni bir adımda birlikte çalışacağız. Sizlerle birlikte bu yolculukta ben de dileğime odaklanarak buradan hayatımda gerçekleşen durumları ayrıca paylaşacağım.
Yeni bir maceraya hoş geldiniz! Tüm dileklerinizin gerçek olması dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Bolluk bilmecesi: Yaklaşımımızla yaşamımızdaki bolluğu artırabilir miyiz?