X

Tetiklenmelerinizin farkında mısınız: Sevgiye dair kodlarınız nerede belirleniyor?

“Lütfen beni bırakma, sensiz yaşayamam!”
“Ama ben senin için bunları yaptım…”

Üzgünüm ama bunlar sevgi cümleleri değil! Günümüzde her şeyi birbirine karıştırdığımız için, ilişkilerde sevgimizi göstermek isterken aslında gösteremediğimizin farkında mısınız? İlişki derken, sadece sevgililik hallerimiz olarak düşünmeyin! Arkadaşlık ilişkileri, iş ilişkileri… İletişim kurduğumuz her şey bu bağın ürünü. Ve bu bağlar kişinin kendine yeniden ve yeniden yaklaşması için çok güzel bir fırsat! Nasıl mı?

Çünkü geçmiş deneyimler görülmek ve iyileşmek için bizi tetikleyecek ve her tetiklenmede iki olasılığımız olacak: Onların esiri olmak ve eski kalıplarımızı tekrar etmek ya da onlardan özgürleşmek ve onları görmek.

Tetiklenmek ne demek?

Farkında bile olmadan bazen gerçekleşmemiş, sadece zihnindeki bir olasılığın ya da gerçekleşmiş şu anki deneyimin içinde hoş olmayan bedende beliren sıkışıklık ve bu sıkışıklığı izleyen davranış kalıplarımız…

Geçmiş vahşi deneyimler, elbet geçiyor. Ne geçmiyor ki? Ama insanlığımızın bazı şeyleri geçirmek için yok sayma gücü inanılmaz ve evet, burası kendi kendimize her şeyi karıştırdığımız yerin kendisi.

Anne ve baba ile kurulan ilişki her şeyin temeli. Tüm tetiklenmelerin, sevgiye dair tüm kodlarımızın belirlendiği yer, onlarla kurduğumuz ya da kuramadığımız bu bağdan kaynaklıyor. Sonra iş, arkadaşlık, sevgili ilişkilerinde burada oluşan kodların ve hallerin sağlamasını yaşıyoruz. İş ya da özel hayatın içinde bu yüzden o kadını ya da o adamı suçlu ilan ediyoruz. Olayın altına bakmak, toprağımızın altını kazmak aklımıza gelmiyor. Sonra başka bir deneyimin içinde yeniden benzer şeyler yaşıyoruz ve soruyoruz: Neden aynı şeyler oluyor?

Örneğin birlikte mutlu olduğunuz sevgiliniz var ama ve bu ilişkinin içine geçmiş deneyimlerden kaybetme korkunuzu taşıyorsunuz. Ufacık bir durum, bir mesaj, bir davranış kalıbı sizin bu korkunuzu yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Sevgiliniz neden tepki verdiğinizi anlamıyor, büyük bir ihtimal siz de bilmiyorsunuz. “Bir davranışım yüzünden beni bırakıp gidiyorsun, neden bana ilgi göstermiyorsun?” demeye başlıyorsunuz. Bedeninizde anlamadığınız bir sıkışıklık hissediyorsunuz. Belki nefesiniz sığlaşıyor, belki kalp atışınız hızlanıyor. O an için bedeniniz gerçekten sevgiliniz sizi terk etmiş gibi tepkiler vermeye başlıyor.

İşte, burası tetiklenme yeriniz. Ve her tetiklendiğinizde ezberlenilmiş, kalıplaşmış bir davranış biçimi vardır: Belki kaçmak, belki karşınızdakileri suçlamak, bağırmak… Bu ezbere kalıplarınızı eyleme geçirip bu şekilde seneler geçirebilirsiniz.

Zor olan tetiklendiğinizi fark etmek, hemen tepki vermek yerine, önce bedeni gözlemlemek, nerede ne gibi hisler olduğunu görmek ve onu bu ana davet etmek. Kendinizi dedektif gibi gözlemlediğinizde ezbere davranış kalıplarınızın olduğu yeri görebilir ve yeni bir seçim yapabilirsiniz. (Arkadaşlar, bu tek seferlik değil, hayat farklı suretlerde bizi tetikleyecek ama biz kendimiz hakkında ne kadar şeyin bilincinde olursak her deneyimin içinden geçmek daha kolaylaşacaktır.)

Her tetiklenme, karanlığın ışığa kavuşması için bir fırsattır.

Herhangi bir ilişkinin içinde eski yaralar, iyileşmek istediğinde bizi tetikler. Eski sevgilileri, eski iş arkadaşlarını suçlu ilan etmek çok kolaydır. Oysa büyük resimden baktığımızda her karanlık deneyim ışığa kavuşmak istediğinde kendine eninde sonunda olayları, insanları seçer!

Eminim hepimizin bu konuda çantası dolu! Hayatımızda en az bir kez “Lütfen beni bırakma, sensiz yaşamam!” cümlesini söylerken kendimizi bulduk. Dürüst olmak gerekirse, ben de söyledim. O zamanlar sevgi için savaşmak gerektiğini zannediyordum, öyle öğrenmiştim. Benim de ezbere davranış kalıbım buydu!

Canım hayat, bana kendi halımın altına baktırmak için sağ olsun öyle deneyimler yaşattı ki, sonunda Özde’ye başımı çevirip onunla ilgilenebildim. Ve bu, aslında gerçek sevginin birkaç adım geri çekilmekte ve her halimle sevgiyi hak ettiğimi görebilmekte saklı olduğunu idrak ettirdi!

Çok şükür!

Günün sonunda her şey bizimle ilgili değil mi? O yüzden insan olma deneyiminin hakkını verebilmemiz için kendi varlığımıza özenle yaklaşıp onu tüm yaralarıyla kabul edebildikçe tetiklenmelerimizi daha net görebilecek, her deneyimin yeni olduğunu hatırlayacak ve karanlığımız kapsanacak ve kapsandıkça bizim tutsaklığımız bitecek ve özgürleşeceğiz!
“Sen, beni tamamlıyorsun, sensiz yaşayamam, senin için bunları yaptım, beni bırakma!”

Bunlar sevgi cümlesi değil!
Görebileceğiniz en büyük sevgi karşılaşması, bakışları kalbinize çevirip şunları diyebilmekte saklı:

“Sen beni tamamlıyorsun.
Sensiz yaşayamam!
Seni seviyorum!”

İşte ancak o zaman sahip olduğumuzu paylaşabilmeye başlayabiliriz.

İlginizi çekebilir: Tavşan deliğini keşfetme zamanı: Çocukluk yaralarınızı şefkatle iyileştirin

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 



İlgili Makale