Tesla Motors CEO’su Elon Musk ve ilham veren başarı öyküsü

Günümüzde beyaz yakalı çoğu çalışan, birikim yapıp hayatın aşamaları olarak kanıksanmış evlilik, kariyer vb. konular nedeniyle çocukluk hayallerini ne yazık ki unutuyor. Bugün, aynı birikimleri yaptığı halde, bu birikimleri yeni fikirleri hayata geçirmek için kullanmayı tercih eden; bu uğurda büyük riskler alan ve başladığı her yeni projede çocukluk hayallerine bir kez daha sarılan birinden bahsedeceğiz size: Elon Musk.

Bir internet girişimcisi olarak Elon Musk

Elon Musk, x.com, zip2 gibi şirketleri kurduğunda sıradan bir internet girişimcisi gibi değerlendiriliyordu. Zip2 adlı e-posta ödeme sistemi, PayPal online ödeme sistemi bünyesine katıldıktan sonra kazandığı başarının ardınan “çok başarılı bir internet girişimcisi” olarak tanınmaya başladı. Ve tabii PayPal’da CEO olarak devam ederken ortakları tarafından şirketten, farklı bir vizyona sahip olması dolayısıyla kovulmasının ardından yaptıklarıyla bir idole dönüşmeye başladı.

Paypal’dan ayrılırken aldığı 10 milyon dolarlık tazminatın faiziyle bile rüya gibi bir hayat yaşayabileceği halde hayallerinin peşinden koşmayı tercih eden Elon Musk, parayı daha çok para kazanmak için değil, çocukluk hayallerini – ve elbette bizlerin hayallerini- gerçekleştirmek için kullanıyor.

Dünya dışı hayaller ve SpaceX

Elon Musk, dünya çapında büyük yankı uyandıran girişimi SpaceX’i kurduğunda Mars’ta bir sera kurup çeşitli tohumların yetişmesini sağlayarak ufak çapta bir hayat başlatılabileceğini düşünüyor ve bu düşüncesini gerçekleştirmek istiyordu. Bunun için Rusya’dan kullanılmış roketler satın alıp denemelere başlamak için Rusya’nın yolunu tutan Musk, istediğini alamadan ABD’ye geri döndüğünde kendi roketini kendisi üretmeyi çoktan kafasına koymuştu!

İşte SpaceX tam da bu noktada devreye girecekti. Roket maliyetini azaltmayı amaçlayan SpaceX sayesinde, uzaya gitme denemelerinin en pahalı kalemi ortadan kaldırılmış olacaktı. Normalde yalnızca bir defa kullanılabilen bu roketlerin daha kullanışlı bir hale getirilmesi adına, fırlatıldıktan sonra yeryüzüne dikey olarak inebilen, dolayısıyla defalarca kullanabilen roketlere dönüştürülmesi gerekiyordu. SpaceX, bu roket prototipini üretti, daha sonra gerçek ürünü de büyük bir kararlılıkla üreterek defalarca fırlatma denemeleri yaptı. Başarılı denemelerin ardından, kişisel bir şirketin NASA’ya rakip olması dünyada çok büyük yankı uyandırdı ve bütün gözleri Elon Musk’un üzerine çevirdi.

Hayal ötesi bir ulaşım çözümü: Hyperloop

SpaceX, çok kişinin hayallerini kurduğu fakat gerçekleştirmek için tek bir adım dahi atamadığı bir projeyi de yürütmeye devam ediyordu. Herhangi bir karbon içeren yakıta (benzin, doğalgaz, kömür vb.) ihtiyaç duymadan tüp içinde sıkışmış havanın basıncı ile çalışan bir tren projesi olan “Hyperloop”, Elon Musk’ın sıradaki numarasıydı! Enerji kaynaklarının tüketilmesini azaltacak bu projeyi “uçuk kaçık” gören kişilere de “bu olay sandığınız kadar da zor değil” diyerek mantıklı açıklamalar yapıyor ve 1 km’lik bir hatta testlerine başlıyordu.

Nikola Tesla’nın rüyasına ortak olmak

Tamamen elektrik enerjisiyle çalışan Tesla Motors’un ürettiği arabalar şu an yollarda. Sıfır emisyonlu, benzinli motorlardan bile daha çok güç üretmeyi hedefleyen bu araçlar, zaman geçtikçe sıradan insanların da satın alabileceği fiyatlara inebilecek gibi görünüyor. Ayrıca Tesla Motors, elektrikli arabalar üretmenin yanı sıra, şarj noktalarının dünyanın her yerinde yaygınlaşmasını da zorlayarak önemli bir dönüşüme öncülük ediyor. Öte yandan Tesla kadar marjinal adımlar atamayan otomobil üreticileri araçlarını hibrit (hem benzinli hem elektrikli) üretmeye devam ederken elbette bu önemli misyon çılgın devrimci Elon Musk’a kalıyor!

Dünya’yı kurtaracak bir proje: SolarCity:

Musk’ın son şirketi olan SolarCity,  güneş enerjisi panellerinin herkesin evinin çatısına düşük maliyetle, sürdürülebilir bir şekilde kurulmasını ve doğalgaz, kömür, benzin gibi kaynakların kullanımını azaltmayı amaçlıyor ve uygulama ABD’de iyiden iyiye yaygınlaşmış durumda.

Elon Musk, yeni Steve Jobs mı?

Bu soru kendisine neredeyse her röportajında soruluyor ve Musk bu soruya her seferinde “Hayır, o benden çok daha iyi” şeklinde alçak gönüllü bir cevap veriyor. Ancak tıpkı Nikola Tesla gibi korkusuz bir mucit olan Elon Musk’ı, modern zamanların pazarlama dahisi Steve Jobs ile karşılaştırmak çok da doğru olmayabilir.

Pek çoklarına göre Steve Jobs, ticari kaygılarla bir talep yaratarak, iyi hedeflenmiş ürünlerle talebi karşılayan bir pazarlama dahisi, Musk ise ileride çok daha fazla ihtiyaç duyacağımız şeyleri müthiş bir cesaret ve öz güvenle gerçekleştiren bir bilim insanı ve girişimci. Örneğin Steve Jobs ile ürettiği ürünlerin teknik yönlerini konuşmak pek mümkün değilken, Elon Musk bilim forumlarında, roketlerin prensiplerini anlatan matematik formülleri hakkında saatlerce tartışabilir.

Elon Musk henüz 44 yaşında

Böylesine önemli inovasyon devrimlerini gerçekleştirmiş bir kişinin henüz 44 yaşında olması inanması çok zor bir gerçek. Çok genç yaşta bu denli başarılı olmasının sırları da bu yüzden çok merak ediliyor.

Elon Musk’ın başarıya giden yolda uygulamaktan asla vazgeçmediği ilkelerini şu şekilde sıralıyor: İlgilendiği konulardaki insanlarla konuşmak, çok konuşmak, saatlerce konuşmak, bildiklerinin hepsini anlattırana kadar doğru soruları sormak; sadece hayal kurmadan elini taşın altına koymak, doğru insanları bir araya getirmek; boş ve gerçekleştirilemez hayalleri, gereçekleştirilemez sanılan ve korkulan denemelerden ayırabilmek.

Bunları yapmak çok zor olsa gerek değil mi? İşte Elon Musk bu yüzden şimdiden gerçek bir idol.

 

Kaynaklar:

ted.com

iflscience.com

wikipedia.com

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

Ünlü sanatçıların ve bilim adamlarının çalışma ritüelleri

Oefner’in TED Talks açıklamasıyla, sanat ve bilimi bir araya getiren nefes kesici fotoğraflar

Bilim meraklılarına özel astronomi kitapları rehberi

 

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!