X

TENCEL™ x Muun ve Hande Can iş birliğiyle modaya sürdürülebilir dokunuş

Küresel ısınmanın günden güne artan etkilerini yalnızca görmekle kalmayıp deneyimlediğimiz son dönemde, pek çoğumuz alışveriş yaparken doğaya dost seçimler yapmaya özen gösteriyoruz. Tercihlerimizi hem cildimize hem de doğaya dost kumaşlardan yana yapmaya çalışırken, tüketici olarak önceliğimiz artık “sürdürülebilir moda” prensiplerini benimseyen markalara ve tasarımlara yönelmek. Tabii, moda endüstrisini sürdürülebilir bir hale getirmek için yalnızca tüketicilerin tercihlerini değiştirmesi yeterli değil. Güzel haber şu ki, pek çok marka da artık bu prensipleri benimsemeye başladı.

Dünyanın önde gelen botanik kökenli elyaf üreticilerinden Lenzing‘in doğada çözünebilen özel elyaf markası TENCEL™, doğaya ve geleceğe değer veren Muun markası ve Kreatif Direktör Hande Can ile özel bir iş birliğine imza attı. Çevreye duyarlı üretilen ve doğada %100 çözünebilen TENCEL™ Lyocell elyafları içeren kumaşlarla tasarlanan TENCEL™ x Muun designed by Hande CAN Koleksiyonu, sürdürülebilir moda anlayışını odağına alan, birçok farklı kıyafetle kombinlenebilecek zamansız tasarımlardan oluşuyor.

Bu yıl elyaf inovasyonunda 30. yılını kutlayan TENCEL™, tasarımcı ve marka iş birlikleri ile Türkiye‘de sürdürülebilir moda anlayışını teşvik etmeye ve yaygınlaştırmaya devam ediyor. Bu vizyonla, 2018 yılında Billur Saatçi tarafından kurulan Muun markasıyla bir araya gelen TENCEL™, Kreatif Direktör Hande Can’ın tasarımlarıyla hayat verdiği özel bir koleksiyona imza attı. TENCEL™ X Muun designed by Hande CAN Koleksiyonu, TENCEL™ Lyocell elyaflar ile hazırlandı. Koleksiyon sürdürülebilir modaya katkı sağlamasının yanı sıra kalıcı yumuşaklığı, ciltte bıraktığı nazik dokunuşu ve hissettirdiği konfor ile doğanın tüm izlerini üzerinize taşıyor.

TENCEL™ elyafları doğal konforu ve iç rahatlığını bir arada sunuyor

Koleksiyon hakkında bilgi veren Lenzing Group Türkiye, Afrika ve CIS Bölgesi‘nden Sorumlu Pazarlama ve Markalama Uzmanı Pervin Ardahanlı şunları söyledi: “Lenzing Grubu’nun özel elyaf markası TENCEL™, sürdürülebilir ve çevreye duyarlı koşullarda üretiliyor. Yüksek ve katı çevre standartlarını karşılayan TENCEL™ Lyocell elyaflar, doğada % 100 çözünerek kullanım ömrünü tamamlayınca yine doğaya geri dönüyor. TENCEL™ botanik kökenli elyaflar, kullanıldığı tekstil ve moda ürünlerinde sunduğu doğal konforun yanı sıra kendinizi iyi hissetmenizi de sağlıyor. Daha sürdürülebilir bir dünya için kolektif eylem ve ortak çaba, en çok ihtiyacımız olan şey. Bu yüzden dünyada ve ülkemizde çok sayıda marka ve tasarımcıyla iş birlikleri yapmayı önemsiyoruz. Muun ve Hande Can’la da bu sebeple bir araya geldik. Sürdürülebilirliği odağına alan bu özel koleksiyonu moda severlerle paylaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz“.

Hande Can: Doğaya saygınızı gösterebileceğiniz tutku dolu bir koleksiyon

Koleksiyon için üretim sürecinden tasarımına kadar her adımda doğayla dost malzemeler kullanıldığını söyleyen Kreatif Direktör Hande Can “Moda sektöründe bilinçsiz tüketim nedeniyle ortaya çıkan tekstil atıkları geleceğimiz için maalesef büyük bir sorun. O yüzden sıfır karbon atık özelliğine sahip, geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilen kumaşlarla koleksiyon ortaya çıkartabilmek benim için çok önemliydi. Bir kere giyip, dolap köşesine atılacak trend parçalar yerine çevreye duyarlı ve sezonlar boyunca kullanılabileceğiniz, zamansız parçalardan oluşan kapsül koleksiyonumuz ile karşınızda olduğum için çok heyecanlıyım. TENCEL™ X Muun designed by Hande CAN; giydiğinizde kendinizi iyi hissedeceğiniz, kumaşların teninize temasından ayrı bir haz duyacağınız ve aldığınız her parçanın içinde doğa sevgisi olan sertifikalı kumaşlar sayesinde doğaya saygınızı göstereceğiniz tutku dolu bir koleksiyon“ dedi.

Lenzing, sıfır karbonlu bir geleceği gerçeğe dönüştürmeyi hedefliyor

Yenilenebilir ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı özel elyaflar üreten Lenzing Grubunun yüksek kaliteli elyafları, şık kadın giyimden farklı denimlere ve yüksek performans spor giyime kadar çok çeşitli tekstil uygulamalarına temel teşkil ediyor. İstikrarlı yüksek kalitesi, doğada çözünürlüğü ve gübreleşebilir olma özelliği ile Lenzing elyafları hijyen ve tarım ürünlerinde kullanıma da çok elverişli. Müşteri ve iş ortakları ile birlikte değer zinciri boyunca yenilikçi ürünler geliştirerek tüketicilere katma değer yaratan Lenzing; her türlü ham maddenin verimli bir şekilde kullanılmasını ve işlenmesini hedeflerken, tekstil sektörünün kapalı döngü bir ekonomiye yönlenmesine yardımcı olacak çözümler de sunuyor. Küresel ısınmanın hızını azaltmak ve Paris İklim Anlaşması ile AB Komisyonu’nun “Yeşil Anlaşma” hedeflerine ulaşmak için Lenzing’in net bir vizyonu var: Sıfır karbonlu bir geleceği gerçeğe dönüştürmek.

Hande Can x Muun Koleksiyonunda ulaşmak için.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale