X

Temizlik zamanı: Hem ruhunuzda, hem bedeninizde, hem evinizde

Evin tozunu alıyorum. Ne çok ıvır zıvır var bir bilseniz, gittiğim her yerden bir şeyler toplamışım! Bir de hiç benlik olmayan hediyeler, utancımdan atamamış ya da birine verememişim. Öylece ayrık otu gibi duruyorlar salonun orta yerinde. Ne kadar saklarsan sakla, yine de göze batıyor işte, renginden mi, tarzından mı?

Ha bir de lazım olur diye tuttuklarım var. Mesela 4 misafir battaniyesi? Evde 4 kişinin kalacağı yer yok, neden dört? Okuyup, bir daha okumayacağım kesin olan, kitaplık süsü kitaplarım var! Gelen ne çok okumuş kızımız desin, biriktiriyorum öyle!

Kime neyi ispatlamaya çalışıyorum acaba? Kime kimi, nasıl göstermeye çalışıyorum acaba? Kendime neyi anlatmaya çalışıyorum acaba? Bahsettiğim temizlik, evde değil kafamın içinde! Gittiğim, gördüğüm, her yerden taşıdığım bir ton bilgi, lüzumlu lüzumsuz… Herkesin bir bakış açısı, bir fikri, hemen almış koymuşum bir kenara.

Bir de üzerinize afiyet, beni benden daha iyi tanıdığını düşünen, kendi X-man görüşünün katiliğine inanmışların, hakkımda vardıkları yargılar var. Hiç fark etmez hoş olmaları ya da olmamaları; hepsi istiflenmiş duruyorlar alnımın tam orta yerinde!

Birine göre azizeyim, birine göre sefil. İçimde bir köşe inanmış ki yer vermiş her bir söylenene. Bir de lazım olur diye tuttuklarım var, anneannemin anneannesinden aldığı korkuyla, babamın kendi gözünden gördüğü kadınlık meseleleri.

Lazım olur, belki dünya benim hissettiğim gibi değil, onların bize aynaladığı, sessizce aktardığı gibidir. Korku, utanç veya suçluluk bir köşede öylece dursun ki, bizi gittiğimiz yollarda zorlayan bir şey olursa kolayca geri dönebilelim. Aynı diğer “dna”daşlarımızın yaptığı gibi. Her ihtimale karşı!

Hiçbir şey ile bağımı tam koparmayayım, “Bitti bu, yenisi” demeyeyim. Çünkü dışarıda, neyi neden yaptığımı merak eden bir güruh var! Neyi, hangi akla hizmet yaptığımı merak eden! Ve ben de hesap vermek zorunda hisseden! Her şeye ve herkese karşı.

“Hayır, kendime hesap veriyorum ben” diyen arkadaşlara da selam olsun! Bence pek öyle değil. İnsan kendine de hesap vermez çünkü. Akış, ilahi olana izin verme hali, herhangi bir sorgulama sistemi ile çalışmaz.

Anlayacağınız ev temizliği, bahar temizliği var içeride. Siz nasılsınız? Sizin gardıroplar dolu mu? Çekmecelerde neler var? Hala eski sevgilinizin aldığı boş parfüm şişesi sadece “tasarımının güzelliğinden” dolayı bir yerlerde mi duruyor?

Tüm süs eşyalarını ve tüm kutsal hale getirdiklerimizi bir kenara atarsak, geriye kalandır aslında buluşmak, tanışmak, yaşamak istediğimiz. Kendini gerçekleştirmek dedikleri şey, kendinden dolayı olmayanlardan, senin sandıklarından kurtulunca geriye kalanın ifadesidir.

Benzer lafları çokça ettim. Dürüstçe, her seferinde anladığıma inanarak yazdım, söyledim. Ve bir kez daha aynı kelimeleri kullansam da, diyorum ki, o zaman değil şimdi anladım! Ve kesinlikle, yarın öbür gün yine bugün söylediğim değil, o gün söyleyeceğimin daha doğru olduğuna inanacağım. Kesinlikle de doğru olacak.

Bizlerin yapmaya çalışma, oldurmaya ve olmaya çalışma hallerinin hepsi, kendimizi ifade etme, kendini gerçekleştirme halinin varsaydığımız akli birer müsameresi. Gerçek, organik ifade, bir plana bağlı olarak, belirlenmiş, hesaplanmış bir projeye bağlı olarak gelişmiyor. Altın oran gibi, kendine has bir düzlemde, evren matematiğinde ve hür bir irade ile gelişiyor. Hür iradeden kasıt burada, dualitenin özgürlük algısı değil, gerçekten, ben dediğinin kenara çekilmesiyle kendini gösteren “irade”!

Ve tekrar geldik soyunmaya; bildiklerimizden, emeklerimizden, sandıklarımızdan, kurduğumuz kumdan (hadi taş olsun) kalelerimizden, inançlarımızdan… Aslında ben dediğin, beni ben yapan dediğin, hayatta en çok istediğim dediğin, vazgeçemem dediğin, bağlılık dediğin… Her şeyden soyunmak!

Üzerimizdekini çıkarıp, giydiğimizin ne olduğuna, kime ait olduğuna bakmamız lazım! Bu, en güzel kısmı, büyükbabanın kasketi senin kafandan çıkınca hayatın değişiyor çünkü. Oysa sen, kafanda taşıdığını bile bilmiyorsun! Gözlerle görmeye alışık olan bizler, karşımızdakinin bizi aynalama halini gözlerle algılayamadığımız için kaçırıyoruz bazen. Gönlünle, tüm bedeninle görmeye başlayınca, kasketi de görür oluyorsun karşında sana aynalık eden ruhta.

Uzun lafın kısası, bir temizlik şart! Eğer yapıyorsanız günlük bir saatlik sessizliğinizi, belki biraz da çekmece içlerine bakarsınız. Ayrıca aynı anda, fiziksel bir temizlik de harika olur. Eski olan eskide kalsın, kullanmadığınız, sizin olmayan, artık sizinle bir işi kalmamış her simgeyi atın gitsin. Güzel bir ritüel olur, atarken de bilin neyi attığınızı. Hem bedeninizde, hem de evinizde yer açılsın ki, olmaya geldiğiniz size yer açılsın!

Güzel geçsin gününüz!

İlginizi çekebilir: Bu hafta bagajlarınızı boşaltın: Ruhunuz size sizi anlatsın

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale