X

Temizliğe ayırdığınız zamanı yarıya indirecek pratik yaz temizliği tüyoları

Evlerimizi daha fazla havalandırmaya ihtiyaç duyduğumuz, camların ve kapıların daha fazla açık olduğu; bahçe, balkon gibi evin açık alanlarını daha çok kullandığımız yaz mevsiminin tam ortasındayız. Bazılarımıza terapi gibi gelse de, çoğumuz için günlük işlerin ve sorumlulukların arasında, hele bir de hava bu kadar sıcakken temizliğe vakit ayırmak oldukça zor. Yaz aylarında çok daha az vakit harcayarak hem evinizi kısa sürede temizlemenize hem de temiz tutmanıza yardımcı olacak pratik yaz temizliği tüyolarımıza göz atmadan temizliğe başlamamanızı öneriyoruz.

Bahçe ve balkon temizliğinin püf noktalarını öğrenin

Yaz mevsiminde en çok zaman geçirdiğimiz alanlar bahçe ya da balkonlarımız. Açık alanlar oldukları için çok sık kirlenen ve tozlanan balkonlarınızı ya da bahçe verandanızı az miktarda bulaşık deterjanı koyduğunuz suyla silebilir ya da yıkayabilir, mobilyalarınızı da ılık su ve bulaşık deterjanıyla silerek temizleyebilirsiniz. Sürekli yıkamak ve silmek sizin için bir seçenek değilse, balkonunuzu sık sık süpürerek toz ve kir birikmesini engelleyebilirsiniz. 

Dyson mühendisleri temizliğe ayırdığınız süreyi azaltırken hijyeninizden de ödün vermemeniz için durmaksızın çalışarak her zaman daha iyi makineler tasarlamayı hedefliyor. Yeni Dyson V11™ Absolute Extra Pro’nun bir önceki modele göre geliştirilmiş motoru, pili ve AirWatt gücüyle evinizin tüm yüzeylerinde pratik ve hızlı temizlik yapabilmeniz mümkün. 

Yeni Dyson V11™Absolute Extra Pro’da İhtiyacınıza uygun üç temizlik modu bulunuyor:

  • Auto mod: Pil ömrünü en üst seviyeye çıkarmak için farklı zemin tipleri arasında emiş gücünü otomatik olarak ayarlar.
  • Eco Mod:  60 dakikaya kadar çalışma süresi.* Tüm zemin tiplerinde uzun temizlikler için ideal.
  • Boost Mod: Derinlemesine işlemiş kirler için güçlü temizlik.

Dışarıdan evinize taşınan toz ve kirleri engelleyin

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte güzel havaların tadını çıkarmak için daha fazla dışarıda vakit geçirir olduk. Eve girip çıktıkça da dışarıdaki toz ve kirleri ayakkabılarımız ve kıyafetlerimiz aracılığıyla eve taşıyoruz. Özellikle evde her gün birlikte yürüyüşe çıktığımız, patili bir dostumuz varsa, dışarıdaki toz ve kirlerin evimizin içine taşınması çok daha kolay hale geliyor.  Dışarıdan evin içine taşınan tozları engellemenin bilinen en pratik yollarından biri kapı önü paspasları. Kapının dışına bir paspas koyabileceğiniz gibi iç kısma da küçük bir halı koyabilir, emiş gücü yüksek, tüm yüzeylere uyum sağlayan bir süpürgeyle bu alanları sık sık süpürebilirsiniz. 

Yeni Dyson V11™Absolute Extra Pro halıyı veya sert zemini otomatik olarak hissettiği için başlık değiştirmenize gerek olmaksızın kesintisiz bir süpürme deneyimi sunuyor. Auto modda çalışırken Yüksek Torklu temizleme başlığı içerisindeki Dyson DLS™ (Dynamic Load Sensor) teknolojisi sayesinde saniyede 360 kez fırça başlıktaki direnci kontrol ediyor ve farklı zemin tipine göre gücünü otomatik ayarlıyor. Böylece halıdan sert zemine geçerken başlık değiştirilmesine gerek kalmıyor. Siyah antistatik karbon fiber iplikler, ince tozu sert zeminden temizliyor. Daha kalın naylon fırça başlığı ise derinlemesine işlemiş kirleri halı ve kilimden temizlemenize yardımcı oluyor. Yeni Dyson V11™Absolute Extra Pro içerisinden çıkan ekstra “tak-çıkar” pil ile 120 dakika boyunca kesintisiz temizlik yapmanıza olanak veriyor. Üstelik LCD ekran anlık çalışma modunu, performans bildirimlerini ve kalan şarj süresini de gösteriyor.

Kötü kokuları evinizden uzaklaştırın

Evdeki istenmeyen kokular yaz aylarında çok daha fazla hissedilerek keyfimizi kaçırabiliyor. Hava sıcaklığı ve nem oranının yüksekliği bakterilerin üremesi için mükemmel bir ortam yarattığı için, özellikle nemin bol olduğu çöplerde, banyolarda ve mutfakta kötü kokular çoğalabiliyor. Çamaşır ve bulaşık makinanızın kapağını kullanmadığınız zamanlarda açık bırakarak nemli ortam oluşmasını engelleyebilirsiniz. Ayrıca evinizdeki istenmeyen kokulardan kurtulmak için evinizi sık sık havalandırmak da bir seçenek. Ancak cam ve kapıların sürekli açık olmasının, dışarıdaki tüm kir ve tozun evinize girmesi demek olduğunu da aklınızda bulundurmalısınız.

Toz tutan fazlalıklardan kurtulun

Açıkta duran ve yer kaplayan biblo, kıyafet, kitap, mum gibi küçük ıvır zıvırlar; yaz mevsiminde cam ve kapıların açık olmasıyla birlikte çok daha hızlı tozlanabiliyor ve evinizin daha çabuk kirlenmesine neden olabiliyor. Etraftaki dağınıklık yaratan eşyalarınızı en azından kış mevsimi gelene kadar sepetlere, kutulara ya da bez çantalara doldurarak ortalıktan kaldırabilir, kullanmayacağınızı düşünüyorsanız ihtiyacı olan biriyle paylaşabilir ya da kullanılamayacak durumdaysa geri dönüşüme gönderebilirsiniz.

Yatağınızı havalandırın

Bir kez kış bir kez de yaz mevsiminde olmak üzere yılda iki kez tüm yatakları bazasından çıkarmalı ve üst yüzeyini iyice süpürmelisiniz. Sonrasında ise ters çevirerek üst kısmını da emiş gücü yüksek bir elektrik süpürgesi yardımıyla süpürün. Bu yöntemi uygulayarak ve çarşaflarınızı düzenli olarak yüksek ısıda yıkayarak toz akarlarını engelleyebilirsiniz. 

Yüksek emiş gücüyle öne çıkan Yeni Dyson V11™ Absolute Extra Pro, Dyson mühendislerinin geliştirdiği özel Hyperdymium™ motor kullanıyor. Radial Root Cyclone™ teknolojisi sayesinde Dyson patentli siklonlar tozun filtreleri tıkamaması  için 79.000g güç kullanıyor ve bu sayede emiş gücünde kayıp yaşanmıyor. Ayrıca 0.3 mikron kadar küçük partiküllerin %99,99’unu hapsedip ve dışarı temiz hava verdiği * için evinizde toz oluşmasını da engelliyor.

Toz ve alerjenlerin soluduğunuz havayı kirletmesine engel olun

Pırıl pırıl parlayan güneşin ışığı evimize dolsun diye camları ve kapıları sonuna kadar açık bırakmak yaz mevsiminin olmazsa olmazlarından. Tabi cam ve kapıları açık bırakırken içeri toz ve alerjenlerin girmesine de izin verdiğimiz bir gerçek. Ayrıca evinizde evcil hayvan besliyorsanız, dışarıdaki tozların ve alerjenlerin tüyler aracılığıyla evinize taşınarak açık pencere ve kapıların yarattığı hava akımıyla birlikte her köşeye yayılması çok daha kolay. Evinize giren tozları engelleyerek sürekli toz alma derdinden kurtulmanın en kolay ve etkili yoluysa HEPA filtreli bir hava temizleyici fan edinmek.

Dyson Hava Temizleyici Fanlar, bulunduğu odadaki hava kirliliği seviyesini otomatik olarak algılar; tüyler ve alerjenler de dahil olmak üzere evdeki zararlı partikülleri ve kimyasalları algılayarak havayı temizler. İçerisindeki aktif karbon ve HEPA filtresi ile bırakın tozları, havanızı kirleten 0.1 mikron küçüklüğündeki partikülleri dahi yakalar.

 

Bu içerik Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır. 

*2 pil, kutunun içinden çıkmaktadır. Tak-çıkar piller, makinenin içindeyken veya dışındayken şarj edilebilir. Temizleme başlığında ATSM F558 testlerine tabi tutulmuştur.
*Temizleme başlığında ATSM F558 testlerine tabi tutulmuştur.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale