X

Teknolojiyle birlikte hayatımıza giren en yeni korku: “Hayalet titreşim sendromu”

İnsanoğlu ilkel toplumdan modern topluma doğru evrildikçe, kullandığı aletler, dış görünüşü ve günlük yaşantısının yanı sıra, insanların temel duyguları da değişime uğradı. İlkel toplumlarda daha çok içgüdülerden kaynaklanan sevgi, umut ve korku gibi yalın duygular hakimdi. Toplumlar gelişmeye başladıkça kıskançlık, üstünlük, aşağılık gibi duygular belirdi. Bu duygulara eklenen yabancılaşma ise tamamen gelişmiş topluma ait bir psikolojik bozukluktur.

Bütün bir psikoloji bilimi, bu uygarlaşma ile birlikte, yeni doğmuş bir bebek gibi kucağımızda bulduğumuz bu bozukluklarla nasıl başa çıkabileceğimiz ile ilgileniyor. Modernleşmenin son gelinen noktalarından biri olan teknoloji devrimi ise bu psikolojik sorunlarımıza yenilerini eklemeye devam edecek. Üstelik, artık teknoloji kaynaklı ilerlemenin, dünya tarihinde hiçbir zaman görülmemiş bir hızla ilerlediğini düşünürsek, elimizde yeni fobiler bulmamız an meselesi.

Teknoloji devrimi ile hayatımıza giren en yeni korku ise “hayalet titreşim sendromu”.

Peki nedir bu hayalet titreşim sendromu?
Sosyal medya paylaşımları beynimizdeki dopamin hormonunu tetikliyor.

Hayalet titreşim sendromu, cep telefonu çalmadığı halde çantada, cepte titreşim hissettiğimizi düşünüp sürekli telefonumuza bakmamıza sebep olan sendromdur. Adını sinirbilimdeki hayalet uzuv sendromundan almıştır. Hayalet uzuv, belirli bir sebepten dolayı kesilen uzvunuzun (el, kol, bacak) sanki hiç kesilmemiş gibi ağrı hissettirmesidir. O uzvunuz yerinde olmasa bile bilinçli beyniniz bunu algılayamaz. Ayaklarımızın altındaki yeri biz hissetmeyiz ama beynimiz her adım atışımızda ayaklarımızdan bir sinyal almaya alışmıştır. Bir gün bu sinyal kesildiğinde beyin sorunun ne olduğunu tam anlayamasa da orada bir sorun olduğunu anlar. “Bir yerde sorun varsa orada ağrı vardır” diye düşünen beyin hemen kendi içinde hayalet uzuvdan gelmiş gibi bir ağrı yaratır.

Hayalet titreşimin oluşmasının sebeplerinden birini sinirbilimciler, sosyal medya paylaşımlarının beynimizde dopamin adı verilen mutluluk hormonunu arttırmasına bağlıyorlar. Artık neredeyse bir uzvumuz haline gelen cep telefonlarımızdan belirli bir süre sinyal alamamak beynimizin için beklediği ve bağımlısı olduğu bu dopamini alamaması anlamına geliyor. Beklediği sinyali alamayan beyin psikoza benzer bir durum yaratıyor ve sanki titreşim sesi duyuyormuşsunuz veya titreşimi hissediyormuşsunuz gibi düşünmenize yol açıyor. Birden fazla sosyal medya hesabı olan ve bu hesapları sürekli takip eden kişilerde bu durum daha sık gözleniyor. Genç nesilde görülme sıklığı daha fazla olsa da, git gide modern toplumların tüm bireylerine yayılıyor.

Purdue Üniversitesi’nden Dr. Michelle Drouin’in yaptığı bir araştırmaya göre, katılımcıların %89’u hayalet titreşimi yaklaşık 2 haftada bir, %10’u ise rahatsızlık verecek düzeyde çok hissediyor. Cep telefonu kullanım sıklığı ile ilgili yapılan bir başka araştırma ise her 6.5 dakikada bir veya günde yaklaşık 150 defa cep telefonumuza baktığımızı söylemektedir.

Akıllı telefonları zamanla “cansız” olarak algılamayı unuturuz.

Hayatımızın bu kadar merkezinde olan bu teknoloji ile yaşadığımız ilk sorun ise daha eskilere dayanıyor. Hayalet titreşim sendromunu, aslında NOMOFOBI (No Mobile Phobia) sendromunun devamı niteliğinde. Cep telefonu ile, şarjının bitmesinden veya evde unutmaktan kaynaklanan bağlantıyı kaybetme anlamına gelen NOMOFOBI, bugünlerde pek çoğumuzun yaşadığı bir durum. İlişkilerimiz, kişilerle yüz yüze, “can cana” olmaktan çıkıp bir telefon ekranı ile “cam cama” olmaya doğru ilerliyor. Elimizde tuttuğumuz nesne, cansız olduğu halde hayatımızdaki tüm canlılar onun içinden geçerek bize ulaşıyor. Bu da bir süre sonra onun cansız olduğu algısında karmaşa yaşamamıza sebep oluyor. İnsana dair nitelikler yüklediğimiz telefonumuz, insanlarla kurduğumuz iletişimdeki kaygılara benzer kaygılar ortaya çıkartıyor. Cep telefonu ile bağlantımızın kopması, hayatımızdaki insanlarla bağlantının kopması anlamına geldiği için aynı kaygıları tetikliyor.

Cep telefonlarımızı hayatımızdan çıkartamayacağımıza göre bu kaygıları azaltmak ve beynimizi sakinleştirmek için neler yapabiliriz?
  • Cep telefonuna bakma hissi her oluştuğu anda neşeli bir şarkı mırıldanabilirsiniz. İş yerinde bunu yapmak zor olacağı için denemeye evden başlayın. Bu hem beyninizin dikkatini dağıtacak hem de kaygı durumunu azaltacak.
  • Her gün açık havada 10 dakika yürüyüş beyninizin genel kaygı seviyesinde azalmaya yarayacaktır.
  • Çince, Rusça, Arapça gibi beyninizin tamamen yabancı olduğu dildeki kelimelerin yazılışını ve okunuşunu öğrenin. Telefonunuza bakma hissi her oluştuğunda bu öğrendiğiniz kelimenin nasıl yazıldığını ve okunduğunu beyninizde canlandırın. Bu hem dil öğrenmekten daha basit ve uygulanabilir bir yöntemdir hem de beyninizi zorlayarak gelişmesini sağlar.
  • Kısa süreli meditasyon yapın veya dua edin.
  • En yakınınızdaki kişi ile sohbet edin. Sanal dünyadan kopup gerçek dünyaya dönmeyi sağlayacak en güzel şey yüz yüze iletişimdir. Listedeki maddeler arasında yapılması en kolay olanı ve gerçek dünyayı bize en güzel hatırlatacak olan bu maddedir. İki lafın belini kırmak, o beklediğiniz iki mesaj gelmedi diye kendi öz güveninizi kırmaktan her zaman daha iyidir.

İlgili yazı: Yaşadığımız sanal dünyada, kendimizi gerçek hissetmenin yolu

Sinem Serap: Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği'ni bitirdiğimde beynin artık hayatımın vazgeçilmez bir parçası olacağını biliyordum. Çocuklukta başlayan beyin-zihin ilgim sonunda akademik ortama taşındı ve şu anda doktora çalışması şeklinde devam ediyor. Beyinden sonra en büyük tutkum olan su altı, beni serbest dalış denemelerine, oradan meditasyona ve oradan da yogaya götürdü. Yaklaşık 1 sene önce yoga eğitmeni sertifikamı alsam da bu yolda hala öğrenci kalmaya devam ediyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale