X

Teknoloji tarihini tümden değiştiren 5 önemli gelişme

Teknoloji tarihini değiştiren önemli gelişmeler

Kimi zaman tarihsel gelişmelerin, kimi zaman da tuhaf tesadüflerin ürünü olan icatlar, hem ortaya çıktığı dönem yaşayan insanların yaşamlarını değiştirdiği gibi; yüzyıllar sonrasında yaşayan bizlerin bile hayatını değiştirmeye devam ediyor. Ateşin, elektriğin ve güneş enerjisinin dünya teknoloji tarihini ne derece etkilediği ortada. Peki ya yakın tarihte, teknolojiye damgasını vuran önemli gelişmeler neydi bir hatırlamaya ne dersiniz?

Alan Turing ve bilgisayar bilimlerinin doğuşu

Kökeni çok daha eski yıllara dayanıyor olsa da, günümüzde hala yürürlükte olan ve pek çok araştırma ile geliştirilmeye devam edilen bilgisayar bilimlerinin ortaya çıkışı İngiliz matematikçi Alan Turing’in yaptığı çalışmalar sayesinde mümkün olmuştur. 1912 yılında Londra’da dünyaya gelen matematik tutkunu Turing, sözel bilimlere pek ilgi duymaması nedeniyle lisans eğitimini de matematik ve kriptoloji üzerine tamamladı. Geliştirdiği komplike şifre çözme algoritmaları ile İngiliz Ordusu’na ait kriptoloji birimi çatısı altında 2. Dünya Savaşı’nda Nazi ordusunun kullandığı şifreler üzerinde de çalışan Turing, bu yönüyle dünyanın kaderini de doğrudan etkilemiştir diyebiliriz.

Kriptoloji ve matematik haricinde ilgilendiği yapay zeka konusuyla da günümüz robotlarının temelini atan Alan Turing, bugün hala bilgisayar bilimlerinin ve yazılım mühendisliğinin kurucusu olarak kabul ediliyor. Takip eden yıllarda Steve Jobs ve Steve Wozniak tarafından kurulan ve bugün dünyanın en değerli teknoloji markası olan Apple’ın logosunu oluşturan elma figürü de, Alan Turing’in zehirli bir elma yiyerek hayatına son vermesinden ilham alınarak tasarlanmıştır.

Alan Turing Apple’ın eski logosuna ilham vermişti

İnternetin icadı ve sınırların kalkması

Bugünlerde “O olmadan nasıl yaşıyormuşuz?” sorusuna sık sık cevap aradığımız internet yani “”kendi aralarında bağlantılı ağlar” anlamına gelen internetin temellerinin atılması, 1960’lara kadar uzanıyor. İlk olarak ABD’de kapalı devre askeri iletişim ve istihbarat ağı olarak tasarlanan internet, o yıllarda  Advanced Research Projects Agency Network (ARPANET) adıyla kullanılıyordu.

İnternetin tüm yıllarda sınırsızca kullanılması 80’li yıllardan sonra gerçekleşti

Aynı yıllarda işitme engelli karısının dış dünyayla iletişimini sağlamak için bir model geliştirmeye çalışan genç matematik mühendisi Vinton Cerf, bilgisayarlar arasında gerçekleşecek bir tür veri transferini hayata geçirmeyi hedefliyordu. Çalışmalarında Amerikan Ordusu’nun kullandığı kapalı devre sistemi çıkış noktası olarak kabul eden Cerf, bu ağ sistemini çok daha sınırsız ve özgür data paylaşımına imkan veren bir hale getirmek için uzun yıllar araştırmalarını sürdürdü. 1973-1978 yılları arasında TCP/IP protokolünün geliştirilme sürecinde yer alan Vinton Cerf sayesinde, dünyanın her yerinden internete bağlanmak mümkün oldu.

İlk iPhone ve mobil iletişim devrimi

Artık bir uzvumuz haline gelen modern mobil cihazlar, çok değil bundan 10 sene öncesine kadar hayatımızda yoktu. O yıllarda, pek de kullanışlı olmayan PDA adı verilen cep bilgisayarları kullanılmış olsa da bu cihazlar beklenen yaygınlığı sağlayamadılar.

Ancak 9 Ocak 2007 tarihinde gerçekleşen bir lansman, iletişim anlayışını tümden değiştirecek bir deprem etkisi yaratacaktı. Dünya çapında heyecan yaratan bu lansman elbette, Apple’ın kurucularından Steve Jobs’ın ilk nesil iPhone’u kullanıcılarla buluşturduğu o dillere destan lansmandan başkası değildi! O dönem sert eleştirilerin hedefi olan, bir taraftan da ciddi bir hayran kitlesi edinen yeni iPhone, kullanıcıya sunduğu dokunmatik ekran deneyimi, kullanışlı arayüz tasarımı ve pek çok seçenek sunan içerik mağazası modeliyle günümüz mobil iletişiminin kurucularından oldu.

Gökyüzünün yeni hakimleri drone’lar

Çocukluğumuzun kült çizgi dizisi Jetgiller’i hepiniz hatırlarsınız. Bizlere, karadan giden araçların çoktan tarihe karıştığı bir zamandan seslenen Jetgiller’i çağrıştıran drone’lar artık hayatımızın her yerindeler! Geçtiğimiz 20 yıllık süre içinde, casusluk ve saldırı gibi amaçlarla askeri birlikler tarafından kullanılan bu “insansız hava araçları”, bugünlerde aldıkları kullanıcı dostu form sayesinde hayatın pek çok alanında büyük bir kolaylık sağlıyorlar. Havadan fotoğraf ve video çekimleri gerçekleştirebilmenin yanı sıra, uçan bir internet sağlayıcısı olarak da görev yapabilen dronelar; aynı zamanda dünyanın en büyük online ticaret şirketlerinden Amazon tarafından ürün teslimatı yaparken de kullanılıyor.

Hızla gelişen drone teknolojisi günümüzde, hava sahası ve özel hayatın gizliliği gibi alanları ihlal etmeleri gerekçesiyle sık sık tartışmalara konu oluyor.

Geleceğin fabrikaları: 3D yazıcılar

Evde otururken lazım olan bir objeyi kendiniz üretmek istemez miydiniz? Ya da bozulan bir elektronik cihazın yerine yenisini evde yapmak? 3D yazıcı teknolojisi gelecekte bunları mümkün kılacak; ancak yine 10-20 yıl kadar beklememiz gerek. Sağlıktan teknolojiye, otomotivden eğitime kadar pek çok alanda çok büyük kolaylıklar sağlayan bu çılgın icatla şimdilik, deforme olan kemik / diş gibi dokuların yerine yenileri yapılabiliyor, pek çok endüstriyel tasarım dakikalar içinde üç boyutlu hale getirilebiliyor ve metal malzeme kullanımı sayesinde otomotiv sektörüne de parça üretimi yapılabiliyor.

 

 

Kaynaklar:

ibtimes.co.uk

geniusstuff.com

livescience.com

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

2016’da teknoloji her an bizimle: Giyilebilir teknoloji

10 maddeyle 3D yazıcıların hayatınızı kökten değiştirmesine hazırlanın

GoPro’nun yeni drone kamerasının ismi belli oldu: Karma

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale