Tek eşlilik ve aldatmak

Bir ilişkiye başladığınızda ya da evlilik yemini ettiğinizde, aslında bir anlamda, partnerinizden başka kimseyle seks yapmayacağınıza dair bir anlaşma imzalamış oluyorsunuz. Bunu yazmak bile bu kadar sorumluluk hissettirirken; evliliğinden mi yoksa seksten mi vazgeçmesi gerektiğini bilmeyen bir sürü kişinin, her gün danışmanların kapısını çalması çok normal. Görünen o ki, seksle ilgili problemler, uzun süreli ilişkilerde ya da evliliklerde anlaşmazlığa neden olan en önemli etkenlerin başında geliyor.

Magazin programlarında ve haberlerde sıkça gördüğümüz aldatma hikayeleri, bizi mutlu sonların artık geçmişte kaldığına neredeyse inandırdı. Hal böyleyken, insan acaba tek eşlilik geçmişte mi kaldı diye düşünmeden edemiyor. Uplifers olarak, tek eşliliğin günümüzdeki durumunu ve insanların tek eşliliğe bakışını araştırdık. Good in Bed uzmanlarının görüşleri ve yapılan anketlerin sonuçları, bu noktada bize ışık tuttu.

Günümüzde tek eşlilik

Günümüzde tek eşlilik karşıtı bir çok argüman mevcut; insan doğasında tek eşlilik değil, seri tek eşliliğin olduğu görüşü, uzun süreli ilişkilerin monotonlaştığına olan inanç, yaşam süresi arttıkça evliliklerin bitiş oranının artması ve erkeklerin soylarını devam ettirebilmek için içgüdüsel olarak aldatıyor olması bunlardan bazıları.

Anket sonuçlarına bakıldığında; katılımcıların çoğunun tek eşliliğe yürekten inandıklarını görüyoruz. Ancak daha da büyük bir çoğunluk, tek eşliliğin bir seçim olduğunu düşünüyor. Yarısından çoğunun geçmişte en az bir kez aldattığını belirttiği katılımcıların, aldatma nedenlerinin başında ise, merak, cinsel veya duygusal tatminsizlik ve ilişkilerin monotonlaşması yer alıyor.

Özellikle uzun süreli ilişkilerde ya da evliliklerde, çiftlerin uzun süre seks yapmıyor olması, kişileri aldatmaya iten bir diğer etken. Uzmanlar, yatak odası problemlerinde de, çoğu sorunda olduğu gibi, konuşmanın ve birbirini anlamaya çalışmanın en etkili çözüm olduğu konusunda hemfikir. Ayrıca çiftlerin çoğu, bu problemleri konuşurken tekrar yakınlaşabiliyor ve sorunları bir nebze de olsa çözülüyor.

Demografik özellikler

Good in Bed uzmanlarının yaptığı anketlerde, katılımcıların demografik özellikleri de incelenmiş. Evli katılımcılar, uzun süreli bir ilişki içerisinde olduğunu belirtenlere göre, tek eşlilik konusunda daha olumsuz görüşlere sahip. Katılımcıların çok küçük bir oranı, daha önce açık bir ilişki yaşadıklarını dile getirirken; açık ilişkiye olumlu bakanların oranı %40.

Cinsiyetlere gelince; kadınlar, tek eşliliğe erkeklerden daha olumlu bakıyor. Yaşları 18-73 arası değişen katılımcıların cevapları arasında ise büyük bir fark göze çarpmamış. Tahmin edebileceğimiz sonuçlardan biri; bir kaç kişiyle aynı anda ve uzun süredir görüştüğünü dile getirenler, tek eşlilik konusunda en olumsuz düşüncelere sahip.

Aslında, katılımcıların çok büyük bir oranı ruh eşine inanıyor. İlginç olan ise, alışılmadık olanın daha çok değer gördüğü günümüzde, ilişkilere olan bu idelist yaklaşım.

Sayısal veriler

Anket, 1394’ü erkek, 921’i kadın olmak üzere, yaşları 18-73 arası değişen 2321 kişiye uygulanmış. Evli olanların oranı %56.3.

• Katılımcıların yaklaşık 3’te 2’si, şu anki partnerlerinin, hayatlarının partneri olduğuna inanıyor.
• Katılımcıların yarısından fazlası, tek eşli ilişkilerin insanın doğasında var olduğunu ve eğer tek eşlilik hak ettiği değeri görürse bu ilişkilerin daha sağlıklı yaşanacağına inandığını söylemiş.
• Katılımcıların neredeyse %78’i tek eşliliğin ilişkileri güçlendirdiği görüşünde.
• %56.1’lik kesim, ilişkilerin başlangıcında tek eşliliği kabul ettiklerini açıklarken, %12.4’ü eşleriyle bu konuyu tartıştıklarını dile getirmiş.
• %90’ından fazlası tek eşliliğin bir seçim olduğunu düşünüyor.
• Yaklaşık %50, cinsel ya da duygusal olarak aldatıldıklarını kabul etmiş.
• Aldatan kişilerin yarısı, bunun sonucunda ilişkilerini bitirmiş. Ancak aldattığını itiraf edenlerin %70’i ilişkilerini devam ettirebilmiş. Ve yine aldatanların %54’ü, eşlerinin aldatıldıklarının farkına varmadığını iddia etmiş.
• Aldatmanın nedenleri; 39,6% merak, 39,0% tatminsizlik ve 38,4% oranında sıkılmak olarak belirlenmiş.
• Katılımcıların %40’ı ilerde açık ilişkiye olumlu bakabileceklerini belirtmiş.
• Katılımcıların %67.4’ü insanların günümüzde daha az tekeşli olduğunu düşünüyor. %22.6’ise bir değişiklik olmadığı görüşünde.

Tek eşlilik nereden geliyor?

Birden fazla cevabın seçilebildiği sorunun sonuçları şöyle;  %68.4 aileden, %57.8 din/inanç, %36 arkadaş çevresi, %33.4 eğitim, %19.3 medya %12.8 okul.