Günümüzde tek başına zaman geçirme kavramı giderek yaygınlaşmaya ve daha fazla kişi tarafından benimsenmeye başlandı. ‘Tek başına olmak’ yalnızlığı çağrıştırsa da, yalnızlık kelimesi tek başınalık kavramının günümüzdeki uygulamalarını pek yansıtmıyor. Bireyler yalnız olarak değil, kalabalık insan topluluklarının içinde tek başlarına yaşamak istiyorlar. Kendisine zaman ayırmak için günlük koşuşturmacası arasında zaman bulmaya çalışan birey, bunu diğer insanlardan ve günlük hayatından uzaklaşarak sağlamaya çalışıyor.
İş hayatımızda ya da özel yaşamımızda, artık internetin de hayatımızın bir parçası olmasından dolayı, sürekli iletişim halinde olduğumuz ve kendimize zaman ayırmadığımız hayatlar yaşıyoruz. Doğu kültürü olmamızın da etkisiyle, çevremizde yalnız, üzgün ya da antisosyal olarak gördüğümüz kişileri yalnız bırakmamaya ve mümkün olabildiğince topluluk olarak hareket etmeye eğilim gösteriyoruz. Ancak yapılan araştırmalar, tek başına kalmak istemenin sağlıklı bir davranış olduğu, bireye zarar vermediği, hatta yaşam kalitesini arttırdığı yönünde.
Tek başınıza kalmak;
Zihninizi yenilemenizi ve rahatlamanızı sağlar;
Sürekli birileriyle iletişim içinde ve aktif olmak, zihninize dinlenme ve kendisini yenileme fırsatı vermez. Tek başınıza ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzakta olmak size zihninizi temizlemek, odaklanmak ve daha sağlıklı düşünmek gibi faydalar sağlar; zihninizi ve bedeninizi canlandırır.
Konsantrasyonunuzu ve üreticiliğinizi arttırır;
Hayatınızdaki dikkat dağıtıcı unsurları gün içinde kendinizden uzak tuttuğunuzda daha iyi konsantre olduğunuzu görürsünüz. Yapacağınız işlere daha fazla odaklanmak, bu iş için harcayacağınız zamanın kısalmasına ve dolayısıyla daha kısa sürede daha fazla işi tamamlamanıza yardımcı olacaktır.
Kendinizi keşfetme ve iç sesinizi dinleme fırsatı verir;
Bir grubun parçası olduğunuzda, çok fazla düşünemez ya da içinizden geldiği gibi hareket edemezsiniz. Grubun kendi dinamiği ve kuralları, o an ne yapılacağını, nereye gidileceğini, ne konuşulacağını bireylerden bağımsız olarak belirler. Tek başınıza olmak size kendi kararlarınızı alma, kendi doğrularınızı uygulama ve kendi başınıza hareket etme özgürlüğü verir. Ne istediğinize karar vererek kendinizi tanımanızı ve zor zamanlarınızda daha sağlam bir iradeyle, kararlı adımlar atabilmenizi sağlar.
Daha ayrıntılı düşünmenize yardımcı olur;
Her gün artan sorumluluklar, üst üste biriken işler yapılacaklar listenizin hiç sonu gelmeyecekmiş gibi görünmesine neden olabilir. Bu sürekli hareketlilik hali sizi bir konu üzerine detaylı bir şekilde düşünebilmekten alıkoyar. Bu da zamanla yaratıcılığınızın azalmasına, yaptığınız işlerin kalitesinin düşmesine ve üretkenliğinizin azalmasına neden olur. Tek başınıza kalmanız düşünmek için daha fazla zamanınız olduğu anlamına gelir ve yapacağınız işler konusunda daha ayrıntılı düşünebilmeniz için zaman yaratır.
Problemlerinize kalıcı çözümler bulmanızı sağlar;
Sürekli uyarıcılara maruz kaldığınız, dikkatinizi dağıtan olayların ve kişilerin bulunduğu bir ortamda dikkatinizi toplamanız zordur. Bu nedenle problem yaşadığınızda etkili çözümler üretmeniz ve kalıcı sonuçlar elde etmeniz pek mümkün olmaz. Gün içinde bir süreliğine de olsa yalnız başınıza kalmak, sizi bu uyarıcılardan uzaklaştırır ve problemlerinizin çıkış noktası, sonuçları ve etkileri üzerine derinlemesine düşünebilmenize yardımcı olur.
Çevrenizdeki insanlarla olan iletişiminizin kalitesini yükseltir;
Tek başınıza kalmanız ve kendinizi tanımak için fırsat yaratmanız, çevrenizde kimleri barındırmak istediğinize karar verme aşamasında daha kararlı ve emin adımlar atmanıza yardımcı olur. Nelerden zevk aldığınızı, nelerden hoşlanmadığınızı, zamanınızı nasıl geçirmek istediğinizi ya da nasıl aktivitelerle uğraşmak istediğinizi bilirseniz, çevrenizdeki insanlar da zamanla size yakın alışkanlıkları olan bireylerden oluşacak ve daha kaliteli zaman geçirdiğinizi göreceksiniz. Ayrıca biraz yalnız kaldıktan sonra, ilişkilerinizin ve çevrenizdeki insanların önemini daha iyi anlayabilirsiniz.