X

Tek başına yapılacak aktiviteler: Kendinizle kalmanın 17 yolu

Tek başına yapılacak aktiviteler ilginizi çekiyor mu? Başka bir deyişle, yalnız vakit geçirmekten hoşlanır mısınız? Kendinizle iletişim kurabilmeniz ve rahatlayabilmeniz için yalnız kalmanız ve bundan keyif almanız önemli. Üstelik yalnız zaman geçirmenin birçok faydası da var: Kendinizi gerçekten sevmeyi ve bağımsız olmayı öğrenirsiniz. Ayrıca, kabul etmek gerekir ki bazı aktiviteler yalnız başına çok daha eğlenceli.

Kendi iç dünyamızı keşfetmek ve ruhsal dengeyi sağlamak için yalnız vakit geçirmek oldukça değerli bir deneyime dönüşebilir. Yalnızlık, sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal bir huzur kaynağıdır. Bu özel zamanlar, kendi düşüncelerimizle derinlemesine bağlantı kurmamızı, kreatif yönlerimizi ortaya çıkarmamızı ve içsel huzuru bulmamızı sağlayabilir. Yalnızlık anlarında gerçekten kim olduğumuzu ve nelerden keyif aldığımızı anlayabiliriz. Bu süreçte kendimize olan sevgimiz artar, kendi en iyi arkadaşımız olmayı öğreniriz.

Peki, yalnızken ne gibi aktiviteler yapılabilir? Yalnız yapabileceğiniz ilham verici aktiviteler için okumaya devam edin. Evde tek başına yapılacak aktiviteler, arkadaşsız yapılan eğlenceli şeyler, İstanbul’da tek başına yapılacak aktiviteler ve daha fazlası; yazımızda!

Tek başına yapılacak aktiviteler

Eğlenmek için birilerinin size eşlik etmesini beklemeye devam ederseniz, hayatın çoğunu kaçırırsınız. Kendinizi en iyi arkadaşınız yapın ve tek başına zaman geçirmeyi öğrenin. Bu harika solo aktiviteler, size kesinlikle yardımcı olacak.

Sinemaya gidin

Tek başına yapılacak aktiviteler listemizin ilk önerisi sinemaya gitmek. Eğer sinemaya daha önce hiç tek başınıza gitmediyseniz zevk alacağınız bir sürü filmi kaçırmışsınız demektir. Elbette arkadaşlarınızla gideceğiniz filmler de harika zaman geçirmenizi sağlar. Yine de kişisel zevkinize hitap eden filmlere gitmek için birilerinin size eşlik etmesini beklememek daha konforludur. Bu hafta sonu bir film seçin ve tek başına zaman geçirmenin tadına varın.

Konser takvimlerini tarayın

Kahve dükkanları, kütüphaneler ve yerel mekanlar genellikle ücretsiz konserlere ev sahipliği yapar, bu yüzden bu hafta sonu yaşadığınız yerde bu tür şeyler olup olmadığına bakabilirsiniz. Yalnız başına konser gitmek kulağa sıkıcı gelse de aslında çok daha ödüllendirici olabilir; mesela yeni insanlarla tanışabilirsiniz. Arkadaşlarınızın nerede olduğu konusunda endişelenmek yerine müziği gerçekten dinleyebilirsiniz.

Uzun bir yürüyüşe çıkın

Uzun bir yürüyüşe çıkmak ve doğayı deneyimlemek, özellikle yalnızsanız huzurlu, sessiz ve rahatlatıcı olduğu için genellikle daha keyiflidir. Bu yüzden yürüyüş, tek başına yapılacak aktiviteler arasında en iyi seçeneklerden biri. Yanından geçtiğiniz her güzel çiçeğin kıymetini bilmek için durabilir, istediğiniz zaman ara verebilir ve en güzeli doğanın tüm sessiz, yoğun seslerini duyabilirsiniz.

Kendinizi yemeğe çıkarın

En son ne zaman bunu yaptınız? Tıpkı özel bir arkadaşınız için mekan seçiyormuş gibi kendinizi yemeğe çıkarmak üzere bir mekan seçin. Menüyü elinize alın ve tüm soslar, ekstralar ile en sevdiğiniz yemeği sipariş edin. Bir lokmayı başka biriyle paylaşmak zorunda olmadan ve yargılanmadan istediğiniz kadar yemek sipariş edebilmenin konforunu yaşayın.

Alışverişe çıkın

Keyifli bir alışverişe çıkmak, İstanbul’da tek başına yapılacak aktiviteler arasında şüphesiz en güzeli. Çünkü biliyorsunuz ki bu konuda çok fazla seçeneğiniz var. Alışveriş yaparken bazen diğer insanlar sizi yavaşlatabilir veya acele etmeniz için baskı yapabilir; sonunda almak istediğiniz kıyafetleri veya fırsatları kaçırabilirsiniz. Bu yüzden tek başınıza yavaş bir alışveriş macerasına çıkın ve her şeyi denemek için zaman ayırın: Harika bir gün geçireceğinizi ve sevdiğiniz şeyleri kolayca bulacağınızı garanti ediyoruz.

“O” projeyi tamamlayın

Evde yapılacak aktivitelerden biri de yarım kalan, sürekli kafanızı meşgul eden işleri tamamlamak. Eğer birkaç saatiniz varsa ve kendinizi proaktif hissediyorsanız, bir kafeye veya ofisinize gidin. Sonra da ertelediğiniz her şeyi bitirin. CV’nizi güncellemekten bir iş projesini bitirmeye kadar, ertelediğiniz o iş ne olursa olsun, bitirir bitirmez başarılı ve gururlu hissedeceksiniz.

Sevdiğiniz bir TV şovunu seyredin

Tek başına TV izlemenin en iyi yanı ne kadar saçma veya utanç verici olursa olsun, istediğinizi izleyebilmenizdir. Bu yüzden TV izlemek, evde tek başına yapılacak aktivitelerin en keyiflisi. En rahat kıyafetlerinizi giyin, biraz atıştırmalık alın ve saatlerce suçluluk duymadan sevdiğiniz programı izlemek için ayaklarınızı uzatın.

Egzersiz yapın

Egzersiz de tek başına yapılacak aktiviteler arasında. Bu, özellikle ilk başladığınızda size biraz garip gelebilir. Zumba’nın tüm hareketlerini henüz tam olarak öğrenmediniz ve spor salonunuzdaki makinelerin çoğunun aslında ne için kullanılması gerektiğini bilmiyorsunuz. Ama tek başına egzersiz yapmak, kendi hızınızda hareket etmeniz ve kişisel olarak ilginizi çeken egzersizler yapmanız anlamına gelir. Bu yüzden sevdiğiniz bir sistemi seçin ve YouTube videoları sayesinde izleyerek öğrenmenin, hareket etmenin tadını çıkarın.

Kendinizi test edin

Madem tek başınızasınız, zihninizin sınırlarını keşfetmeye ne dersiniz? Zihninizi tetikte tutmak için kendinize meydan okuyun; örneğin bir sudoku alın veya çevrimiçi bir test yapın. Yalnızken bir şeyler başarmak son derece keyiflidir ve bitirdikten sonra çaba sarf etmeden kendinizi övme şansına sahip olursunuz.

Yeni tarifler deneyin

Eğer evdeyseniz tek başına yapılacak aktiviteler arasında bir diğer seçeneğiniz de mutfağa girmektir. Merak ettiğiniz yeni bir yemek pişirin; sonuçta yemekleriniz güzel olmazsa onları beğenmeyecek misafirleriniz yok. Eğer işler yolunda giderse de harika yemeklerin hepsini siz yiyebilirsiniz. Bu, kendi başınıza takılmanın eğlenceli bir yolu; üstelik bu süreçte harika bir aşçıya da dönüşebilirsiniz.

Müzik veya podcast dinleyin

Yalnızken müzik dinlemek gerçekten ruh halinizi yükseltir; en sevdiğiniz albümü açıp istediğiniz kadar yüksek sesle şarkı söyleyebilirsiniz. Hatta canınız isterse dans bile edebilirsiniz! Müzik dinlemek istemiyorsanız ilgi alanlarınıza yönelik podcast’lere yönelebilirsiniz. Örneğin aradığınız program belki de şu yazımızda olabilir: Podcast önerileri: En iyi psikoloji ve kişisel gelişim podcastleri

Seyahat edin

Yalnız seyahat etmek, zevklerinizden sıfır taviz vermeniz anlamına gelir. Çünkü yalnızken istediğiniz yere gidebilir, istediğinizi görebilir ve istediğiniz yerde yemek yiyebilirsiniz. Örneğin İstanbul çevresinde gidebileceğiniz çok sayıda günübirlik gezi rotası bulunuyor. Günübirlik yerlere seyahat etseniz bile, buralara kendi hızınızda gitme lüksünün tadını çıkarın.

Kitapçıları dolaşın

Zaman geçirmelik yeri olan bir kütüphanenin veya kitapçının yakınında yaşıyorsanız, tek başınıza eğlenceli bir gün geçirmek için oraya doğru bir gezintiye çıkın. Bir kitap alabilir, onu okuyabilir, bir konuyu araştırabilir ve zihninizde farklı bir dünyaya seyahat edebilirsiniz. Üstelik para harcamadan kaliteli zaman geçirmek için bu mükemmel bir hafta sonu planı olabilir.

Kişisel bakımınıza zaman ayırın

Eğer vaktiniz varsa evdeyseniz, uzun ve sıcak bir banyoya zaman ayırın. Özel bakım uygulamaları ile kendinizi şımartın. Rahatlatıcı bir müzik açın ve hayatın hızına rağmen yavaşlayarak sadece kendinizle ilgilenin.

Müzeleri keşfedin

Şehrinizde harika müzeler olabilir ama belki de bunları zamanında, kötü okul gezileri ve rahatsız edici tur rehberleri nedeniyle istediğiniz şekilde gezemediniz. Hazır şimdi tek başına yapılacak aktiviteler arıyorken, yerel müzeleri keşfetmenin tam zamanı!

Müzeler ilginç ve büyüleyici nesnelerle dolu. Bu yüzden gerçekten zevk aldığınız şeyleri takdir etmek için kendinize zaman ayırabilirsiniz. İstanbul müzeler: Şehrin en iyi tarihi ve kültürel güzellikleri yazımız, bu noktada size fikir verebilir.

Çocukluğunuzu yeniden yaşayın

Yalnız bir gün geçirmenin harika bir yolu da çocukluğunuza doğru yolculuğa çıkmak. Bir düşünün, küçük bir çocukken en çok ne yaparak zaman geçirmekten keyif alıyordunuz? Örneğin çocukken sevdiğiniz yiyeceklerden alın ve sıcacık anılarla geçen bir gün için en sevdiğiniz çocuk filmini izleyin.

Yeni bir spor veya aktivite öğrenin

Tek başına yapılacak aktiviteler listemizin son önerisi yeni şeyler öğrenmek. Örneğin farklı bir iş yapmanıza rağmen yazı yazmayı çok seviyorsunuz. Öyleyse bir yaratıcı yazarlık atölyesine kaydolun. Böylece hem sevdiğiniz bir şeye başlamış olacaksınız hem de sizinle benzer zevkleri olan bir grup arkadaş edineceksiniz. Veya hiçbir tanıdığınız snowboard’la ilgilenmiyor ama siz merak ediyorsanız snowboard’a başlayın. Kulaklıklarınızı takın ve özgürlüğün tadını çıkarın!

Sonuç olarak, yalnızlık sadece yalnız kalmak anlamına gelmez; aynı zamanda kendimizi anlama, geliştirme ve ruhsal zenginlik kazanma sürecidir. Yalnız vakit geçirmek, kendimize olan sevgimizi derinleştirmenin ve içsel huzuru bulmanın da bir yoludur. Öyleyse, bu yolu daha eğlenceli hale getirmeye ne dersiniz?

İlginizi çekebilir: Kendinizi yalnız hissetmeden yalnızlığın tadını çıkarabilmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale