Tehlikenin farkında mısınız?

Siz, bu görünmez kontrol mekanizmalarının farkında mısınız? Kendi gerçeğinizi savunmaya hazır mısınız?

Farklı ve daha yumuşak bir totalitarizm şeklini yaşıyoruz. Özellikle teknolojinin ileride geleceği seviye ile toplumsal-bireysel yaşayacağımız sorunların çeşitliliğini düşünemiyorum bile. Aynı zamanda bu süreç, bireyler arasında da bir tür “kendi kendini gözetleme” kültürü yaratıyor.

Sosyal medya üzerinden kendini sürekli optimize etme ve kendini başkalarının beklentilerine göre şekillendirme gibi davranışlar, bizim kendi özgün benliklerimizden uzaklaşmamıza sebep olabiliyor. Toplumların içsel kontrol mekanizmalarının artık çok daha görünmez, hatta normalleştirilmiş bir yapıya dönüştüğünü söylemek mümkün.

İnsan açısından şimdi ve gelecek için büyük tehlike arz ediyor. Manipülatif bir algoritmanın sunduklarını takip etmek, bireylerin, kendilerini yalnızca kendilerine ait bir alan içinde tanıma fırsatı bulmaları ”Gerçek” olanın, ”Gerçek benlik”e ulaşmanın önünü kapatıyor.

Toplum tarafından kabul görecek bir “ideal benlik” yaratılıp pompalanıyor hepimize. Böyle bir ortamda biz, içsel dünyamızı ve gerçek benliğimizi keşfetmek yerine dışarıdan gelen etkilerle şekillendiriliyoruz, bunun boyutu daha da büyüyecek gözetim toplumlarında. Böylesi bir grubu ve insanları kontrol etmek daha kolay tabii…

Bu durum yalnızca bugünü değil, geleceği de tehdit ediyor. Çünkü bireylerin kendi özgün benliklerini keşfetme kapasitesi azalıyor. Çatışmasızlık ve uyum adı altında, insan ilişkileri sığılaşıyor, iletişim yüzeyselleşiyor ve bireyler giderek yalnızlaşıyor.

Bu tehlikeyi bertaraf etmenin yolu, bireylerin ve toplumların bu yapıyı fark etmesi ve bilinçlenmesinden geçiyor. Gerçek benlik, dış dünyanın dayatmalarından sıyrılıp, bireyin içsel alanını yeniden keşfetmesiyle mümkün. Derin bağlar kurma, çatışmaları sağlıklı bir şekilde ele alma becerisi ve bireyin içsel yolculuğu bu yumuşak totalitarizme karşı en güçlü direnç araçları olabilir. Bilinçlenme, bireyin kendisiyle dürüst bir yüzleşmesiyle başlar. Bu süreçte;

  • Kendimize dayatılan “ideal benlik” algısını sorgulamak,
  • Korkularımız, kırılganlıklarımız ve güçlü yönlerimizle yüzleşmek,
  • Duygu ve düşüncelerimizi yargılamadan fark etmek, merakla kendimizi gözlemlemek bize gerçek benliğimize dair kapılar aralar.

Toplumun dayattığı rollerden özgürleşmek

Bireylerin “ideal benlik” yerine, otantik benliklerini keşfetmeleri için şu adımları atmaları önemlidir:

  • Sosyal medya ve dışsal onay mekanizmalarına bağımlılığı azaltmak,
  • Başkalarının beklentileri yerine kendi değerleriyle uyumlu seçimler yapmak,
  • İlişkilerde derin, anlamlı ve çatışmadan korkmayan bir iletişim tarzı geliştirmek.

Gerçek benliğe giden yol: Otantiklik ve bütünlük

Bizler, bireylere gerçek benliklerine ulaşma yolculuklarında eşlik ederken onların yalnızca zihinsel değil, ruhsal  ve bedensel düzeyde de bir dönüşüm yaşamalarını hedefliyoruz. İçsel dünyayla bağ kurarak, tüm parçaların entegrasyonunu sağlamak ve bireyin özgünlüğünü ortaya çıkarmasına destek olmak, bu sürecin en güçlü aracıdır.

Otantik bir benliğe ulaşmak;

  • Kendinle uyum içinde yaşamak,
  • Derin bağlar kurmak ve
  • İçsel özgürlüğün keyfini çıkarmaktır.

14-15 Aralık: Kendinizle Yeniden Buluşmaya Hazır Mısınız?

  • Yer: Erdek Kiraz Beach Hotel
  • Tarih: 14-15 Aralık

Somatik(Bedensel) pratikler ve aile sistem dizimiyle, geçmişinizdeki eski benliklerinizi kabullenmek, yeni benliğinize alan açmak için bir araya geliyoruz.

Bu özel buluşmada:

  • İçsel dünyanızla daha derin bir bağ kurma,
  • Geçmişten gelen yükleri fark edip serbest bırakma,
  • Otantik benliğinizi kucaklayarak geleceğe daha özgür adım atma fırsatı bulacaksınız.

Program hakkında bilgi almak ve katılmak için bizimle iletişime geçin: 0546 403 30 14

İlginizi çekebilir: Değişim için köprü kurmaya ne dersin?

Işıl Çetinkaya
Anka Koçluk Okulundan temel koçluk eğitimlerini tamamladıktan sonra Amerika University of Northwest "Yönetici Koçluğu ve Mentörlük" yüksek lisans programı "Transaksiyonel Analiz", "Gestalt Psikoloji", "Bilişsel ... Devam