dummy

Tefekkür şifası: Bilimsel okuryazarlık ile hastalık yönetimi

Bilgi, insan sağlığını koruma ve hastalıkları yönetme konusunda en güçlü araçlardan biridir. Hastalık süreçleri üzerine düşünmek, araştırmak, sorgulamak ve bilinçli bir farkındalık geliştirmek, hastalıkların yönetiminde etkili bir tedavi yaklaşımı olabilir. Özellikle hastalık sürecine dair bireysel kalıpların, bilimsel nitelikli ve doğru bilgilerle şekillendirilmesi, modern bilim ile felsefi ve tasavvufi öğretilerin kesiştiği bir sağlık bilinci oluşturur. Son yıllarda, hasta eğitimi ve tedavi süreçleriyle ilgili bilgilendirmenin faydaları üzerine birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. Tıbbi otoriteler tarafından hasta eğitimi olarak tanımlanan bu kavram, tasavvuf ve felsefede önemli bir yer edinen tefekkür süreci ile benzerlik göstermektedir.

dummydummy

Felsefi ve tasavvufi öğretilerde tefekkür, derin düşünme, sorgulama ve hakikati anlama süreci olarak tanımlanır. Mevlânâ, insanın düşüncelerinin onun varlığını şekillendirdiğini vurgulayarak, bireyin yaşadığı her deneyimi anlamlandırmasının ve bu süreçte farkındalık geliştirerek hakikate ulaşmasının önemine dikkat çeker. Bu yaklaşım, modern bilimin de savunduğu gibi, özellikle hastalık gibi zorlu süreçlerde nitelikli bilgiye erişmenin ve bilinçli farkındalık geliştirmenin bireyin iyilik hali üzerindeki dönüştürücü etkisini ortaya koyar. Canlılık deneyimimizin her anında, karşılaştığımız durumları anlamlandırmak ve sürece dair doğru bilgiye ulaşmak, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir güç kaynağıdır. Tefekkür bilinci, insanın kendini keşfetmesini ve bilinçli bir şekilde iyileşme sürecine katkı sağlamasını destekleyen en değerli araçlardan biridir.

Bilimsel okuryazarlık: Sağlıklı bir gelecek için anahtar

Hastalıklara, insan fizyolojisine ve psikolojisine dair okumalar yapmak ve farkındalık geliştirmek, hastalık yönetiminde tefekkürün şifasını ortaya çıkarabilir. Doğru bilgileri edinmek, bireysel farkındalığı artırmanın yanı sıra, tedavi sürecine aktif katılımı da teşvik eder. Bilimsel okuryazarlık, bireyin sağlıkla ilgili bilgileri değerlendirme, anlamlandırma ve bilinçli eylemler gerçekleştirme kapasitesini artırarak, tedavi sürecinde daha bilinçli kararlar almasına olanak tanır.

Ağrı Sinirbilimi Eğitimi (PNE) ile farkındalık kazanmak

Son yıllarda, bilim insanları ve klinisyenler, hastalıkların mekanizmalarını hastalara öğretmenin etkisini araştırmaya başlamıştır. Bu doğrultuda geliştirilen Ağrı Sinirbilimi Eğitimi (Pain Neuroscience Education – PNE), özellikle kronik ağrı ile ilişkili bireyler için ağrı deneyimlerinin nörobiyolojik ve nörofizyolojik süreçlerini öğretmeyi amaçlayan bir eğitim stratejisidir. PNE, hastaların ağrı deneyimlerine dair inançlarını ve bilişsel süreçlerini değiştirmeye yönelik bir müdahaledir.

PNE, iki temel eğitim sürecini içerir:

  • De-education (Yanlış Eğitimi Kaldırma): Hastaların ağrı ve hastalık mekanizmaları hakkında sahip oldukları yanlış inanışları belirleyerek bunları ortadan kaldırmayı amaçlar.
  • Re-education (Yeniden Eğitim): Hastalara ağrının nörobiyolojisi ve nörofizyolojisi hakkında bilimsel olarak doğru bilgiler sunarak, süreci bilinçli bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.

Bu eğitim süreci, hastaların tedavi sürecine nitelikli bilgilerle katılımını sağlayarak, tefekkür ve bilimsel okuryazarlık şifasını hayata geçirmeyi hedefler. Yapılan araştırmalar, PNE eğitimi verilen kronik ağrılı bireylerde ağrı skoru, işlev kaybı, korku-kaçınma davranışları ve sağlık hizmeti kullanımında önemli iyileşmeler sağladığını göstermiştir.

Fizik tedavi alanında yapılan çalışmalarda, öğrencilere ağrı sinirbilimi konusunda eğitim verilmesinin, ağrı ile ilgili bilgilerini artırdığı ve kronik ağrıya yönelik daha sağlıklı ve olumlu yaklaşımlar geliştirmelerine yardımcı olduğu belirlenmiştir. Klinik araştırmalarda, ameliyat öncesi PNE eğitimi alan hastaların, ameliyat sonrası sağlık harcamalarının %45 oranında azaldığı gözlemlenmiştir.  Yakın zamanda yapılan bir klinik çalışmada, tedaviye yönelik bilgilendirmenin etkisi incelenmiştir. Kronik bel ağrısı olan hastalara manuel terapi tekniğine dair bilimsel bir eğitim programı uygulanmış ve aynı manuel tekniğin uygulandığı ancak eğitim verilmeyen grupla karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre, eğitim alan hastaların düz bacak kaldırma (SLR) testinde ve Minimum Tespit Edilebilir Değişim (MDC) değerlerinde anlamlı bir iyileşme gösterdiği belirlenmiştir. Çalışmada, eğitim alan hastaların SLR ve MDC skorlarının, eğitim almayan gruba kıyasla 7.2 kat daha yüksek olduğu bulunmuştur.

Modern tıp araştırmaları, hasta eğitiminin tedavi sürecinde kritik bir bileşen olduğunu kanıtlamıştır. Hastalığın fizyolojisini anlamak, bireyin tedavi sürecine daha bilinçli bir şekilde katılımını sağlar. Özellikle kronik hastalıklarda, bilimsel bilgiye ulaşarak kendi sağlıklarını yönetmeyi öğrenen hastaların, ilaç kullanımını ve gereksiz medikal müdahaleleri azaltabildiği görülmektedir.

Bu doğrultuda bilimsel okuryazarlık, hastaların tedavi süreçlerine daha aktif katılım göstermelerini, yanlış ve bilim dışı bilgilerin etkisinden korunmalarını, sağlıkla ilgili bilinçli ve doğru kararlar almalarını sağlar. Ayrıca bireysel farkındalığı artırarak hastalık yönetimini kolaylaştırır ve hastaların tedaviye daha uyumlu hale gelmelerine yardımcı olur.

Şifaya giden yol bilinçten geçiyor

Araştırmalar, modern bilim ve felsefi bakış açısıyla ele alındığında, tefekkür ve bilimsel okuryazarlığın, hastalık sürecine dair farkındalık geliştirmede kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Nitelikli bilginin rehberliğinde hareket etmek, bireyin sağlığını bilinçli bir şekilde yönetmesi ve bütüncül bir iyileşme sürecine adım atması için en güçlü araçlardan biridir.

Kendi şifamız için araştırmak, öğrenmek ve farkındalığımızı artırmak, sağlıklı bir yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu doğrultuda üzerimize düşen en önemli sorumluluk, bilimsel ve güvenilir kaynaklardan doğru bilgilere ulaşarak bilimsel okuryazarlığımızı geliştirmek ve sağlık sürecimizi bilinçle yönetmektir.

Bu yazıyı okuyarak, bilimsel okuryazarlığın şifasına bir adım daha yaklaştınız. Sağlık ve farkındalık dolu günler dileriz!

Kaynaklar:

Louw, A., & Riera-Gilley, V. (2024). Pain neuroscience education: Teaching people about pain. Journal of Pain & Palliative Care Pharmacotherapy, 38(3), 292-301.
Louw, A., Nijs, J., & Puentedura, E. J. (2017). A clinical perspective on a pain neuroscience education approach to manual therapy. Journal of Manual & Manipulative Therapy, 25(3), 160-168.
Louw, A., Zimney, K., Puentedura, E. J., & Diener, I. (2016). The efficacy of pain neuroscience education on musculoskeletal pain: a systematic review of the literature. Physiotherapy theory and practice, 32(5), 332-355.
Louw, A., Puentedura, E. J., Zimney, K., & Schmidt, S. (2016). Know pain, know gain? A perspective on pain neuroscience education in physical therapy. journal of orthopaedic & sports physical therapy, 46(3), 131-134.
Wood, L., & Hendrick, P. A. (2019). A systematic review and meta‐analysis of pain neuroscience education for chronic low back pain: Short‐and long‐term outcomes of pain and disability. European Journal of Pain, 23(2), 234-249.

İlginizi çekebilir: Ağrının kapılarını kapatmak: Kapı Kontrol Teorisi ve ağrı yönetimi

Rodi Pala: Merhaba, ben Rodi Pala. Fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında lisans eğitimi aldıktan sonra, uzmanlığımı nörobilim üzerine tamamladım. Beynin değişebilme gücünü ve iyileşme potansiyelini anlamaya odaklanıyorum. Üsküdar Üniversitesi’ndeki yüksek lisans tezimde, fibromiyalji hastalarında beyin ağrı matriksinin volümetrik MRI analizini inceledim. Şu anda İstanbul-Cerrahpaşa Üniversitesi’nde biyoteknoloji alanında eğitimime devam ediyorum. Nörobilim ve fizik tedavi yaklaşımlarını birleştirerek, beynin kendini yenileme sürecini destekleyen yöntemleri keşfetmeye çalışıyorum. Yoga eğitimi alarak beden-zihin-bilinç ilişkisini daha derinlemesine keşfetme fırsatı buldum. Nörobilim perspektifinden hareketle, iyilik halini artırmak ve sürdürülebilir kılmak için bilimsel bilgiyi herkes için anlaşılır ve ilgi çekici hale getirmeyi önemsiyorum. Yazılarımda, beynin sınırlarını keşfetmeye, bedensel farkındalık ve zihinsel dengeyi desteklemeye yönelik içerikler sunmayı amaçlıyorum.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp