X

Taze sıkılmış meyve ve sebze suyu tüketirken dikkat edilmesi gerekenler

Taze sıkılmış meyve ve sebze suları enerji verme, alkalileştirme, toksinlerden arındırma ve hem içimizi hem dışımızı gençleştirme özelliği ile son zamanlarda fazlasıyla ön planda. Yeşil sebzeler, yararlı besinler ve antioksidanlarla dolu. Hayranları, taze sıkılmış sebze suyu ve meyvenin, cildi daha sağlıklı yaptığını, dejeneratif hastalıkları tedavi ettiğini ve hatta saç beyazlamasını yavaşlatıp önlediğini ileri sürüyor. Ancak bu suları tüketirken dikkat edilmesi gereken bir kaç önemli nokta var. Yazımızın devamında taze meyve ve sebze suyu tüketirken dikkat etmeniz gerekenleri ve birbirinden lezzetli taze meyve ve sebze suyu tariflerini bulabilirsiniz.

Yüksek şekerli meyvelere dikkat edin

Özellikle, mango ve ananas gibi fazla şekerli tropikal meyveleri tüketirken dikkatli olmak şart. Meyveler, antioksidan ve yararlı enzimler açısından zengindir, ancak en iyisi, lifleriyle birlikte tüketmektir. Eğer kilo verme çabası içindeyseniz, taze sıkılmış meyve suyu pek iyi bir fikir olmayabilir. Ananas ve mango suyu kulağa çok lezzetli gelse de, yaklaşık 8 çay kaşığı doğal şeker içerirler. Bu durum, kan şekeri ve insülin seviyenizin yükselmesine ve yağ depolama oranınızın artmasına sebep olabilir. Biraz daha acı/ekşi olan yeşil içecekleri tatlandırmak için yeşil elma ve kivi kullanabilirsiniz. Yeşil elmada nispeten az şeker bulunur.

Organik meyve ve sebzelere ağırlık verin

Organik meyve ve sebzeler, beslenme alışkanlığınızı daha iyiye doğru geliştirmenin harika bir yolu olabilir. Organik gıdalar, geleneksel olarak yetiştirilen muadillerine göre daha faydalı içeriklere sahiptir ve kimyasallara veya koruyucu maddelere alerjisi olan kişiler, yalnızca organik gıdaları yediklerinde semptomlarının azaldığını veya kaybolduğunu görebilirler. Organik ürünler daha az pestisit içerirler. Sentetik mantar öldürücüler, herbisitler ve böcek öldürücüler gibi kimyasallar geleneksel tarımda yaygın olarak kullanılmaktadır ve kalıntılar yediğimiz yiyeceklerin üzerinde kalabilmektedir. Bu nedenle daha sağlıklı bir alternatif oluşturmak için organik meyve-sebzelere yönelmekte fayda var.

Sadece meyve-sebze suyuna güvenmeyin

Sebze suyu, yemeklerinize eşlik etmeli ya da öğün arasında alınmalıdır (öğleden sonrası için müthiş bir enerji artırıcı olabilir), ancak yine de bütün bir sebzenin liflerine ihtiyacınız vardır ve sadece sularını içmek aynı faydayı sağlamaz. Taze sıkılmış sebze suyu, sebzelerdeki besleyici öğelerin özümsenmesini kolaylaştırır ve başka türlü olsa yemeyeceğiniz geniş bir sebze çeşitliliğine ulaşmanızı sağlar. Ancak yine de yemenin yerini tutamaz.

Bazı sebzeleri çiğ tüketmeyin

Bütün turpgiller guatrojeniktir; yani çiğ tüketildiklerinde, tiroitin fonksiyonlarını bastıran özlere sahiplerdir. Bazı insanlarda gaz, şişkinlik ve mide problemlerine de yol açarlar. Bu turpgiller pişirildiklerinde ya da hafifçe buharda haşlandıklarında sağlığa oldukça faydalıdır. Çünkü pişirmek, guatrojenlerin çalışmasını engeller. Beyaz ve kara lahana, Çin lahanası, kıvırcık lahana veya brokoli gibi sebzeleri çiğ tüketmeyin. Ayrıca, ıspanak, pancar yaprağı ve pazı gibi yeşil sebzeler de içerdikleri oksalik asit nedeniyle ağzınızda ve bağırsak yolunuzda rahatsız edici bir his bırakabilir; demir ve kalsiyum emilimini engelleyebilir. Bu nedenle onları da çiğ tüketmemiz de fayda var.

Meyve-sebze suyunu kendiniz hazırlayın

Pastörizasyon işlemindeki yüksek sıcaklık, işlenmemiş meyve suyunun sağladığı faydalı enzimleri öldürür. Bu nedenle pastörize olmayan meyve-sebze sularına yönelmeniz sağlığınız açısından daha büyük fayda sağlayacaktır. Ancak en sağlıklısı, vaktiniz ve imkanınız varsa taze meyve ve sebze sularınızı kendinizin hazırlamasıdır.

Suyunu sıkıp içebileceğiniz en iyi sebzelere örnek olarak aşağıdakileri verebiliriz:

• Arındırıcı özelliği olan ve cilde iyi gelen salatalık,
• İltihap önleyici ve alkalileştirme özelliği olan, aynı zamanda tansiyonu düşürdüğü söylenen kereviz sapı,
• Karaciğer için mükemmel bir arındırıcı ve demir kaynağı olan pancar,
• Beta-karoten açısından zengin, gözler için faydalı ve aynı zamanda karaciğer ve safra kesesi için arındırıcı olan havuç,  (Ancak şeker oranı yüksek olduğu için dikkatli tüketmelisiniz.)
• Arada sırada olmak koşuluyla; demir açısından zengin, alkalileştirme gücü yüksek ve cilt sağlığına faydalı olan ıspanak,
• Mükemmel bir detoks yapıcı ve alkalileştirici olan buğday çimeni,
• Sindirim için çok yararlı olan, şişkinleri azaltan rezene,
Marul ve C vitamini açısından zengin kırmızı biber,
• Otlar da bu konuda harikalar yaratabilir. Maydanoz, kişniş yaprağı (ağır metallerin yapısını kuvvetlendirmeye yardım eder) ve zencefil (sindirim için faydalıdır ve arındırıcıdır) kullanın. Eğer yeterince cesursanız içine birazcık da çiğ sarımsak atabilirsiniz; bağışıklık sisteminiz için son derece yararlıdır.

Aşağıda lezzetli meyve ve sebze suyu tariflerini bulabilirsiniz. Kendi yaratıcılığınızı da bunlara ekleyin. Örneğin, hazırladığınız karışıma son bir dokunuş olarak, biraz yeşil limon sıkabilir ya da fazladan mineral almak için bir çimdik deniz tuzu ekleyebilirsiniz. Mümkünse organik sebze-meyve alın ve suyunu sıkmadan önce iyice ovarak yıkayın. Enerjinizi artırmak için her sabah kahvaltıdan önce bir bardak yeşil sebze suyu içebilirsiniz. İşte tarifler, afiyet olsun:

Taze meyve ve sebze suyu tarifleri

Günün dilediğiniz bir zamanında tercih edebileceğiniz bağışıklık sisteminizi güçlendirecek birbirinden lezzetli meyve ve sebze suyu tarifleri:

1. Detoksçu

• 1 adet pancar
• 2 adet havuç
• 1 adet yeşil elma
• Baş parmağı büyüklüğünde 1 adet zencefil

Dilerseniz 1 demet maydanoz ekleyebilirsiniz.

2. Alkalileştirici

• 2 sap kereviz
• 1 adet salatalık
• 1 adet yeşil elma
• 1 adet havuç
• 1 avuç ıspanak

Dilerseniz bir demet maydanoz ya da kişniş yaprağı ekleyebilirsiniz.

3. Kırmızı-yeşil karışım

• 2 sap kereviz
• 1 adet kırmızı biber
• Yarım demet maydanoz ya da kişniş yaprağı
• 1 adet havuç
• Yarım salatalık
• Yarım rezene soğanı
• Bir avuç ıspanak
• Hazırladıktan sonra yeşil limon suyu

Tat vermesi için sarımsak ekleyebilirsiniz.

Kaynak: Mind Body Green

İlginizi çekebilir: Suyu yemek: Su içeriği yüksek sebze ve meyve tüketmenin faydaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale