Havaalanına doğru yoldayım. Güneş pırıl pırıl, gökyüzünde bir tek bulut bile yok; aydınlık, radyodan yükselen müzik ve gözümün önünden geçen Güney Afrika hatıraları. İlk uzun yolculuğum, ilk uzun seyahatim, ilk Afrika deneyimim, bir hayalimi daha gerçekleştirmiş olmanın mutluluğu ve gururu.
Bir yandan on üç günün ne kadar hızlı geçtiğini düşünürken diğer yandan o on üç güne sığdırdığım anlar, hikâyeler, kahkahalar, sarılmalar geliyor aklıma.
Anların içine girdikçe gözlerim doluyor, karnıma bir ağrı saplanıyor; hani ya çok üzülünce ya da mutluluktan saplanan ağrılardan. Bu sefer ise dünyanın en güzel coğrafyasından ayrılıyor olmanın verdiği üzüntüden. Sanki birini kaybetmişim gibi hissediyorum, öyle üzgün ve mutsuz.
Seyahat sonrası dönüş hep sancılı olmuştur; ama bu seferki sancı diğerlerinden biraz daha farklı olunca beni bir merak aldı ve acaba bunun tıpta bir adı var mı diye araştırmaya başladım.
Tatil sonrası depresyonu
Yabancı kaynaklarda PHD yani “Post Holiday Depression” olarak geçiyor ben Türkçeye “Tatil Sonrası Depresyonu” olarak çevirdim.
Özellikle güzel geçen tatillerden sonra kişinin rutinine dönmesi ile birlikte hayatının ne kadar sıradan, stresli ve tatmin edici olmadığını hissetmesi durumuna tatil sonrası depresyonu adını vermişler.
Tatil sonrası depresyonunun belirtileri nelerdir?
Tatil sonrası depresyonunun belirtilerini okurken aynı zamanda aklımdan “evet, bu bende var, bu da var, evet, evet bu da var” diyerek kendi kendime karnımdaki ağrının tanısını koydum! Harika geçen on üç günlük Güney Afrika seyahatinden sonra nur topu gibi bir depresyonum olmuştu: Tatil Sonrası Depresyonu!
İşte o belirtiler
Kişi kendini mutsuz ve üzgün hissedebilir, hayatının anlamını sorgulamaya başlayabilir, işe karşı heyecan duymayabilir, işle ilgili her şeyden nefret edebilir, ağlama krizleri yaşayabilir, sürekli fotoğraflara bakma isteği duyabilir ve sürekli seyahati ile ilgili konuşmak isteyebilir şeklinde belirtiler özetleniyor. Evet, ben tüm bu belirtileri taşıyorum.
Bu depresyon ilk iş gününde başlayıp haftalarca sürebilirmiş ve neyse ki bu zamana kadar tatil sonrası depresyondan kimse ölmemiş!
Fakat etrafına mutluluk ve enerji saçan bünyem bu mutsuzluk durumundan pek hoşnut olmadığı için bu sefer de tatil sonrası depresyonundan nasıl kurtulabilirim acaba diye araştırmaya başladım ve hayatta kalma yollarını buldum. İşte tatil sonrası depresyonu ile hayatta kalma yolları:
1. İniş-çıkışlara hazırlıklı olun
Harika geçen bir seyahatten sonra rutine dönmek herkesi bir parça mutsuz eder. O yüzden bazen kendimi çok mutsuz hissederken bazen burada yapacaklarım aklıma geliyor ve heyecanlanıyorum. Sizin de bir süre inişli çıkışlı anlara hazırlıklı olmanızda fayda var.
2. Plan yapın
Tatil sonrası depresyonu atlatmanın en kolay yolu bence plan yapmaktır. Ben de öyle yapıyorum! Mesela hafta sonu, Güney Afrika’dan satın aldığım eşyaları çıkarıp ev dekorasyonu ile ilgileneceğim. Okuyacağım kitaplar bittiği için kitap alışverişi yapacağım ve izlenecek filmler listemden birini seçip izleyeceğim.
3. Sağlıklı beslenin ve spor yapın
Spor yaptıktan sonra salgılanan mutluluk hormonunu düşünürsek sağlıklı beslenme ve sporun depresyonun panzehri olduğunu da söyleyebiliriz. Güney Afrika mutfağı bir harikaydı, inanılmaz lezzetli yemekler yedim ama artık sağlıklı beslenmeye ve spora dönüş vakti. Zaten o son can alıcı hareketi çok özlemiştim.
4. Bir sonraki seyahatinizi planlayın
Seyahatten geldikten sonra yapılacak en güzel şey bir sonraki seyahati planlamak olmalı böylece tatil sonrası depresyonunu bir sonraki seyahati beklerken duyduğumuz heyecanla yenebiliriz. Ben de aynen böyle yapıp, haritayı açıp bir sonraki lokasyonu belirleyeceğim.
Yeni yılın ilk yazısı olması dolayısıyla herkese seyahat dolu yıllar diliyorum. Keşfettikçe daha çok öğrenip daha çok deneyimleyeceğiniz şahane bir yıl olsun:)
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Günlük travmalarla savaşırken kendinizi daha iyi hissettirecek 8 yol