Tatil fotoğraflarınız boyut atlıyor: Seyahatlerde mobil fotoğrafçılığın püf noktaları

Yıllar sonra dönüp baktığınızda o günü dün gibi hatırlamanızı sağlayacak fotoğraflar çekmek için artık ünlü bir fotoğrafçı olmanıza gerek yok. Günümüz teknolojisi, biraz yaratıcılık ve telefon kameralarınızla harika kareler yakalamak mümkün.

Günlerinin büyük kısmını yolda geçiren, fotoğraf ve videolarla hikayelerini Trail of Us adıyla sosyal medya platformlarından anlatan Burçin ve Erdi, bugün bize seyahatlerinde daha iyi kareler yakalamak için neler yaptıklarından bahsedecekler.

Karavanla seyahat ederken pratik çözümler hayat kurtarıcı olabiliyor. iPhone’larımız, yolculuklarımızda her an cebimizde, tüm anılarımızı kaliteden ödün vermeden hızlıca kayıt altına alabildiğimiz, ekipmanlarımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Tam zamanlı seyahat etmeye başladığımız 1 buçuk seneyi aşkın sürede edindiğimiz bazı deneyimleri özetlemeye çalışacağız. Umarız verdiğimiz bilgiler hayat boyu unutamayacağınız harika karelere katkı sağlar.

Seyahatlerimizde erkenden güne başlamayı tercih ediyoruz ki herkes uyurken etrafı keşfedebilelim, gittiğimiz şehirler, koylar, manzara noktaları bizimmişçesine gezebilelim ve istediğimiz kareleri yakalayabilelim.

Doğal ışık bizce güzel fotoğrafların olmazsa olmazı. Elbette ki ilk tercihimiz “Golden Hour” olarak bilinen gün doğumu ve gün batımı anlarında çekim yapmak.

Doğal ışığın sert olduğu öğle saatlerinde Akıllı HDR ya da ışığın hepten yetersiz olduğu gece saatlerinde Gece Modu ile ekipmanlarımızın desteğiyle saat bağımsız çekimler de yapabiliyoruz.

Taşıması kolay bir tripod edinerek Gece Modu’nda çektiğiniz fotoğrafların kalitesini de artırabiliyoruz. Tripod ve zamanlayıcı özelliğiyle kimselere ihtiyaç duymadan istediğimiz kareleri rahatça yakalayabiliyoruz.

Seyahatlerimizde hafızamıza kazımak istediğimiz güzel manzaraları ve objeleri de sık sık fotoğraflıyoruz. Çektiğimiz fotoğraflarda “rule of thirds” kuralına ve ufuk çizgisinin düzlüğüne dikkat ederek daha estetik kareler oluşturabiliyoruz.

Çevremizdeki ağaç dalları, korkuluk, çiçek vb öğeleri fotoğraflara ayrı bir alan derinliği katmak için kullanıyoruz.

Geniş açı portre özelliğiyle profesyonel fotoğraf makinesi kalitesinde çekimler yapabiliyor, öne çıkarmak istediğimiz öğeleri vurgulayabiliyoruz.

Bizce güzel bir fotoğrafın en önemli kısmı gerçek duyguları ve anları yansıtıyor olması, geriye dönüp baktığımızda bizi tekrar tekrar o ana götürebilmesi. Bu nedenle poz verilen anlar yerine, gerçek anları yakalamaya gayret ediyoruz.

Çektiğimiz fotoğraflara, iPhone Fotoğraflar ya da Adobe Lightroom uygulamalarında bize yansıttığı duygulara göre ışık ve renk düzenlemeleri yaparak son haline getiriyoruz.

Umarız verdiğimiz bilgiler faydalı olmuştur, herkese bol seyahatli günler dileriz!