X

Tasarım dünyasının yıldızlarına ve “ikonlarına” isimleriyle hitap edin

Artık her yerdeler ama biz onları ne kadar yakından tanıyoruz?

Artık tasarımcı imzalı bir mobilya görmenin oldukça sıradanlaştığı bu dönemde, bu tasarım mobilyalarla sokağımızın köşesine açılan bir kahve dükkanının içinde veya toplantı için gittiğimiz bir ofisin bekleme alanında karşılaşabiliyoruz. Bu bir zamanların kendilerine el değdirmeyen nitelikte objelerini sıradanlaştıran nedenler birden fazla muhakkak. Satın alma gücünün artışı, tasarıma karşı artan ilgi ve merak, kolay ulaşılabilen ve çoğu zaman kötü nitelikte sayabileceğimiz ucuz taklitler ilk akla gelenlerden..

Oysa bahsi geçen ve bir zamanların ulaşılamaz tasarım objelerinin modern Türk evine ilk giriş hikayesi uzun yıllar öncesine dayanan naif bir süreç.

1960’lı yıllarda kurulan ve 1970 yılında ilk showroomunu Nişantaşı’nda açan Interno sayesinde geleneksel Türk evi ilk kez tasarımcı imzalı ve batı modernizminin esintilerini taşıyan bu mobilyalarla tanışma imkanı buluyor. Bu dönemde Interno sayesinde bu ünlü tasarım mobilyaların ancak aslına uygun reprodüksiyonları yapılmış ve bu sürecin Türkiye’de yerel mobilya üretim sektörü için ufuk açıcı olduğu kabul edilmiştir. Dönemin idealist/yenilikçi iç mimar ve tasarımcıları, bu bahsi geçen tasarım objeleri ile uyumlu çağdaş iç mekan düzenlemeleri gerçekleştirerek ideal bir mimarlık hizmeti vermeyi de ayrıca hedeflemişlerdir.

Gördüğünüzde artık ismiyle hitap edebileceğiniz hatta belki de evinizin bir köşesinde yer vermek için para biriktirmeye başlayacağınız bu tasarım dünyasının yıldızlarına yakından bir göz atalım:

Wassily Chair – Marcel Breuer
Wassily Chair / Marcel Breuer

Bauhaus akımının öncülerinden Marcel Breuer tarafından 1925-26 yıllarında tasarlanan ve Breuer’in samimi dostu ünlü ressam Wassily Kandinsky’nin adını alan Wassily chair günümüzde sıkça reprodüksiyonlarına rastladığımız önemli tasarım objelerinden birisi. 1928’lerde Thonet firması tarafından üretimine başlanan sandalyenin orijinali bugün piyasada 2500$ – 2600$ civarında satış görüyor.

Eames Lounge Chair and Ottoman – Charles and Ray Eames
Eames Lounge Chair and Ottoman / Charles and Ray Eames

Hikayesi üzerine kitaplar yazılan, filmler ve röportajlar yapılan Eames çifti imzalı bu tasarım ikonunun birkaç farklı versiyonu olsa da en iyi bildiğimiz Lounge Chair and Ottoman, ilk kez 1950’lerde üretildi. Bugün orijinalini  satın almak isterseniz fiyatı 4.960$.

Barcelona Chair – Mies Van Der Rohe
Barcelona Chair – Mies van der Rohe

“Less is more” yani “az çoktur” mottosuyla tanınan modern mimarlığın ve minimalizmin babalarından Mies van der Rohe tarafından 1929 yılında Barselona Evrensel Sergisi için gerçekleştirilen Alman Pavyonu’na özel olarak tasarlanan ve günümüzde hala üretimi ve satışı devam eden Barcelona Chair’ın fiyatı 5760$.

LC4 Chaise Lounge – Le Corbusier
LC4 Chaise Lounge / Le Corbusier

Modern mimarlığın kurucusu olarak bilinen Le Corbusier’in Charlotte Perriand ile birlikte tasarladığı ve “relaxing machine” yani “rahatlama makinası” olarak lanse edilen Chaise Lounge; vücudun doğal kıvrımlarından ilham alıyor. Tasarlanıp üretildiği 1929 yılında tasarım dünyasında büyük çığır açan ve peşinden gelecek tasarımlara ilham kaynağı olan ikonun fiyatı 3.8750$ ile 4800$ arasından değişiyor.

Egg Chair – Arne Jacobsen
Egg Chair / Arne Jacobsen

Hayranı olduğumuz modern İskandinav tasarımlarının büyükbabası kabul edilen Danimarkalı mimar Arne Jacobsen tarafından 1958’de Kopenhag Royal Hotel için özel  tasarlanan Egg Chair bugün özel derisi ve amorf formu ile en önemli tasarım ikonları arasında yerini almış durumda. Bu güzelliğe sahip olmanın bedeli ise yaklaşık 13.000 Euro.

İlginizi çekebilir: Dekorasyonda kompozisyonun önemi: Sehpalar başrolde

Gülin Keskin: 1985 yılında İstanbul’da doğdum. 2005 yılına kadar İstanbullu sonrasında hem İstanbul hem Milanolu oldum. İtalyan Lisesi’nden mezun olduktan sonra, pılımı pırtımı toplayıp mimarlık öğrenmek için İtalya’ya yerleştim çünkü bence bu işi en yapan adamlar hep ordaydı. Politecnico di Mllano’da hem lisans hem yüksek lisans eğitimimi tamamlarken, bolca seyahat ettim ve mimarlığı en çok da gezerken öğrendim. Bu sırada farkında olmadan İtalyan kültürünün de bağımlısı oldum. 2012 yılında İstanbul’a dönerek kariyerime burada devam ettim ve 2016 yılında kendi mimarlık ofisim GKMO’yu kurdum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale