Tarihi Mirasını Koruma Vakfı, Studio Suma’da düzenlenecek atölye konseptli ilginç bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Seminer ve söyleşilerin yanı sıra, alternatif müzik sanatçılarının vereceği konserler ve sema danslarıyla tasavvuf felsefesi de bu etkinlikte yer alıyor. 29 Mart Pazar günü gerçekleşecek ”Meşk Günü” etkinliğinin detaylı programını, sevgili Uplifers okuyucularımız için sunuyoruz.
11:00-13:00 Meşk Atölye – Seminer
13:00-14:00 Yemek ve Hazırlık
14:00-18:00 Meşk – Sema&Müzik
18:00-19:30 Sofra ve Hazırlık
19:30-22:30 Meşk Sahne – Konserler
“Meşk Günü”ndeki atölye ve konserlere katılım vakıfa bağış şeklinde gerçekleştirilecek. Meşk – Sema&Müzik katılımı ise ücretsiz bir etkinlik olacak.
Meşk Atölye – Seminer adıyla ilk bölümde, 3. kitabı Aşk-i-kar’ı yayınlayan Leyla Sabah olacak. Sanat ve din üzerine bir söyleşi olarak ilerleyecek buluşma, resmi kendi dönüşüm aracımız olarak kullanabilmeyi hatırlatıyor.
“Resim yapma eylemi bir benzetme aracı değildir. Başlangıçta çizgi ve renk ile enerjimizi dengeleyebiliriz. Resim yapma hali bize varoluşu kavrama olanağı sunar. Yapılan resmin sanata dönüşmesi resmi yapanın hakikate yaklaşması ile orantılıdır.”
Meşk – Sema&Müzik; 4 saat kesintisiz, meditatif içe yönelik bir bölümdür. Tasavvuf felsefesi ilhamlı ilahiler, bektaşi nefesleri, sema-semah ayinsel hareket biçimlerini içermektedir. İlk kez katılıyorsanız, içeride bunu dua ve meditasyon, ibadet olarak yaşayanlara saygılı bir şekilde davranmanız beklenmektedir.
Sofra bölümünde herkesin getirmiş olduğu yiyecekler beraber yenerek, tanışmaya ve sohbete ortam oluşturacaktır. Ayrıca belli başlı ürünlerin tanıtılacağı ve satışının gerçekleşeceği standlar ve yaratıcı çalışmaların süregeleceği köşeler sonraki etkinliklerde oluşturulacaktır.
Meşk Sahne – Konserler bölümü, Studio Suma’nın |stanbul’un ritmini tutan bir etkinlik alanı olması fikrinden yola çıkarak mistik müzik, etnik ve dünya müzikleri alanında üretimler yapan yurt içi ve yurt dışından sanatçıların sahne alacakları bir etkinlik olacaktır.
Sahne alacak sanatçılar sırasıyla aşağıda listelenmiştir.
Görkem Balkış
“fuad”
Özgür Baba – kanjira, cura
Ertuğrul Küçükbayraktar – Tanbur, bendir
Rize’de bir köy evinde doğan Fuat Yıldız 6 yaşına kadar olan çocukluk sürecinde; arılar kovalamış, dalından meyveler yemiş, derelerde çaylarda yüzmüş. Hatta annesi anlatırmış; 4,5 yaşlarında olmasına rağmen oyundan gelip annesini bir yerde yakalar, ayakta sütünü içer, yine koşarak oyuna gidermiş.
İlkögretimden itibaren pek dikiş tutturamayan Fuat, hayatının “en değerli müzik bilgilerini” Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi-Etnomüzikoloji bölümünde almış olmasına rağmen, düzensiz devamlılık ve harç ödememe sebebiyle ile kovulmuş. Birçok değerli hocayla meşk ettmiş, feyz almış.
“Alper Maral’ın derin bilgisinden faydalandım, Ricardo Moyano’dan doğaçlama, Tuncay Korkmaz’dan dengeli ve sessiz şarkı söyleme, Demircan Demir’den “hakkını vererek çalma”yı ve Oruç Güvenç’in “ruha dokunan müziği”nden latif düşünmeyi öğrendim. 2010 yılından bu yana ağırlıklı olarak kendi bestelerimle meşgulüm. Onlar büyüdükçe sanki bende büyüyorum.”
Meşk Sahne’de müzisyen dostlarının destek verdiği FUAD isimli projesiyle dahil oluyor.
Behram Dayjour
Değişik müzik ve tiyatro grupları ile müzik adamı ve müzik yapımcısı olarak işbirliği ve çalışmalar yaptı.Sinema ve televizyonda değişik projelerinde, kameraman yardımcısı, kameraman, yönetmen ve müzik yapımcısı olarak çalıştı.Birkaç kısa ve uzun metrajli film yapımcılığı gerçekleştirdi.2010 yılından itibaren sokak müziğine başldı ve uluslararası müzik dünyasında sürekli araştırmalar yapıyor.
Meşk Sahne’de; İran enstrümanları ney, daf ve vokalleri ile Folk, Klasik, Pop, Jazz, Blues’a uğradığı duraklarda etnik ve dünya müzikleriyle sanatını konuşturacak.
Detaylar için etkinlik sayfasını ziyaret edebilirsiniz.