X

Tarih yazan kadın mucitler

Dünyadaki Kadın Mucitler

Günlük hayatınızda kullandığınız araçların, mobilyaların, tıbbi malzemelerin nasıl ve kim tarafından icat edildiğini hiç düşündünüz mü? Mucit deyince hepimizin aklına ampülü bulan Edison, yer çekimini bulan Newton ya da telefonun mucidi Graham Bell gelir. Aklımıza ilk anda gelen tüm mucitlerin ortak özellikleri ise erkek olmaları.

“Bilim adamı” söyleminden midir bilinmez; bilim ve bilimsel araştırma, icatlar, teknoloji hep erkeklerle bağdaştırılan konulardır. Halbuki günlük hayatımızda kullandığımız testereden araba camı sileceğine, bulaşık makinesinden kurşungeçirmez yeleklere bir çok buluşun altında kadın mucitlerin imzası vardır.

Uplifers olarak çok değerli buluşlara imza atmış kadın mucitlerin hayatlarını ve buluşlarını sizlerle de paylaşmak istedik. İşte birbirinden kullanışlı buluşlar ve yaratıcıları:

Josephine Cochrane: Bulaşık makinesi

Dünyadaki Kadın Mucitler

Evde çalışan hizmetçisi, Josephine’in değerli porselenlerini yıkarken kırınca; Josephine sinirlenip bulaşık makinesini icat etmeye karar vermiş. İcat ettiği ilk makine, basınçlı suyu makinede bulunan bulaşıkların üzerine fışkırtacak şekilde tasarlanmış. Cochrane makinenin patentini 1886’da almış.

Bu dönemde evlerin çoğunda makinenin çalışması için gerekli olan sıcak su sistemleri bulunmadığı için, Cochrane fikrini otellere ve restoranlara satmış. Sonrasında ise kadının çalışma hayatına girmesi ile birlikte bulaşık makinesi evlerdeki yerini almış.

Mary Phelps Jacob: Modern sutyen

Jacob 1914 yılında, göğüsleri destekleyen, iki ayrı kuptan oluşan ve omuzdan askılı olarak tasarladığı sutyeni üretip patentini almış. Daha önce de buna benzer fikirler üretilmiş ancak iki ayrı kup ile göğüsleri destekleme fikri Jacob’a ait.

Modern sutyenden önce göğüsleri desteklemek amacıyla tasarlanmış olan çamaşırlar oldukça rahatsız ediciymiş. Sert malzemeler kullanılarak yapılan bu destekler kullananın şeklini almak yerine, kullanıcıyı kendi şekline sokan bir yapıda. Jacob’ın dizaynının bu ürünlerden en büyük farkı yumuşak ve hafif, yani kullananın anatomisine uygun oluşu.

Modern sutyen, 2.Dünya Savaşı sırasında ABD’nin metal tüketimini azaltmak için metal malzeme kullanılarak yapılan göğüs desteklerini yasaklaması sonucu popüler hale gelmiş. Bu dönemde Jacobs patentini “Warner Brothers Korse Şirketi”ne satmış.

Grace Hopper: BM-Harvard Mark 1

Amiral Dr. Grace Murray Hopper “bilgisayarların anası” olarak bilinir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Hopper Harvard’ta çalışmaya başlamış ve burada IBM-Harvard Mark 1 isimli ilk zengin donanımlı bilgisayarı geliştirmek üzerine çalışmış.

Dr. Hopper ayrıca, yazıyı bilgisayar diline çeviren “compiler” donanımının da yaratıcısı. Bilgisayar problemleri için söylenen “bug” sözcüğü ve COBOL isimli kullanıcı dostu ticari bilgisayar yazılımında da Hooper’ın imzası bulunuyor.

Kadın bir buluşçu olarak sayısız ödülü var. Öldükten sonra da ödül almayı durdurmamış, 30 üniversiteden onur ödülü almıştır.

Mary Anderson: Araba camı sileceği

1900’lerin başlarında sürücüler, karlı ve yağmurlu havalarda camların önü doldukça durup camlarını silmek zorundaydı. Mary Anderson bu problemi mükemmel bir buluşla çözümledi. Bu zamanda araba herkes tarafından kullanılan bir araç olmasa da, 1903 yılında icat ettiği cam silecekleri oldukça ilgi gördü. Artık sürücülerin camlarını silmeleri için yapmaları gereken tek şey arabaya yerleştirilen bir kolu indirmeleriydi.

Bazı insanlar Anderson’ın bu buluşuna dikkat dağıtıcı olabileceğini öne sürerek karşı çıktılar. Fakat Anderson aletin patentini aldıktan 10 yıl sonra, artık her araçta bir cam sileceği bulunuyordu. Ayrıca 1917 yılında, manüel sileceğin geliştirilmişi olan otomatik cam sileceğinin patenti de bir kadına ait: Charlotte Bridgwood’un “Storm Windshield Cleaner”ı.

Hedy Lamarr: Gizli iletişim sistemleri

1941 yılında patenti alınmış olan “Gizli İletişim Sistemleri”, radyo dalgalarıyla gönderilen gizli mesajları koruyan bir kodla dalgaları manipüle etmek için tasarlanmış.

Lamarr Avusturya’da büyümüş. 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi sempatizanı olan ve Hitler’in ordusunun bir üyesi olan milyoner bir adamla evlenmiş. Evliliği süresince kocasının katıldığı iş toplantıları sayesinde gelişmiş silahlar hakkında kendisini geliştirmiş.

Nazilerin ve kocasının fikirlerine karşı olan Lamarr önce Londra’ya, sonrasında ise ABD’ye kaçmış. Anthiel’le icat ettiği bu araç, 2.Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı kullanılmak üzere tasarlanmış fakat yaygın olarak kullanımı icat edildikten 20 yıl sonra başlamış.

Margaret Knight: Kese kağıdı

Kese kâğıdından önce aynı işlevi gören şey zarf şeklindeymiş ve dibi kese kâğıdınınki gibi geniş değilmiş. Böyle bir şeyin içine 3 boyutlu olan ürünleri sokmak oldukça zor olsa gerek ki Knight, kese kâğıdı için gerekli olan kağıt parçalarını kesmek, katlamak ve yapıştırmak görevini üstlenecek olan bir makine icat etmiş.

Knight icat ettiği bu ürünün patentini 1871 yılında almış fakat bu fikre karşı çıkan bir erkek patenti almasına “bir kadının icat yapmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle itirazda bulunmuş. Sonrasında Knight, çizimlerini kanıt olarak göstererek patentin tamamen kendisine ait olmasını sağlamış.

Knigh ayrıc,a kese kâğıdından başka yaratmış olduğu 26 ürünün patentine sahip.

Tabitha Babbitt: Yuvarlak testere

1800’lerin başında testereyle herhangi bir şey kesebilmek için 2 kişiye ihtiyaç duyuluyordu. 2 kişi düz bir testerenin iki ucundan tutarak itmek ve çekmek suretiyle kesim yapmak zorundaydı. Fakat Babbit sayesinde bu süreç çok daha basit hale geldi.

Babbit’in testeresi yuvarlaktı, bu nedenle tek kişi kesim işlemini kolayca gerçekleştirebiliyordu.
Massachusetts Shaker topluluğunun bir üyesi olarak mobilya yapımında kullanılan birçok alette de Babbitt’in imzası bulunuyor; fakat Babbitt, bu buluşları için patent alma gereği duymamış.

Stephanie Kwolek: Kurşungeçirmez yelek

Stephanie Kwolek, Kevlar denen sert ve dayanıklı, günümüzde kurşungeçirmez yeleklerin yapımında kullanılan materyalin mucidi.  DuPont’ta yıllarca bu materyalin icadı için çalışmış ve 1963’te malzemenin yapısını oluşturan molekül dizilimini üretmiş.

Bulduğu dizilimle oluşturulan materyal diğer maddelerden sert oluşuyla ayrılıyor. Bu madde ayrıca asma köprülerin halatlarında, kasklarda, kayak malzemelerinde ve kamp malzemelerinde de kullanılıyor.

Rachel Zimmerman: “Blissymbol” yazıcısı

Öncelikle Blissymbol’ün ne olduğunu açıklayalım. Blissymbol, Kanada’lı 12 yaşındaki bir programcının 1980 yıllarında ürettiği bir yazılım. Zimmerman’ın yazıcısı, bu programın ağır derecede fiziksel ve zihinsel engelli kişilerin iletişim kurmasına olanak sağlayacak şekilde geliştirilmiş.

Kullanıcılar düşüncelerini belirtmek için, ekranda gördükleri sembollere özel bir touch pad yardımıyla dokunuyor ve yazıcı bu sembolleri yazıya çeviriyor.

Bette Nesmith Graham: Daksil

Graham’ın aklına daksili üretme fikri, ressamların tablolarındaki hataları düzeltmek için yaptıkları işlemden geliyor.  İlk daksilini evdeki blendırında malzemeleri karıştırmak suretiyele;  işyerindeki belgelerde düzeltme yapma amaçlı üretiyor.

Bir çok denemeden sonra, ürününün deneme versiyonlarını yaymak için çok zaman harcadığı gerekçesiyle iş yerinden kovuluyor ve 1958 yılında ürününün patentini alıyor.

Alice H. Parker: Gazlı fırın

Parker, 1919 yılında merkezi ısıtma sistemi üzerine ilk patentini aldı.

Sistem, oda sıcaklığını düzenleme ve sıcaklığı odadan odaya taşıyabilme özelliğine sahipti.

Daha sonra çizimlerine gazın ısınması yoluyla çalışan fırının projesini de ekledi ve bunun da patentini aldı. Bu sistemle beraber, evde ısıtma amaçlı kullanılan tüm aletler tek bir merkezi ısıtma sistemine bağlandı.

Günümüzde birçok evde hala kullanımda olan bu sistem ilgi görmeye devam ediyor.

Sarah E. Goode: Katlanabilir yatak

Goode 1885 yılında, katlanabilir yatak buluşuyla, Amerika’nın ilk patent alan siyahî kadını olma özelliği taşıyor. Yatak kullanılmadığında kaldırılabilme ve gizlenme özelliğine sahip. Yatak kullanıldığında ise, yatağı saklayan kabin, kitaplık ya da başka amaçlarla kullanılabiliyor.

Goode’nin tasarımı günümüzde de kullanılıyor ve birçok değişik model ve renk seçeneğine sahip.

Martha Coston: Renkli işaret fişekleri

Martha Coston 1847 yılında, kocasının ölümünden sonra, not defterinde yazan işaret fişekleri ile ilgili bir projesini keşfetmiş. Fikri öğrendikten sonra 10 yıl boyunca bilim adamları ve ordu çalışanlarıyla, kolay kullanılabilir ve dayanıklı işaret fişekleri üretebilmek için çalışmalar yapmış.

Amerikan ordusunun daha sonra bu işaret fişeklerinin tüm hakkını üzerine aldığı ve Coston’a çok az bir miktarda para verdiği söyleniyor. Coston’ın buluşu Fransa, İtalya, Danimarka, Hollanda ve Haiti hükümetleri tarafından da kullanılıyor.

Dr. Ellen Ochoa: Optik analiz sistemleri

Ellen ilk Latin Amerika kökenli astronot olma unvanını üzerinde bulunduruyor. Ayrıca NASA’da bilim adamı olarak çalışıyor. 1987’de patentini aldığı icadı, karmaşık birçok parçanın kalite kontrolünün yapılması sırasında kullanılıyor.

Ochoa daha sonra robot parçalarının kalite kontrolünde kullanılan optik analiz sistemleri adlı buluşunu geliştiriyor. En sonuncusu 1990 yılında olmak üzere 3 adet patenti bulunuyor.

Dr. Maria Telkes: Ev güneş enerjisi sistemi

İlk ev güneş enerji sistemlerinin yaratıcısı olan biyofizikçi Telkes Macaristan doğumlu; daha sonra ise 1925 yılında Amerika’ya taşınıyor.

Telkes Amerika’ya “Westinghouse Elektirk”’te ARGE departmanında mühendis olarak geliyor ve yenilenebilir enerji konusunda çalışmalarına başlıyor. Sonrasında ise güneş enerjisiyle çalışan sistemler üzerine uzmanlaşıyor.

Dr. Patricia Bath: Lazer katarakt ameliyat cihazı

Bath, 1988’de patentini aldığı katarakt tedavisi yöntemini bulan ilk kadın siyahi Amerikan doktor olma unvanına sahip. Katarakt Laserphacoprobe’u olarak adlandırılan bu yöntem, diğer yöntemlerden çok daha kullanışlı ve kesin sonuçlar veriyor.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale