Tantra kelimesi Sanskritçe “genişlemek”, “yaymak” ve “dokumak” anlamına gelen “tan” ve “tra” kökünden gelir. Bu nedenle Tantra, kelimenin tam anlamıyla, nihai hedefi kendini gerçekleştirme için bilinç seviyesini sıradan bilinçten yüksek bilince “genişletme aracı” anlamına gelir. Tantra evrenin, her şeyin birbiriyle ilişkili ve bağlantılı bir ağ olduğunu öğretir, her şeye ilahi olarak yaklaşır ve kişiye yaşamı onurlandıran bir yaşam tarzı sunar.
Tantranın öğretisini bir cümle ile ifade edersek bu anlamı taşır: “İlahi olmayan hiçbir şey yoktur, her şey birbirine bağlıdır.”
Tantrik felsefenin özü budur. Tantranın tüm özelliklerinin, pratiklerinin, meditasyonlarının kökleri bu vizyona dayanır. Bize sunduğu bu bakış açısı ile yaşamımızı bir cennete dönüştürme gücünü verir. Tantrayı keşfederek, insan deneyimde tekâmül eden ruhlar olduğumuzu idrak eder, insana ait çelişkileri kucaklamayı öğreniriz. Bu bizi daha bilge, neşeli, şehvetli, masum ve hem birbirimize hem de doğaya karşı duyarlı yapar. Bir kişi, kendi içindeki bu yüksek hassasiyeti keşfettiğinde, başka bir insana veya dünyaya zarar vermesi imkânsız hale gelir.
Tantra yolu, hayatı dolu dolu yaşayarak kendimizi hayatın tam kalbinde bulmamıza izin verir. Mevcut anın derinliklerine odaklandığımızda içimizde canlanan doluluk hissi, tüm duygularımızın ve algılarımızın tamamen farkında olmamızı sağlar. Bu uyanıklık hali, yaşamımıza zenginlik, neşe ve canlılık getirir, farkındalığımızı artırarak haz deneyimine olan kapasitemizi artırır. Bütünsel olarak tantra, beş duyunun farkındalığını geliştirmek, bilinçli ve derin hazla deneyime girmek uyanış yolunda daha hızlı bir ruhsal evrim için sıçrayış olarak kullanabileceğimiz araçlardan biridir.
Tantranın teknikleri
Tantranın teknikleri ve kökleri, Şamanik geleneklere ve yoganın kökenlerine kadar uzanır. Tantrik pratikler sutralardan, meditasyonlardan ve ritüellerden oluşur. Tantranın diğer öğretilerden tek farkı, cinsel enerjiyi kabul etmesi ve onu daha yüksek bilince gitmek için bir yakıt olarak kullanmasıdır. Bu yakıtı, mutluluğu artırmak, içinizdeki gizemin anahtarını bulmak ve kaynak ile birleşmek için bir araç olarak kullanır. Bedeni, yaşayan bir tapınak olarak kabul eder ve cinsel enerjiyi ilahi enerji olarak görür. Onu, tüm enerjileriyle beraber ruhsal dönüşüm için ilahi bir araç olarak kabul eder.
Carl Jung’un “İyi olmaktansa bütün olmayı tercih ederim” sözü unutulmayan cümleleri arasındadır. İşte her bir tantra tekniği, kim olduğumuzun bir veya daha fazla kapısının kilidini açarak, bize tanrısallığımızı görme ve deneyimleme fırsatı sunar. Öğretilerin uygulanması yoluyla bir kişi varlığının derinliklerine girerek, bütünlüğünü keşfetme yolculuğuna çıkabilir.
Her insan, mutluluk, sevgi, vecd ve genişlemiş bilinç hallerini deneyimlemek için içsel bir potansiyel taşır. Tantradaki teknikler, gerçek amacımıza uyanmamıza ve aynı anda yaşamın tüm boyutlarındaki hakiki potansiyelimizi keşfetmemize yardımcı olmak için kullanılır.
Peki, tüm bunların seksle ne alakası var?
Cinsel enerji, dinamik, iyileştirici ve hayat veren bir enerjidir. Varlığın temel yaşam gücüdür. Dünyada, insanın yararlanabileceği başka bir kaynak yoktur. Tantrikler, cinsel enerjinin doğru bir şekilde kullanıldığında bir kişiyi hayal edilemez manevi yüksekliklere itebilecek ilahi bir güç tarafından desteklendiğini keşfetmiş, böylece seks ile maneviyat arasındaki bağlantıyı kurmuşlardır.
Bir erkekle bir kadın seviştiğinde ve orgazma ulaştığında, ilahi olana, insanın gerçek doğasına ve sonsuzluğuna çok kısa bir bakış atma anı ortaya çıkar. Aslında bu, geçici bir aydınlanma anıdır. Çok önemli bir andır ve çoğu insan için o kadar kısadır ki etkisi geçicidir. Orgazm deneyimini uzatmanın ve genişletmenin yolunun arayışı tantrik seksin doğuşuna yol açmıştır. Her insanın açık teknikler, rehberlik ve pratik bilgilerle gerçek bir tantrik erkek ve kadın olma potansiyeli vardır. Ve ancak o zaman seks ve maneviyat gerçekten “bir” olabilir.
Aşk ile…