X

Tantrik felsefenin incelikleri: Sevgi, birlik ve seks

Tantra kelimesi Sanskritçe “genişlemek”, “yaymak” ve “dokumak” anlamına gelen “tan” ve “tra” kökünden gelir. Bu nedenle Tantra, kelimenin tam anlamıyla, nihai hedefi kendini gerçekleştirme için bilinç seviyesini sıradan bilinçten yüksek bilince “genişletme aracı” anlamına gelir. Tantra evrenin, her şeyin birbiriyle ilişkili ve bağlantılı bir ağ olduğunu öğretir, her şeye ilahi olarak yaklaşır ve kişiye yaşamı onurlandıran bir yaşam tarzı sunar.

Tantranın öğretisini bir cümle ile ifade edersek bu anlamı taşır: “İlahi olmayan hiçbir şey yoktur, her şey birbirine bağlıdır.”

Tantrik felsefenin özü budur. Tantranın tüm özelliklerinin, pratiklerinin, meditasyonlarının kökleri bu vizyona dayanır. Bize sunduğu bu bakış açısı ile yaşamımızı bir cennete dönüştürme gücünü verir. Tantrayı keşfederek, insan deneyimde tekâmül eden ruhlar olduğumuzu idrak eder, insana ait çelişkileri kucaklamayı öğreniriz. Bu bizi daha bilge, neşeli, şehvetli, masum ve hem birbirimize hem de doğaya karşı duyarlı yapar. Bir kişi, kendi içindeki bu yüksek hassasiyeti keşfettiğinde, başka bir insana veya dünyaya zarar vermesi imkânsız hale gelir.

Tantra yolu, hayatı dolu dolu yaşayarak kendimizi hayatın tam kalbinde bulmamıza izin verir. Mevcut anın derinliklerine odaklandığımızda içimizde canlanan doluluk hissi, tüm duygularımızın ve algılarımızın tamamen farkında olmamızı sağlar. Bu uyanıklık hali, yaşamımıza zenginlik, neşe ve canlılık getirir, farkındalığımızı artırarak haz deneyimine olan kapasitemizi artırır. Bütünsel olarak tantra, beş duyunun farkındalığını geliştirmek, bilinçli ve derin hazla deneyime girmek uyanış yolunda daha hızlı bir ruhsal evrim için sıçrayış olarak kullanabileceğimiz araçlardan biridir.

Tantranın teknikleri

Tantranın teknikleri ve kökleri, Şamanik geleneklere ve yoganın kökenlerine kadar uzanır. Tantrik pratikler sutralardan, meditasyonlardan ve ritüellerden oluşur. Tantranın diğer öğretilerden tek farkı, cinsel enerjiyi kabul etmesi ve onu daha yüksek bilince gitmek için bir yakıt olarak kullanmasıdır. Bu yakıtı, mutluluğu artırmak, içinizdeki gizemin anahtarını bulmak ve kaynak ile birleşmek için bir araç olarak kullanır. Bedeni, yaşayan bir tapınak olarak kabul eder ve cinsel enerjiyi ilahi enerji olarak görür. Onu, tüm enerjileriyle beraber ruhsal dönüşüm için ilahi bir araç olarak kabul eder.

Carl Jung’un “İyi olmaktansa bütün olmayı tercih ederim” sözü unutulmayan cümleleri arasındadır. İşte her bir tantra tekniği, kim olduğumuzun bir veya daha fazla kapısının kilidini açarak, bize tanrısallığımızı görme ve deneyimleme fırsatı sunar. Öğretilerin uygulanması yoluyla bir kişi varlığının derinliklerine girerek, bütünlüğünü keşfetme yolculuğuna çıkabilir.

Her insan, mutluluk, sevgi, vecd ve genişlemiş bilinç hallerini deneyimlemek için içsel bir potansiyel taşır. Tantradaki teknikler, gerçek amacımıza uyanmamıza ve aynı anda yaşamın tüm boyutlarındaki hakiki potansiyelimizi keşfetmemize yardımcı olmak için kullanılır.

Peki, tüm bunların seksle ne alakası var?

Cinsel enerji, dinamik, iyileştirici ve hayat veren bir enerjidir. Varlığın temel yaşam gücüdür. Dünyada, insanın yararlanabileceği başka bir kaynak yoktur. Tantrikler, cinsel enerjinin doğru bir şekilde kullanıldığında bir kişiyi hayal edilemez manevi yüksekliklere itebilecek ilahi bir güç tarafından desteklendiğini keşfetmiş, böylece seks ile maneviyat arasındaki bağlantıyı kurmuşlardır.

Bir erkekle bir kadın seviştiğinde ve orgazma ulaştığında, ilahi olana, insanın gerçek doğasına ve sonsuzluğuna çok kısa bir bakış atma anı ortaya çıkar. Aslında bu, geçici bir aydınlanma anıdır. Çok önemli bir andır ve çoğu insan için o kadar kısadır ki etkisi geçicidir. Orgazm deneyimini uzatmanın ve genişletmenin yolunun arayışı tantrik seksin doğuşuna yol açmıştır. Her insanın açık teknikler, rehberlik ve pratik bilgilerle gerçek bir tantrik erkek ve kadın olma potansiyeli vardır. Ve ancak o zaman seks ve maneviyat gerçekten “bir” olabilir.

Aşk ile…

Samira Babayeva Görgülü: Samira 1975 yılında Sovyetler Birliği’nde doğmuştur. Lisans eğitimini Bakü’de Elektrik Mühendisliği üzerine tamamlamıştır. 1995 yılında Türkiye’ye yerleşmesinin ardından, sosyoloji lisansı, psikoloji yüksek lisansı, aile danışmanlığı ve cinsel terapi eğitimi almıştır. İnsan ilişkilerinde ve cinsel yaşamda uyumun ve doyumun, daha sağlıklı bir dünya için gerekli olduğu vizyonuyla hareket ederek, uzun yıllar boyunca Doğu’nun ve Batı’nın uygulamaları üzerine çalışmış, hem bilimin hem de maneviyatın bilgisiyle özgün bir yol oluşturmuştur. Atölye çalışmalarını ve bireysel seanslarını, Türk toplum ve kültür yapısına uygun bir şekilde tasarlamıştır ve bilgi ve deneyimlerini, işine olan tutkusuyla birleştirerek bu alanlarda hizmet vermeye devam ediyor. Akademik Eğitimleri • Bakü Elektrik Mühendisliği Lisansı • Eskişehir Üniversitesi Sosyoloji Lisansı • Toros Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisansı • Yıldız Teknik Üniversitesi Aile Danışmanlığı CİSED’de Cinsel Terapi Eğitimi tamamlamıştır. Ayrıca Samira, on beş yılı aşkın süredir çeşitli ruhani öğretmelerin öğrencisi olmuş, yurtdışında ve yurtiçinde, Aile Dizimi, Yaşam ve Öğrenci Koçluğu, Hipnoz, Reiki, Yoga, Nefes Teknikleri, Tantra, Kegel Egzersizleri, Pelvik taban pratikleri vb alanlarda eğitimler almıştır. Samira Babayeva, evli ve iki yetişkin çocuk annesi olup İstanbul’da yaşamaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale