X

Tango adımlarını ilişkilere nasıl adapte edebiliriz?

Epey bir zaman önce hep denemek istediğim bir şeye kalkıştım: Tango öğrenmeye…

Kendimi bildim bileli de tango müzikleri dinlemeyi çok severim ve zihnimde hep tango yaptığımı hayal ederim. Kadın dansçıların giydikleri kıyafetler, ayakkabılar, erkek dansçıya karşı sergilediği duruş hepsi beni olabildiğince cezbederdi.

Tüm bunları düşünerek ve cesaretimi toplayarak bir kursa yazıldım. Bir an önce tangoyu öğrenmek ve tango gecelerine katılmak istiyor, dersleri hiç kaçırmıyordum. Adımları öğrenmeye başladım önce, gayet de iyi gidiyordum. Ve iş sonunda gelip partnerle çalışmaya varmıştı. Ancak, bir şeyler tersti, bir türlü uyumlanamıyordum. Tangoyu öğrenmeye olan hevesim kırılmasın diye elimden geldiğince mücadele ediyor ama bir türlü bir parçayı tamamlayamıyordum. Hoca yanıma gelip, “Pınar, önce erkeğin adımını bekle, sonra sen harekete geç” dedikçe yapamıyordum. Sonradan anladım ki, bu dansın öyküsü gereği kadın hamleyi erkeğin adımına göre yapıyordu. Ve bu hiç bana uymuyordu!

Aslında dansın özü, ortaya çıkış öyküsü beni çok cezbetse de adımlarımı atmak için önce bir başkasının hamlesini beklemek, ondan alacağım enerjiye göre uyumlanmak, bende başka duyguların açığa çıkmasına sebep oluyordu. Bu yönü ile tango benim için giderek zorlandığım, denemekten çok çekindiğim bir hobi olmaya başladı. Ve hayatımda çok sayılı olan “başladığım işi yarım bıraktıklarım” listesinde yerini aldı. Neyse ve çok şükür ki listemde sadece 2. maddeyi oluşturdu. Umarım da o listeye yeni başka maddeler eklenmez, öyle ki ben genelde başlayıp sevmediğim kitapları bile yazarının emeğine saygımdan okuma gayreti gösteririm. Hoş, bu özelliğimi şimdilerde terk ediyorum, çünkü hayat sevmediğim kitabı okuyacak kadar uzun değil ve okunmayı bekleyen onlarca kitap, izlenecek çok film var…

Tangoyu neden içselleştiremedim, neden bir türlü uyumlanamadım diye epeyce düşündüm. Belki, biraz daha deneseydim başaracaktım da; öyle ya neye emek verirse illaki öğrenir insan… Ama ben tangoya devam etmek yerine, yine “Bu başarısızlık bana ne kattı, cebime ne koydum?” felsefesi ile bakış açımı değiştirdim. Ve fark ettim ki, ben hayatımdaki bütün ilişkilerde böyleyim hiçbir zaman ilişkide olduğum kişinin -kadın, erkek fark etmez- bana karşı bir hamle yapmasını beklemeden mutlaka ve her daim ilk hamleyi ben yapıyorum.

Yapı gereği zaten fazlaca verici olmam yetmezmiş gibi bir de sürekli ilk adımı atan taraf olmak beni epeyce yormuşken, yaşadığım bu başarısız deneyim benim bir kere daha kendimle yüzleşmemi sağladı. Hayatımda yaşadığım her olumsuzlukta olduğu gibi, bu durumdan da böyle bir sonuç çıkarmış olduğum için aklıma ve hayata müteşekkirim.

Tabii ki bu farkındalık beni bir yere taşımadı henüz, tam olarak. Sadece biraz daha yüzleşmemi sağladı kendimle. Ama her farkındalıkta olduğu gibi bu durumu değiştirecek de bir adım atmalıyım diye düşündürdü bana. Bu bile büyük bir ilerleme değil mi sizce de?

Yaşadığım bu başarısız tango deneyiminin üzerinden yıllar geçti, ben hala tangoyu yeniden öğrenme girişiminde bulunur muyum bilemesem de en azından ilişkilerimde “tango adımlarını” uygulamaya gayret ediyorum. Yapım biraz bunun dışında da olsa yaşadığım onlarca kalbimi kıran ilişki deneyiminden almam gereken ders; biraz karşıdan gelecek hamleyi beklemek oldu.

Gelelim buradan çıkardığım kendime nota…

Sevgili kendim..
Lütfen artık adımlarını atmadan birazda olsa karşındakini bekle.. bekle ki senin için nelere göğüs gerebileceğini, seni ne kadar önemsediğini gör, o da sana gösterebilsin. İzin vermiyorsun ki!
Başkalarının kurtarıcısı olma eğiliminden vazgeç. Bırak seni gerçekten sevenlerin senin için bir şeyler yapmalarına izin ver. Kimseden komut alma, kimseye eğilme elbette ama biraz bekle. Senden bir yardım istenmeden herkesin kafasını çevirdiğinde gördüğü kişi olma. Öyle olunca çünkü bir an yok olduğunda herkesin en kötüsü sen oluyorsun. Bir yanlışın bütün doğrularını bir anda silip atıveriyor. Buna izin verme.
Kendine bu haksızlığı yapma. Tangonun eşsiz ritmine teslim et kendini ki hayat denen harika dansın büyüsü sarsın her yanını.
Kendime ve dansın büyüsüne kapılmak isteyen herkese sevgimle…

İlginizi çekebilir: Mutluluğu bulma yolculuğu: İlk bakmamız gereken yer kendi içimiz olabilir mi?

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale