X

Tamamlayan ve yargılayan zihin iş başında: “Bliğidni samna, ksien ygraıda buulmna, çknüü aıkl elkskieri tmamalr”

Bliğidni samna, ksien ygraıda buulmna, çknüü aıkl elkskieri tmamalr. 

Ne kadar bildiğimizi söylesek hatta sansak da, her seferinde bilmenin küçük bir parçasının ucundan tutuyoruz. Her şeye hakim olmak isteyen, kendi imparatorluğunu ilan etmek isteyen akıl ise; “İşte!” diyor. “Anladım her şeyi, bu kadar.
Oysa yine filin bu sefer başka bir yerine tutunmuş, elimizde tuttuğumuz kuyruğu filin tamamı sanan bebeklerden biri oluvermişizdir o anda. Çünkü akıl her zaman eksikleri tamamlar hem de bildiklerinden, şimdiye kadar depoladıklarından. 
Örnekleyecek olursak, sadece başı ve sonu doğru yazılan, ortası karışık harflerden oluşan kelimelerden bir yazı, gördüğünü okuyanlar için anlamsız kelimeler yığınıyken, genel için kolayca okunan metinler oluyorlar. (bkz başlık)
Çünkü fotografik akıl, aradaki boşlukları, yanlışlıkları “bildiğine” göre düzeltip doğruluyor. Böylelikle akıcı bir şekilde okuyup anlayabiliyoruz.
Hatta birçok dikkat bilmecesinde de aynı şey kullanılır. Yeni ve hiç bilmediğimiz bir şeye bakar gibi baktığımız zaman görebiliriz aradaki 7 farkı, eksik olan veya fazla olan parçaları.
“Zaten bildiğimiz” bakış açısından bakarsak aradaki 7 farkı da, eksikleri de görmekte zorlanırız. 

Bu basit örnek de gösterir ki, akıl tamamlar.

Elimizde filin kuyruğu varsa, bu alamet hayvanın tamamını kuyruk gibi düşler. 
Eğer bir acı yaşıyorsa o an, tüm hayatı acılarla dolu olacak diye endişelenir.
Birine aşık ise ömür boyu aynı histe olmayı bekler.
Birinin bir hatasını görürse, o kişi ne yaparsa yapsın hatalıdır diye düşünür, yargılar.
Kendini bir konuda başarısız görür ise, her konuda başarısız olduğunu veya olacağını varsayar ve özgüvenini zedeler. 
Çünkü tek bir veri ile, tamamı, bütünü yargılar. Genele yayar, geneller.

Günlük yaşamımızda, aşina olduğumuz bir konuyu dinlerken bu durumun başka bir versiyonunu yaşarız. Başını sonunu bildiğimiz bir konuda konuşulmaya başlandığında, aralarda ne olduğuna dikkatimizi vermez, hali hazırda bildiğimiz bilgiyi anda konuşulanın yerine koyarız. Belki arada minik bir ayrıntı bize ışık olabilecekken, otomatik “ürün yerleştirme” programımız sayesinde bundan mahrum kalırız.
Bir filmin sonunu tahmin etmeye çalışmak ve tüm filmi bıkkınlık ile izlemekten bahsediyorum. Bu tavır ile, neleri kaçırıyor olabiliriz?

Bilim insanları öncelikle zekalarını nasıl kullanabileceklerini öğrenmiş insanlardır.
Doğru kabul etmeden önce tüm olasılıkları değerlendirmeyi. Bütün, bir bütün olarak belirmeden isimlendirip nihai noktayı koymazlar. Bir şey sonsuzluğa gidiyorsa, sonsuz kere sonsuzu belirtirler. Yuvarlamaz, ortalama böyledir demezler, çünkü o küsuratın evrenler yaratabileceğini, minik ayrıntıları görmenin hayat kurtaracağını bilirler. Bu yüzden de her deneyin sonucuna, binbirinci kez denemiş olsalar da, ilk anki merak ve “bilmezlik” “yargısızlık” ile bakarlar.
Ve en büyük sevinç, o her şeyi tamamlayan aklın bilmecesinden sıyrılıp, bir yeniliğe dair “ipucu” bulmaktır!

Hayatlarımızda, anda kalmaya çalışan, olanı olduğu gibi görmeye çalışan insanlar olarak, aklımızın bir olayı neye doğru evrilttiğini izlemekte fayda var. 
Akıl, aldığı verileri hangi geçmiş anısına, hikayesine benzetiyor?
Çocukken sözlü şiddete maruz kalmış birisi, yüksek sesle konuşan birini gördüğünde azarlandığını düşünür. Oysa belkide, sadece sağır olduğu için kendini duymayan kişinin kontrolsüz sesidir yükselen.
Aradaki farkı algılayabilmek için, tamamlayan zihnin nereye tamamladığını takip edebilecek kadar ayık, kendinde olmak gerekir. 
Gözlemcinin, düşünme ve tamamlama esnasında olanı izliyor olması gerekir. 
Eğer, olanın nereye evrilmeye başladığını görürseniz, sorunu ya da sizi huzursuz eden anıyı da tespit etmiş olursunuz. 
Belki bu anıyı zaten biliyorsunuzdur, bu sefer bu anının sizin düşünce yapınızı nasıl değiştirdiğini gözlemlersiniz. Bunu gözlemlediğiniz anda oyun afişe olmuş olacağından, bir daha benzer bir durumda kaldığınızda, evrilmeye meyilli olan yere doğru meylederken akıl, onu orada durdurabilir, başka ne gibi olasılıklar olabiliri araştırabilirsiniz.
Böylelikle bilmediğinizi de kabul edersiniz ve doğruyu bilmek için de kendinize bir şans vermiş olursunuz. 
Aklımızı böyle düşünmeye eğittiğimizde, anda olan değişimleri, her gün gördüğümüz insanların her an başka insanlar olduklarını, yaşamın değişen enerjilerini, kendimizin değişen hallerini görebilmeye, izleyebilmeye başlarız. 
Anda kalmak, nefes tutmak gibi olmaz o zaman!
Her an değişene şahit oluruz. Sürekli devinen ve şekil değiştiren yaşama, kendimize şahit. 

Sevgiyle olsun!

Benimle www.magicalchiloftheworld.com ve hello@magicalchildoftheworld.com üzerinden veya @magicalchildoftheworldhello@magicalchildoftheworld.com  ve @esrauyman Instagram hesaplarından iletişime geçebilirsiniz.

 

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale