X

Takviye kullanımında doz aşımı mümkün mü, sağlığımızı nasıl etkiler?

Modern çağda şüphesiz ki hepimizin hayat temposu fazlasıyla yoğun… Sürekli bir yerlere yetişmeye veya bir şeyleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Haliyle, hem bedenimizi hem zihnimizi bu tempoya uydurabilmek için enerjimizi yükseltmeye ihtiyaç duyuyoruz. Fakat, ne yazık ki beslenme alışkanlıklarımız her zaman bu enerjiyi karşılamak için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle zaman zaman çeşitli takviyeler imdadımıza yetişebiliyor.

Takviye kullanımında çoğu zaman kendi kararlarımıza yönelsek de; örneğin, ‘enerjim çok düşük’ diyerek enerji yükselten multivitaminleri tercih etmeye kalkışsak da, doğrusu bu değil. Kendimizi dinleyerek; bedenimizin, zihnimizin ihtiyaçlarını analiz ederek yola çıkmak elbette ki önemli, ancak bir takviyeye ihtiyacımız olup olmadığına sadece uzman bir doktor çeşitli kan testleri yaparak karar verebilir. Aksi halde, bilinçsiz olarak kullanılan takviyeler, vücutta herhangi bir eksikliği yoksa, düzenli ve fazla miktarda alındığında doz aşımına neden olabilir.

Herkesin ihtiyaç duyduğu takviye türü ve miktarı farklı olduğundan doz aşımını tanımlayacak herkes için geçerli bir alt veya üst sınır yoktur. Fakat, vücudun ihtiyacından fazla alınan her takviye doz aşımına ve dolayısıyla çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Vücudunuzda herhangi bir besin eksikliği yoksa, ek olarak almanın bir anlamı yoktur; çünkü vücut yalnızca ihtiyacı olanı kullanır. Geri kalanı aldığınız takviyenin türüne bağlı olarak ya vücuttan idrar yoluyla dışarı atılır ya da vücutta birikerek toksik etki yaratır. Doktorunuz önermemişse kafanıza göre ya da uzman olmayan görüşlere dayanarak takviye almaya başlamamanız gerekir. Eğer doktorunuz herhangi bir takviyeye ihtiyacınız olduğunu tespit ederse, dikkat etmeniz gereken bir diğer durum doğru dozda takviye almaktır. Aksi halde yüksek dozda alınan takviyeler vücuttaki sistemlerin işleyişini bozarak sağlığı tehdit eder.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Takviyelerin yüksek dozda alınmasının zararları

Eğer halihazırda çeşitli takviyeler kullanıyorsanız veya kullanmaya başlayacaksanız yüksek dozda alındıklarında oluşabilecek olumsuz etkilerini de bilmenizde fayda var. En sık tercih edilen takviyelerin fazlalığında sağlığı nasıl tehdit ettiğini yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Suda çözünen vitaminlerin fazlalığı

Suda çözünen vitaminler vücuttan kolayca atılır ve dokularda kolayca depolanmaz. Suda çözünen vitaminler depolanmadıkları, idrar yoluyla atıldıkları için, yüksek dozlarda alındıklarında ciddi sorunlara neden olma olasılıkları yağda çözünen vitaminlere göre daha düşüktür. Suda çözünen vitaminler arasında C vitamini ve B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12 vitaminleri bulunur.

  • C vitamini takviyesi fazlalığı: Mide bulantısı, ishal, mide krampları, sindirim sistemi bozukluklarına neden olurken,
  • B vitamini türleri takviyesi fazlalığı: Sinir sistemi hasarları, karaciğer bozuklukları, hipertansiyon, mide bulantısı, görme bozuklukları, kemik ağrısı, cilt lezyonları, migren, kalp sorunlarına zemin hazırlayabilir.

Yağda çözünen vitaminlerin fazlalığı

Suda çözünen vitaminlerin yanı sıra bazı vitaminler yağda çözünür ve fazlalıkları halinde vücuttan atılamazlar, bu nedenle biriktikçe toksik etkileri artar. A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminlerdir. Yüksek dozda alındıklarında:

  • A vitamini takviyesi fazlalığı: Saç dökülmesi, karaciğer hasarı, baş ve kas ağrısı, bulanık görme, cilt kuruluğu,
  • D vitamini takviyesi fazlalığı: Anormal kalp ritmi, kabızlık, sık idrar ihtiyacı, kas zayıflığı, kalp krizi riski, organ ve damarlarda kireçlenme, böbrek taşı oluşumu,
  • E vitamini takviyesi fazlalığı: Kan pıhtılaşma soruları, kanama ve felç olasılığı, erkeklerde prostat kanseri riski ortaya çıkabilir.

Farklı türdeki takviyelerin fazlalığı

Suda ve yağda çözünen vitaminlerin yanı sıra çeşitli mineraller, proteinler ve yağ asitleri de yaygın olarak dışarıdan takviye şeklinde alınabilmektedir. Bunların başında çinko, demir, kolajen, selenyum, iyot, magnezyum, omega 3 ve kalsiyum gelir. Eksikliği halinde bu takviyelerin alınması vücuda çeşitli faydalar sağlasa da yüksek dozda tüketildiklerinde:

  • Çinko takviyesi fazlalığı: Kas krampları, bulantı, ishal, ateş, baş ağrısı
  • Demir takviyesi fazlalığı: Mide bulantısı, ishal, baş dönmesi, baş ağrısı, ateş, akciğerlerde sıvı birikmesi
  • Selenyum takviyesi fazlalığı: Karaciğer bozulmaları, kalp yetmezliği, kalp dokusunda bozulmalar, mide ve bağırsak sorunları
  • Kolajen takviyesi fazlalığı: İshal, deri döküntüsü, yorgunluk hissi, alerjik reaksiyonlar, mide rahatsızlığı
  • İyot takviyesi fazlalığı: Tiroidin düzgün çalışmaması ve Hashimoto hastalığı riski, ciltte bozulmalar, sivilce artışı
  • Magnezyum takviyesi fazlalığı: İshal, karın krampları, yüz kızarıklıkları, halsizlik, bulantı, solunum zorluğu
  • Omega 3 takviyesi fazlalığı: Kanama, ishal, reflü, felç riski, düzensiz kan basıncı, beyin kanaması riski
  • Kalsiyum takviyesi fazlalığı: Böbrek taşı oluşumu, beyin ve kalp fonksiyonlarında bozulmalar, baş ağrısı, yorgunluk, sık idrara çıkma, kas güçsüzlüğü oluşabilir.

Takviyeleri bilinçli kullanarak sağlığınızı destekleyebilir, yüksek dozdaki zararlarından kendinizi koruyabilirsiniz. Doktorunuza danışarak en doğru şekilde takviye kullanımına başlayabilir ve devam edebilirsiniz. Öte yandan, kronik bir rahatsızlığınız varsa ve düzenli bir ilaç kullanıyorsanız mutlaka takviyelerle olan etkileşimini öğrenmek için de mutlaka doktorunuza danışın ve önerilen dozlar dışında takviye almayın. Ve güvenilir yerlerden takviyeleri satın aldığınızdan emin olun. Özellikle internet üzerinden satışı yapılan takviyeler konusunda dikkatli olun. Son olarak, doğru ve dengeli beslenmeyle vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besin kaynaklarını almanın, en sağlıklı ve güvenilir yol olduğunu unutmayın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

İlginizi çekebilir: Takviyelerin faydaları, hangi takviye neye iyi gelir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale