Takviye kullanımında doz aşımı mümkün mü, sağlığımızı nasıl etkiler?
Modern çağda şüphesiz ki hepimizin hayat temposu fazlasıyla yoğun… Sürekli bir yerlere yetişmeye veya bir şeyleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Haliyle, hem bedenimizi hem zihnimizi bu tempoya uydurabilmek için enerjimizi yükseltmeye ihtiyaç duyuyoruz. Fakat, ne yazık ki beslenme alışkanlıklarımız her zaman bu enerjiyi karşılamak için yeterli olmayabiliyor. Bu nedenle zaman zaman çeşitli takviyeler imdadımıza yetişebiliyor.
Takviye kullanımında çoğu zaman kendi kararlarımıza yönelsek de; örneğin, ‘enerjim çok düşük’ diyerek enerji yükselten multivitaminleri tercih etmeye kalkışsak da, doğrusu bu değil. Kendimizi dinleyerek; bedenimizin, zihnimizin ihtiyaçlarını analiz ederek yola çıkmak elbette ki önemli, ancak bir takviyeye ihtiyacımız olup olmadığına sadece uzman bir doktor çeşitli kan testleri yaparak karar verebilir. Aksi halde, bilinçsiz olarak kullanılan takviyeler, vücutta herhangi bir eksikliği yoksa, düzenli ve fazla miktarda alındığında doz aşımına neden olabilir.
Herkesin ihtiyaç duyduğu takviye türü ve miktarı farklı olduğundan doz aşımını tanımlayacak herkes için geçerli bir alt veya üst sınır yoktur. Fakat, vücudun ihtiyacından fazla alınan her takviye doz aşımına ve dolayısıyla çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Vücudunuzda herhangi bir besin eksikliği yoksa, ek olarak almanın bir anlamı yoktur; çünkü vücut yalnızca ihtiyacı olanı kullanır. Geri kalanı aldığınız takviyenin türüne bağlı olarak ya vücuttan idrar yoluyla dışarı atılır ya da vücutta birikerek toksik etki yaratır. Doktorunuz önermemişse kafanıza göre ya da uzman olmayan görüşlere dayanarak takviye almaya başlamamanız gerekir. Eğer doktorunuz herhangi bir takviyeye ihtiyacınız olduğunu tespit ederse, dikkat etmeniz gereken bir diğer durum doğru dozda takviye almaktır. Aksi halde yüksek dozda alınan takviyeler vücuttaki sistemlerin işleyişini bozarak sağlığı tehdit eder.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.
Takviyelerin yüksek dozda alınmasının zararları
Eğer halihazırda çeşitli takviyeler kullanıyorsanız veya kullanmaya başlayacaksanız yüksek dozda alındıklarında oluşabilecek olumsuz etkilerini de bilmenizde fayda var. En sık tercih edilen takviyelerin fazlalığında sağlığı nasıl tehdit ettiğini yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Suda çözünen vitaminlerin fazlalığı
Suda çözünen vitaminler vücuttan kolayca atılır ve dokularda kolayca depolanmaz. Suda çözünen vitaminler depolanmadıkları, idrar yoluyla atıldıkları için, yüksek dozlarda alındıklarında ciddi sorunlara neden olma olasılıkları yağda çözünen vitaminlere göre daha düşüktür. Suda çözünen vitaminler arasında C vitamini ve B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12 vitaminleri bulunur.
- C vitamini takviyesi fazlalığı: Mide bulantısı, ishal, mide krampları, sindirim sistemi bozukluklarına neden olurken,
- B vitamini türleri takviyesi fazlalığı: Sinir sistemi hasarları, karaciğer bozuklukları, hipertansiyon, mide bulantısı, görme bozuklukları, kemik ağrısı, cilt lezyonları, migren, kalp sorunlarına zemin hazırlayabilir.
Yağda çözünen vitaminlerin fazlalığı
Suda çözünen vitaminlerin yanı sıra bazı vitaminler yağda çözünür ve fazlalıkları halinde vücuttan atılamazlar, bu nedenle biriktikçe toksik etkileri artar. A, D, E ve K vitaminleri yağda çözünen vitaminlerdir. Yüksek dozda alındıklarında:
- A vitamini takviyesi fazlalığı: Saç dökülmesi, karaciğer hasarı, baş ve kas ağrısı, bulanık görme, cilt kuruluğu,
- D vitamini takviyesi fazlalığı: Anormal kalp ritmi, kabızlık, sık idrar ihtiyacı, kas zayıflığı, kalp krizi riski, organ ve damarlarda kireçlenme, böbrek taşı oluşumu,
- E vitamini takviyesi fazlalığı: Kan pıhtılaşma soruları, kanama ve felç olasılığı, erkeklerde prostat kanseri riski ortaya çıkabilir.
Farklı türdeki takviyelerin fazlalığı
Suda ve yağda çözünen vitaminlerin yanı sıra çeşitli mineraller, proteinler ve yağ asitleri de yaygın olarak dışarıdan takviye şeklinde alınabilmektedir. Bunların başında çinko, demir, kolajen, selenyum, iyot, magnezyum, omega 3 ve kalsiyum gelir. Eksikliği halinde bu takviyelerin alınması vücuda çeşitli faydalar sağlasa da yüksek dozda tüketildiklerinde:
- Çinko takviyesi fazlalığı: Kas krampları, bulantı, ishal, ateş, baş ağrısı
- Demir takviyesi fazlalığı: Mide bulantısı, ishal, baş dönmesi, baş ağrısı, ateş, akciğerlerde sıvı birikmesi
- Selenyum takviyesi fazlalığı: Karaciğer bozulmaları, kalp yetmezliği, kalp dokusunda bozulmalar, mide ve bağırsak sorunları
- Kolajen takviyesi fazlalığı: İshal, deri döküntüsü, yorgunluk hissi, alerjik reaksiyonlar, mide rahatsızlığı
- İyot takviyesi fazlalığı: Tiroidin düzgün çalışmaması ve Hashimoto hastalığı riski, ciltte bozulmalar, sivilce artışı
- Magnezyum takviyesi fazlalığı: İshal, karın krampları, yüz kızarıklıkları, halsizlik, bulantı, solunum zorluğu
- Omega 3 takviyesi fazlalığı: Kanama, ishal, reflü, felç riski, düzensiz kan basıncı, beyin kanaması riski
- Kalsiyum takviyesi fazlalığı: Böbrek taşı oluşumu, beyin ve kalp fonksiyonlarında bozulmalar, baş ağrısı, yorgunluk, sık idrara çıkma, kas güçsüzlüğü oluşabilir.
Takviyeleri bilinçli kullanarak sağlığınızı destekleyebilir, yüksek dozdaki zararlarından kendinizi koruyabilirsiniz. Doktorunuza danışarak en doğru şekilde takviye kullanımına başlayabilir ve devam edebilirsiniz. Öte yandan, kronik bir rahatsızlığınız varsa ve düzenli bir ilaç kullanıyorsanız mutlaka takviyelerle olan etkileşimini öğrenmek için de mutlaka doktorunuza danışın ve önerilen dozlar dışında takviye almayın. Ve güvenilir yerlerden takviyeleri satın aldığınızdan emin olun. Özellikle internet üzerinden satışı yapılan takviyeler konusunda dikkatli olun. Son olarak, doğru ve dengeli beslenmeyle vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besin kaynaklarını almanın, en sağlıklı ve güvenilir yol olduğunu unutmayın.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.
İlginizi çekebilir: Takviyelerin faydaları, hangi takviye neye iyi gelir?