X

Tai Chi nedir, faydaları nelerdir?

Modern dünyanın hızla akıp giden ve doğallığını günden güne kaybeden yapısında, çoğumuz bedenimizi ve zihnimizi yeniden şarj etmenin ve doğanın ‘doğal ve yavaş’ akışına dönebilmenin yollarını arıyoruz ve kaybettiğimiz dengeyi bulmaya çalışıyoruz. İhtiyacımız olan bu sakinliği bulmak içinse çeşitli yollar olsa da araştırmalar, her yaştan insan için doğayla uyumlanmanın ve hem bedeni hem zihni iyileştirmenin etkili bir yolu olarak Tai Chi’yi karşımıza çıkarıyor. Gelin, Tai Chi nedir ve sağlığımızı nasıl etkiler yakından bakalım.

Tai Chi nedir?

Tai Chi, ünlü bir dövüş sanatı olarak başladığı antik Çin’den gelen bir zihin-vücut egzersizidir. İlk çıkış noktası savunma amaçlı olsa da bugün dünya çapında etkili bir sağlık egzersizi olarak birçok uzman tarafından öneriliyor. Tai Chi’nin özünde, zihin ve beden arasında uyum yaratan bir dizi hafif egzersizi içeren hareketli bir meditasyon yer alır. Tai Chi’nin asıl amacı içsel yaşam enerjisini olan ‘qi’nin sorunsuz ve güçlü bir şekilde vücutta akmasını sağlamaktır. Bu nedenle fiziksel olduğu kadar aynı zamanda ruhsal bir deneyimdir.

Tai Chi’de hareketler akıcı, zarif, dairesel ve yavaştır. Derin derin nefesler alınarak uygulanan Tai Chi, hem görsel hem de zihinsel konsantrasyonu destekler, bedeni rahatlatır ve yaşam enerjisinin, yani ‘qi’nin serbestçe akmasına, tüm vücutta dolaşmasına izin verir.

Her ne kadar ilk bakışta hareketlerin sırasını, seviyesini, şiddetini, akışını yakalamak zor gibi görünse de Tai Chi, öğrenmesi oldukça kolay bir egzersiz türüdür ve birçok uzmana göre, öğrenen ve uygulamaya başlayan kişiyi ömür boyu sürecek bir beden-zihin yolculuğuna çıkarır. Ayrıca, neredeyse her yerde, her koşulda uygulanabilen bir egzersiz türüdür ve hareketlerin seviyeleri kişinin fiziksel durumuna, kondisyonuna göre ayarlanabileceğinden herkes için uygun bir spordur.

Tai Chi bütüncül sağlığı nasıl etkiler?

Bu benzersiz beden-zihin egzersizin bütüncül sağlığa birçok faydası bulunuyor ve araştırmalar her geçen gün Tai Chi’nin vücuda olan daha kapsamlı faydalarını açığa çıkarmaya devam ediyor. İşte ilk fırsatta sizi denemeye teşvik edecek Tai Chi’nin sağlığa faydaları:

1. Yağ yakımını destekler

Kilo vermek için yoğun veya sıkıcı egzersizlerin tek çare olduğunu düşünüyorsanız, fikriniz değişebilir. Yapılan birçok araştırmaya göre, Tai Chi yağ yakımını destekleyerek kilo verme sürecini hızlandırıyor ve bel çevresini inceltiyor. Hatta obezitenin tedavi sürecinde de etkili bir yöntem olarak kullanılabileceği birçok uzman tarafından destekleniyor.

2. Ağrıyı hafifletir

Kas-eklem ağrıları yaşıyorsanız veya iskelet sistemine ilişkin sıkıntılarınız varsa, Tai Chi rahatlamanıza yardımcı olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, Tai Chi egzersizlerinin kas ağrılarını dindirmekte etkili olduğunu ortaya çıkarıyor. Journal of Holistic Nutrition’da yayınlanan ve fibromiyaljiden muzdarip yetişkinlerin katıldığı bir araştırma Tai Chi egzersizlerini yapanların geleneksel aerobik egzersiz yapanlara kıyasla semptomlarda daha fazla iyileşme olduğuna dikkat çekiyor.

3. Kalp damar sağlığını destekler

Tai Chi’nin kalbiniz üzerinde bu kadar yavaş hareketler serisi için tahmin ettiğinizden daha büyük bir etkisi vardır. Heart & Lung Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, Tai Chi eğitimi alan hipertansiyonlu yetişkinlerin, normal hipertansiyon tedavisi görenlere kıyasla önemli ölçüde daha düşük kan basıncına ve vücut kitle indeksine sahip olduğunu buldu. Benzer bir başka araştırma da Tai Chi’nin yetişkinlerde kalp sağlığını iyileştirmede etkin bir rol oynadığını ortaya çıkardı. Belki de kalbin şifası biraz yavaşlamaktır?

4. Ruh halini iyileştirir

Yapılan birçok araştırmanın egzersizlerin zihinsel sağlık üzerinde olumlu etkiler bulduğunu biliyor olabilirsiniz. Benzer bir durum Tai Chi için de geçerli. Bir zihin-beden egzersiz türü olan Tai Chi, iyi oluş halini destekliyor ve ruh halini iyileştirerek zihin sağlığının korunmasına katkıda bulunuyor. Yapılan birçok çalışma, Tai Chi egzersizleri yapan kişilerde daha az depresyon ve psikolojik rahatsızlık riski göründüğüne dikkat çekiyor, ayrıca stresi azaltmak konusunda da etkili olduğunu ortaya çıkarıyor.

5. Düşme ve sakatlanmaları önler

Dengeyi iyileştirmek konusunda en etkili egzersizlerden biri olduğu kanıtlanan Tai Chi, kemik ve kasları güçlendirerek düşme riskini ve olası sakatlanmaları da önlüyor. Gerontologist Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmada Tai Chi egzersizlerini uygulayan katılımcıların uygulamayanlara göre daha güçlü kaslara eriştiği, daha dengeli oldukları ve daha yüksek fiziksel dayanıklılığa sahip oldukları bulundu. Öte yandan, Ulusal Sağlık Enstitüsü Tai Chi’yi yaşlı insanlarda dengeyi geliştirmek için önemli bir egzersiz olarak önermeye devam ediyor.

6. Bağışıklık sistemini güçlendirir

Bedensel ve zihinsel faydalarının yanı sıra Tai Chi, bütüncül sağlığı da destekliyor ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. American Journal of Health’de yayınlanan bir araştırma, aşı uygulamalarından sonra kandaki antikor sayılarını inceledi ve Tai Chi egzersizleri yapan katılımcılarda, aşılara yanıt olarak t hücresi artışları kaydetti. Aynı araştırma ayrıca, Tai Chi’kemik yoğunluğunu iyileştirdiğini ve düşme riskini azalttığını da ortaya çıkardı.

7. Yorgunluğu azaltır

Tai Chi, uzun yıllardır yapılan araştırmalarca enerji düzeylerini iyileştirmekle ilişkilendirildi ve Journal of Pain and Symptom Management’ta yayınlanan bir çalışma, Tai Chi’nin yorgunluğu azalttığını bulguladı. Kanser hastalarında otonom sinir sistemi dengesinin enerji düzeylerini nasıl etkilediğini inceleyen bu araştırma, Tai Chi egzersizi uygulayan katılımcıların daha az yorgunluk yaşadıklarını ortaya çıkardı.

7. Sağlıklı uyku döngüsünü teşvik eder

Nature and Science of Sleep dergisinde yayınlanan bir araştırma, Tai Chi egzersizlerinin iyileştirilmiş uyku kalitesiyle ilgili olduğuna dikkat çekiyor. Yetişkinlerin uyku kalitesini inceleyen araştırma, Tai Chi uygulayan kişilerin uygulamayanlara göre daha sağlıklı bir uyku döngüsüne sahip olduklarını ortaya çıkarıyor.

Peki, Tai Chi’yi kimler denemeli? Tai Chi, genellikle yaşlı yetişkinler için dengeyi iyileştirmek ve düşmeleri, sakatlanmaları önlemek için önerilir, ancak birçok uzman bütüncül sağlığa olan faydalarından dolayı her yaştan bireyin mutlaka denemesi gerektiğinde hemfikir. Arizona Üniversitesi’nden Doçent Doktor Ruth Taylor-Piliae, “Her yaştan ve meslekten herkesin Tai Chi’yi denemesini tavsiye ederim. Tai Chi, herkes için esnek, uyarlanabilir bir egzersiz şeklidir.” diyerek farkındalık yaratıyor.

Tai Chi’nin ilkeleri

Temelinde akış, denge ve dinginlik yatan Tai Chi’nin dünyaya ün salmış uygulayıcılarından biri olan Doktor Paul Lam, 3 temel ilke ile Tai Chi’nin daha kolay anlaşılabileceğine ve uygulanabileceğine dikkat çekiyor. 1996’dan beri dünya çapında milyonlarca insanı sağlıklarını ve zindeliklerini iyileştirmeleri için güçlendirmeye devam eden Dr. Paul Lam’ın çalışmaları birçok vakıf tarafından da destekleniyor. Ünlü doktor ve Tai Chi uzmanı, bu etkili egzersiz için üç temel ilkeyi şu şekilde sıralıyor:

  • Hareket kontrolü: Tai Chi hareketleri, zihninizi ve bedeninizi bütünleştirmenize yardımcı olmak için yavaştır. Bir nehirde akan su gibi adeta pürüzsüzdür. Bu sürekli akış, aktıkça büyüyen hidrolik güç gibi iç enerjiyi toplar. Her hareket yumuşak bir iç güç üretir.

Nazik bir dirence karşı bastırıyormuş gibi hareket edin. Etrafınızdaki havanın yoğunlaştığını hayal edin veya suda hareket ediyormuş gibi yapın.

  • Vücut yapısı: Dik bir duruş Tai Chi’de çok önemlidir, böylece omurganın ve tüm kasların güçlenmesinin yanı sıra iç organlara da daha fazla alan tanınmış olur. Üstelik, qi (yaşam enerjisi), hizalanmış bir vücutta daha iyi akar. Kötü bir duruş, omurgaya ekstra baskı uygular ve dengeyi tehlikeye atar.

Bedeninizi kontrol edin, her zaman dik durduğunuzdan emin olun, doğanın bir parçası gibi onunla uyum için olun.

  • İçsel bileşenler: Rahatlamak, öze dönebilmek ve yavaşlayarak anda kalmak Tai Chi’nin yapı taşları arasındadır. Tüm bunları yapabilmek içinse iç dünyaya odaklanmak gereklidir. Hem bedenin hem de zihnin farkında olarak hareket etmek, içsel kaynakları kullanabilmek Tai Chi’nin önemli bir bileşenidir.

Şarkı söyleyerek kaslarınızı hareket ettirin. Dikkatinizi ana çekin. Özünüze dönmek, içinizdeki sesi dinleyebilmek için odaklanın.

Dr. Lam’ın yıllardır üzerinde çalıştığı ve aktardığı bu üç ilke basit görünse de onun tabiriyle aslında oldukça derin. Dilerseniz, Ünlü doktor ve Tai Chi uzmanının YouTube kanalındaki paylaşımlarına göz atabilir, siz de bu egzersizi rutinlerinize katabilirsiniz. Her seviyeye uygun olarak hazırlanmış videolarını izleyebilir, bu benzersiz egzersizin faydalarını bir de ondan dinleyebilirsiniz:

İlginizi çekebilir: Zihin ve beden arasında dengeli ve pozitif bir bağ kurmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale