X

Tahinin 9 şaşırtıcı faydası

Tahin kavrulmuş ve öğütülmüş susam tohumlarından hazırlanan bir macundur ve hafif, yemişsi bir aroması vardır. Genel olarak humus yapımında kullanılır ve pekmeze katılır ancak dünya mutfaklarında çok sayıda kullanımı mevcut. Ayrıca mutfakta kullanımına ek olarak sağlığa da pek çok faydası vardır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Çok besleyicidir

Tahinde bol miktarda sağlıklı yağ, vitamin ve mineral vardır. Hatta 15 gram kadar tutan 1 yemek kaşığı miktarı bazı gıdaların günlük ihtiyacının %10’undan fazlasını karşılar.

1 yemek kaşığı miktarında şu gıdalar vardır:

  • Kalori: 90 kalori
  • Protein: 3 gram
  • Yağ: 8 gram
  • Karbonhidrat: 3 gram
  • Lif: 1 gram
  • Thiamin: Günlük ihtiyacın %13’ü
  • B6 vitamini: Günlük ihtiyacın %11’i
  • Fosfor: Günlük ihtiyacın %11’i
  • Manganez: Günlük ihtiyacın %11’i

Tahin iyi bir fosfor ve manganez kaynağıdır ve bunların her ikisi de kemik sağlığında önemli bir rol oynar. Ayrıca thiamin yani B1 vitamini ve B6 vitamini bakımından da zengindir ve bunlar enerji üretiminde rol oynarlar.

Hepsine ek olarak tahindeki yağ içeriğinin %50’si kadarı tekli doymamış yağ asitlerinden oluşur. Bunların anti-inflamatuar özellikleri vardır ve kronik hastalıkların riskindeki azalma ile bağlantılıdırlar.

Antioksidanlar bakımından zengindir

Tahinde lignan adı verilen antioksidanlar vardır ve bunlar serbest radikallerin bedeninize verdikleri hasarı önlemeye yardımcı olurlar ve hastalık riskinde azalma sağlarlar.

Serbest radikaller dengesiz bileşenlerdir. Bedeninizde yüksek miktarda bulundukları zaman dokulara hasar verebilirler ve tip-2 diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri gibi rahatsızlıkların gelişimine yol açabilirler.

Tahinde özellikle lignan sesamin adı verilen bileşen vardır ve test tüpü ile hayvan deneylerinde güçlü antioksidan etkiler gösterdiği görülüyor. Örneğin kanser riskinizi azaltabilir ve karaciğerinizi serbest radikal hasarından koruyabilir.

Ancak bu etkileri anlamak için insanlar ile daha fazla araştırma gerekiyor.

Bazı hastalıkların riskini azaltabilir

Susam tüketmek tip-2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıkların riskini azaltabilir. Böylece kalp hastalıklarının risk faktörleri olan yüksek kolesterol ve trigliserit düzeylerinde de azalma sağlayabilir.

Dizinde osteoartrit bulunan 50 kişi ile yapılan bir çalışmada günde 40 gram kadar susam tüketen insanların kolesterol düzeylerinde plasebo grubuna göre ciddi bir azalma görülmüş.

Tip-2 diyabeti olan 41 insanla yapılan 6 haftalık başka bir çalışmada ise kişiler kahvaltıları yerine 2 yemek kaşığı kadar tahin tüketmişler ve trigliserit düzeyleri kontrol grubundan daha düşük çıkmış.

Buna ek olarak tekli doymamış yağ asitleri bakımından zengin bir beslenmenin tip-2 diyabet riskinde azalma ile bağlantısı vardır.

Antibakteriyel özellikleri olabilir

Tahin ve susamın içeriğindeki güçlü antioksidanlardan dolayı bakteri karşıtı özellikleri olabilir. Hatta bazı ülkelerde susam yağı diyabet kaynaklı ayak yaralarında iyileşme için kullanılıyor.

Susam tohumu ekstresi üzerine yapılan bir çalışmada onun ilaçlara dirençli bakteriler üzerinde %77 oranında etkili olduğu görülmüş.

Bunun yanında fareler ile yapılan bir çalışmada susam yağının yaraların iyileşmesine yardımcı olduğu görülmüş. Bunun içindeki yağ ve antioksidanlardan kaynaklandığı düşünülüyor.

Fakat bu konuda daha fazla insan araştırması gerekiyor.

Anti-ınflamatuvar bileşenler barındırır

Tahindeki bazı bileşenler anti-inflamatuardır. Kısa vadeli inflamasyon sakatlanma ve yaralanma gibi durumlarda sağlıklı ve normaldir ancak kronik inflamasyon sağlığınıza zarar verebilir.

Hayvanlar ile yapılan deneylerde sesamin ve diğer susam antioksidanlarının inflamasyonları hafifletebildiği ve sakatlıklar, akciğer hastalıkları ve romatizma kaynaklı ağrılara iyi gelebildiği görülmüş.

Sesamin aynı zamanda hayvanlarda astım tedavisi konusunda da araştırmalara konu olmuş. Ancak bu araştırmaların büyük kısmının hayvanlarla ve tahinle değil konsantre susam ekstresi ile yapıldığını unutmamak gerekiyor.

Tahinde de bu güçlü antioksidanlar bulunuyorlar ancak miktarları çok daha az. Buna ek olarak susamın insanlarda inflamasyonu nasıl etkilediğini tam olarak anlamak için daha fazla araştırma gerekli.

Merkezi sinir sistemini güçlendirebilir

Tahinde beyin sağlığını iyileştiren ve bunama gibi nörodejeneratif rahatsızlıkların riskini azaltan bileşenler vardır.

Test tüpü çalışmalarında susam tohumu bileşenlerinin insan beynini ve sinir hücrelerini serbest radikal hasarından koruyabildiği görülmüş.

Susamdaki antioksidanlar kan beyin bariyerini geçebiliyorlar ve bu nedenle kandan çıkarak doğrudan beyin ve merkezi sinir sistemini etkileyebiliyorlar.

Hayvanlar ile yapılan bir deneyde susam antioksidanlarının Alzheimer hastalığında beyinde ortaya çıkan beta amiloid plaklarının oluşumunu önleyebildikleri görülmüş.

Ancak bu araştırmalar doğrudan antioksidanlar üzerinde yapılmışlar ve tahin üzerine düzenlenmiş değiller. Bu nedenle insanlar üzerinde daha fazla araştırma gerekiyor.

Kanser karşıtı etkileri olabilir

Susamın kanser üzerindeki etkileri de araştırma konusu. Bazı test tüpü çalışmalarında susamdaki antioksidanların kolon, akciğer, karaciğer ve meme kanseri hücrelerinin ölümlerini tetikleyebildiği görülmüş.

Sesamin ve sesamol adı verilen iki temel susam antioksidanının kanser karşıtı özellikleri üzerine çok sayıda araştırma var.

Her ikisi de kanser hücrelerinin ölümünü sağlıyor ve tümör gelişim hızını yavaşlatıyor. Buna ek olarak bedeni serbest radikal hasarından koruyorlar ve bu da kanser riskini azaltıyor.

Test tüpü ve hayvan deneyleri umut verici olsalar da insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Karaciğer ve böbrek işlevlerini korumaya yardımcı olur

Tahinde karaciğer ve böbreklerinizi hasardan koruyabilecek bileşenler mevcut. Bu organlar toksinleri ve atıkları bedeninizden çıkartmakla sorumludurlar.

Tip-2 diyabete sahip 46 kişiyle yapılan bir çalışmaya göre 90 gün boyunca susam yağı tüketenlerin böbrek ve karaciğer işlevlerinde kontrol grubuna göre iyileşmeler ortaya çıkmış.

Buna ek olarak test tüpü çalışmalarında susam ekstresinin farelerde karaciğeri vanadyum adı verilen toksik metalden koruduğu görülmüş.

Başka bir fare deneyinde ise susam tüketiminin daha iyi karaciğer işlevleri sağladığı görülmüş. Karaciğerde yağ üretimi azalmış ve yakımı artmış, böylece karaciğer yağlanması riski de düşmüş.

Tahin bu faydalı bileşenlerden bir miktarını sağlasa da susam yağı ve ekstresine göre daha az miktarda barındırdığını unutmamak gerekiyor.

Beslenmenize eklemesi kolaydır

Tahini beslenmeye eklemek kolaydır. Her yerde kolayca bulunur. Humusa katılabilir, dip soslara eklenebilir, et ve sebzelere katılabilir, hamur işlerine eklenir, piyazlara katılabilir, pekmezle birlikte tüketilebilir.

Tahin çok lezzetli bir antioksidan ve sağlıklı yağ kaynağıdır. Ayrıca vitamin ve minerallere de bol miktarda sahiptir.

Antioksidan ve anti-inflamatuaar özellikleri vardır. Sağlığa faydaları arasında beyin ve kalp sağlığını korumak da bulunur. Bu nedenle onu beslenmenize katmanız faydanıza olacaktır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Susamdan gelen şifa: Tahinin faydaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale