X

Kadınları hedef alarak tacizi önlemeyi amaçlayan kampanyalar ne kadar başarılı?

Kadınlar Tacizcilere Karşı Ne Önlem Alıyor?

Kadınların erkek şiddeti karşısındaki mağduriyetine dikkat çekmek isteyen “farkındalık” kampanyalarının, genelde hep kadınları hedef alması daha önce hiç dikkatinizi çekmiş miydi?

Kadınlar internetteki kadın avcılarıyla nasıl baş edebilirler? Aile içi şiddetle başa çıkmanın yolları nelerdir? Erkeklerin baskıcı tutumlarından korunmak için nasıl davranmalısınız? Şiddetten korunmak için en etkili savunma sporları nelerdir? Biber gazı ve göz yaşartıcı sprey kullanırken nelere dikkat etmeli? Tacizden korunmak için ne giymeli, ne giymemeli…

“Bana nasıl giyinmem gerektiğini söyleme, onlara taciz etmemelerini söyle!”

Kısa bir sure önce tacizden korunmak için kadınlarda güvenli giyinme bilinci oluşturmak adına yeni bir oluşum başlatıldığı haberini aldım: Tacize karşı giyiniyoruz! Oluşum kadınlara, karşılaşabilecekleri herhangi bir taciz durumunda bazı ürünler kullanmalarını önererek tacizden korunmalarına yardım etmeyi amaçlıyor.

“Tacize karşı giyiniyoruz” oluşumu bu hareketin taciz problemine %100 bir çözüm getiremeyeceğinin farkında; fakat ürettikleri dayanıklı iç giyim ürünlerinin kadınları tacizden az da olsa koruyabileceğini belirtiyor:

“Tacizin savunulabilecek bir hareket olmadığı aşikâr. Tacizin var olmasından sorumlu olanlar kadınlar değil, tacizi yapan kişiler ve “Tacize karşı giyiniyoruz!” kampanyası dünyada var olan taciz problemine tam olarak çözüm getirebilecek bir hareket değil. Fakat tüm dünyada taciz oranı giderek artıyor ve kadınların bundan korunmasını gerektiren önlemler alması kaçınılmaz. Tacize karşı giyiniyoruz ürünleri, taciz durumunda kadınların kendilerini korumaları için geçerli olabilecek bir çözüm yolu üretilmesi bakımından başarılı bir girişim sayılabilir. ”

Oluşumun amacı, kadınların kendilerini içinde rahat hissedebilecekleri, aynı zamanda tacizden korunmalarını sağlayabilecek kıyafetler üretmek. Kısacası bu girişim, kadınların herhangi bir cinsel saldırıyla karşılaştıklarında yırtılmaya ve çekiştirmeye dayanıklı iç çamaşırlarının içinde kendilerini güvende hissetmelerini amaçlıyor.

“Tacize karşı giyiniyoruz ürünleri stili ne olursa olsun tüm kullanıcıların beğenisine uygun ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda tacize maruz kalabilecekleri ortamlarda kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlıyor.”

Oluşumun ürettiği iç giyim ürünleri, sorumluluğunu bilen kadınların savunma sporları derslerine ek olarak giyebilecekleri çamaşırlar. Yanlış anlaşılmasın, üreticiler tamamen bilimsel araştırmalar üzerinden yola çıkarak böyle bir işe girişmişler: Bu araştırmalara göre “Yaşanabilecek herhangi bir taciz olayında, tacize uğrayan kişinin direniş göstermesi tacizin ileri boyuta taşınmasını ve kurbanın fiziksel olarak zarar görmesini engelliyor” (!).

Tüm bunlara ek olarak biliyoruz ki, kadınlar tacize uğradıklarında kendilerini savunabilecek kadar güçlü değiller. Ama neyse ki “tacize karşı giyiniyoruz” ürünleri kadınlarda eksik (!) olan bu hayatta kalma içgüdüsünün farkında ve ürettiği ürünlerde kadınlara daha fazla kıyafet giydikleri takdirde korunmayı vaat ediyor. Muhteşem! Böylece kadınlar her zamanki gibi, yaradılışlarına uygun şekilde tacizcilerine karşı pasif bir direniş gösterebiliyorlar.

Bundan sonra tacize uğradığınızda “Neden koruyucu çamaşır giymedin?” gibi taciz kurbanlarını hedef alan, suçlayıcı ifadelerine maruz kalırsanız şaşırmayın.

Peki, kadınlar daima kendilerini saldırılardan koruyarak mı yaşamak zorunda? Bu soruya Bollywood’un komedi grubu “All India Backhod” yıldızlarının oldukça ince düşünülmüş, basit bir cevabı var: “Kadınlar, taciz sizin suçunuz!”

httpv://www.youtube.com/8hC0Ng_ajpY

Video kısaca kadınların giydikleri kıyafetlerin, gece geç saatte sokakta olmalarının ya da saldırı durumunda kendilerini savunmamalarının kendi suçları olduğunu anlatarak, popüler kültüre göndermelerde bulunuyor.

“İstemediği halde biriyle cinsel ilişkiye girmeniz, gelecek sefer gireceğiniz yerin hapisane olduğunun garantisidir.”

Fransız dergisi “Causette”de yayınlanmış olan güncel bir makalede de aynı iğneleyici üslubun kullanılması akıllara “şaka yoluyla iğneleme bu konuyu tartışabilmek için uygun bir yöntem mi?” sorusunu getiriyor. Bana göre bu yöntem oldukça etkili ve akılda kalıcı. Çünkü, yaşananları olduğu gibi göstererek aslında ne kadar saçma tartışmalarda bulunduğumuzu görmemizi sağlıyor.

Kadınlara “taciz için giyinin” çağrısının alternatif bir örneği de İngiltere’den geliyor: “Erkeklere taciz etmemeyi öğretin!”

İngiltere’nin bu yaklaşımı diğerinden daha Kabul edilebilir, ancak taciz karşıtı bir söylemin yarı çıplak bir kadının yer aldığı bir afişe yerleştirilmesinin ne kadar tutarlı bir davranış olduğu da ayrı bir tartışma konusu.

 

Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız. 

Mademoiselle Juliette: Eski sevgilim hep bir şarkı söylerdi : “My baby loves me, I’m so happy. And that makes me a modern girl”. Bu şarkıyı dinleyince, belki de bu dünyada değiştirebileceğim şeyler vardır diye düşündüm. Etrafımdakileri sorgulayarak; okuduklarıma, gördüklerime, duyduklarıma kısacası etrafta olup bitenlere bir anlam vermeye çalışıyorum. Asıl soru: aşk nerede? Hayat bir mücadeleyse, en azından anlam çıkaralım. Bu yazdıklarım, Paris'te yaşayan bir toplumsal cinsiyet araştırmacısı modern kızın modern dünyadan hikayeleri. www.wronggender.wordpress.com

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale