Suyun temiz olması yetmez, hafızasının da temiz olması gerekir
Bakterilerin, virüslerin, ağır metallerin, kimyasalların ve diğer hastalık yapıcıların sağlığımız açısından sakıncalı olduğu çok iyi biliyoruz. Bunlar bizi hasta etmekten öte, hayatımızın sonlanmasına dahi neden olabilmektedir. Bu nedenle sıkı bir şekilde sular kimyasal, biyolojik ve fiziksel olarak kontrol altına tutulmakta ve analiz edilmektedir.
Son yıllarda suyun kimyasal, biyolojik ve fiziksel olarak temiz olmasının dışında suyun bir hafızası olduğunun ve bu hafızanın da taşıdığı bilgiler nedeni ile insan sağlığı üzerinde etkileri olduğuna inanan bilim insanlarının sayısı artmaktadır.
Suyun hafızası nedir?
Su, hatırlama özelliğine sahiptir. Yani içerisinde örneğin; bir hastalık yapıcı mikrop bulunduysa, sterilize edilmesine karşın yine de o hastalık yapıcıyı hatırlar. O suyu içen kişi biyolojik olarak temiz olmasına karşın mikrobun bilgisini vücuduna iletir. Bu bilgi, mikrobun kendisi kadar etkili olmasa da yine de canlılar üzerinde olumsuz etkiler gösterebilmektedir.
Sadece hastalık yapıcı mikroorganizmalar suyun hafızasını kirletmez. Olumsuz duygular, düşünceler, sözler, müzikler, frekanslar vs. de suyun hafızasını kirletebilmektedir. Yanında konuşulan her şey, dinlenilen her müzik, hissedilen her duygu suyun hafızasını etkilemektedir.
Suyun hafızasının resmedilmesi
Suyun bir hafızası olduğunu tarih boyunca birçok araştırmacı, bilim insanı fark etmiş ve bunu kanıtlamaya çalışmıştır. Özellikle bu konuda yaptığı çalışmalar ve bulduğu sonuçlar ile Fransız Bilim insanı Prof. Dr. Jacques Benveniste bilim dünyasını sarsmıştır.
Prof. Dr. Benveniste’den sonra mikroskop altında çekilen su damlalarının kristal yapısı ile suyun hafızasını kanıtlayan Sayın Bay Masaru Emoto bu konuda elle tutulur ve göz ile görülür çalışmaları ile suyun temiz veya kirli bir hafızaya sahip olduğunda nasıl göründüğünün fotograflarını çekmiştir.
Suyun hafızasının olduğunu resimlerle kanıtlayan Bay Emoto, bu konu hakkında birçok kitap yazmıştır. Bu kitaplardan bazıları dilimize de çevrilmiştir.
Kirli suyun hafızasının temizlenmesi
Yıllarca ve yıllarca süren su çevrimi sayesinde kirlerinden arınan su, hafızasını da temizleyebilmektedir. Özellikle girdap hareketinin hafızayı temizlemek üzerine son derece etkili olduğu gözlenmiştir. Ancak günümüzde su çevrimi döngüsünü tamamlayamadan tekrar kullanılabilmektedir. Bununla birlikte, tamamlasa bile kaynağından içme şansımız olmadığı sürece, içilinceye kadar birçok kirlilik ile karşı karşıya gelebilmektedir.
Kirli bir hafızaya sahip suyun temizlenmesi için Bay Emoto’nun önerisi suya güzel sözler söylemek, dua etmek, klasik müzik gibi müzikler dinletmek, reiki yapmaktır. Kendisi de bu konuda yaptığı çalışmaları öncesi ve sonrası su damlaların mikroskop altında inceleyerek resmetmiştir.
Olumlu duyguların yansıtılıp olumlu kelimelerin yöneltildiği sular – Öncesi / Sonrası
Bay Emoto’nun çektiği kirli hafızaya sahip suyun öncesi ve sonrası resimlerde özellikle güzel sözün, müziği ve duanın suyun hafızasını temizlediği resmedilmiştir.
Günlük hayatta karşılaştığımız suyun hafızası deneyimleri
Aslında Bay Emoto’nun resimler ile kanıtladığı suyun hafızası gerçeğini günlük hayatımızda karşılaşıyoruz. Örneğin; çiçek yetiştirenler iyi bilir ki çiçekler sadece su, gübre ve güneş istemezler. Onlar sevgi de isterler.
Çiçekleri seven insanlar, çiçekleri ile sıkça konuşur, onlara güzel sözler söyler. Bunun karşılığında da çiçekleri hep daha güzel olur. Daha çok çiçek açar. Daha canlı olur.
Güzel söz ile ilgili de dilimizde yaygın olarak kullanılan bir atasözü vardır: “Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır” diye. Bunu günlük hayatımızın her alalında rahatlıkla kullanabiliriz. İçtiğimiz her suya pozitif enerjimizi, güzel sözlerimizi, duamızı ederek hafızasındaki olumsuz bilgileri silebiliriz.
Küçük bir test
Hepimiz çiçek testini rahatlıkla yapabiliriz, ancak çiçekler farklılıklar gösterdikleri için benzer bir madde kullanarak da bu testi yapmak mümkündür; örneğin pirinç.
Pirinç testinde iki (isteğe bağlı olarak daha fazla da yapabilirsiniz) şeffaf kavanoz alarak içlerine biraz pirinç ve üzerlerini örtecek kadar su ile doldurunuz. İki kavanoza da hangi duyguyu aktaracağınızı üzerlerine yazıp iki farklı odada (aynı yerde de olabilir ama böyle daha iyi ayrılmış olunur) bunları muhafaza edebilirsiniz. Örneğin, birine sevgi diğerine nefret ile ilgili sözler söyleyebilirsiniz. Yaklaşık 30 günü boyunca bu kavanozlara ilgili sözleri söyledikten sonra pirinçler arasındaki farkı rahatlıkla görebileceksiniz. Kötü söz söylenen pirinçlerde kararmalar görülmeye başlanacak, ancak güzel söz söylenen pirinçler beyazlığını koruyacaktır.