Susam yağının bilimsel olarak desteklenen 10 faydası

Susam bitkisinin yağının besin değerlerine bakıldığında onun tohum yağlarının kralı olarak adlandırılabileceği söylenebilir. Tohumlar doğrudan tüketilebilecekleri gibi yağı çıkarılarak da tüketilebiliyor. Bu yağın hem gıdalarda kullanımı var hem de bitkisel olarak ve kozmetik olarak kullanılabiliyor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Antioksidanlar bakımından zengindir

Susam yağında sesamol ve sesaminol bulunur ve bu antioksidanların sağlığınız üzerinde güçlü etkileri vardır. Antioksidanlar serbest radikallerden kaynaklanan hücre hasarını azaltma konusunda yardımcı olurlar. Serbest radikallerin hücrelerde birikimi inflamasyona ve hastalıklara sebep olur.

Farelerle yapılan bir aylık bir çalışmada susam yağı takviyelerinin kalp hücresi hasarını önleyebildiği görülmüş.

Aynı çalışmada kilogram başına günlük 5-10 ml kadar susam yağı tüketen farelerin antioksidan aktivitelerinde artış görülmüş.

Susam yağı cilde sürüldüğünde de benzer etkiler gösterebilir. Farelerle yapılan bir çalışmada ksanthin oksidaz ve nitrik oksit adlı serbest radikal üreten bileşenlerin engellenebildiği görülmüş.

Güçlü anti-inflamatuar özellikleri vardır

Kronik inflamasyon zararlı olabilir ve hastalıklara sebep olabilir ve bu nedenle onu olabildiğince sınırlandırmak gerekir.

Geleneksel Tayvan tıbbında susam yağı anti-inflamatuar özellikleri nedeniyle sık sık kullanılmıştır ve eklem inflamasyonları ve diş ağrılarında faydalanılmıştır. Yakın zamanda hayvan ve test tüpü deneylerinde susam yağının inflamasyonu azaltabildiği görülüyor ve bu da temel faydaları arasında.

Örneğin test tüpü çalışmalarında susam yağının nitrik oksit üretimi gibi inflamatuar işaretçileri azaltabildiği görülmüş. Ancak insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Kalbe iyi gelir

Pek çok iyi uygulanmış araştırmaya göre doymamış yağlar bakımından zengin bir beslenme kalp sağlığına fayda sağlıyor.

Susam yağının %82’si doymamış yağ asitlerinden oluşuyor.

Özellikle omega-6 yağ asitleri bakımından zengin. Bu çoklu doymamış yağ asidi beslenme için temeldir ve kalp hastalıklarının önlenmesinde önemli bir rol oynar.

Araştırmalara göre farelerde susam yağı kalp hastalıklarını önleyebiliyor ve damarlarda plak birikimini yavaşlatıyor. Doymuş yağların yerine tüketildiği zaman kolesterol düzeylerinizi de düşürebilir.

48 yetişkin ile yapılan 1 aylık bir çalışmada günde 4 yemek kaşığı kadar tüketenlerin kötü kolesterol ve trigliserit düzeylerinde zeytinyağı tüketenlere göre daha fazla azalma olmuş.

Kan şekerini kontrol altına almaya yardımcı olabilir

Susam yağı kan şekeri yönetimi sağlayarak özellikle diyabeti olan insanlara fayda sağlayabilir.

Yapılan bir çalışmaya göre diyabeti olan farelerde 42 gün boyunca %6 susam yağlı bir beslenme uygulamak kan şekerinde yağ tüketmeyen farelere göre ciddi azalmalar sağlamış.

Susam yağı uzun vadeli kan şekeri yönetiminde de önemli bir rol oynayabilir.

Tip-2 diyabeti olan 46 kişiyle yapılan bir çalışmada bireylere 90 gün boyunca susam yağı verilmiş ve açlık kan şekeri ile HbA1c düzeylerinde plasebo grubuna göre ciddi düşüşler görülmüş. HbA1c düzeyleri uzun vadeli kan şekeri kontrolü konusunda bir işaretçidir.

Artrit tedavisine yardımcı olabilir

Osteoartrit insanların %15’ini etkiliyor ve yaygın bir eklem ağrısı sebebi. Çeşitli fare deneylerinde susam yağının artrit tedavisinde faydalar sağlayabildiği görülüyor.

28 günlük bir çalışmada araştırmacılar farelere kilosu başına 0.5 mg’lık bir günlük doz vermişler. Bu farelerin oksidatif streslerinde ve eklem ağrısı gibi artrit belirtilerinde azalmalar görülmüş. Hayvan deneylerinde susam yağının artrit konusunda faydaları görülse de elbette insanlar üzerinde daha fazla çalışma gerekiyor.

Yaraları ve yanıkları iyileştirmeye yardımcı olabilir

Susam yağı sağlığa faydaları nedeniyle tüketilse de yaralar ve yanıklar için cilde de sürülebilir.

Ozon tıbbi olarak kullanılabilen doğal bir gazdır. Klinik kullanımı 1914 yılında Dünya Savaşı yaralarının tedavisine kadar dayanır. Ozon eklenmiş yağlar pek çok cilt rahatsızlığında kullanılırlar.

Bir fare deneyinde ozon eklenmiş susam yağının yara dokusunda daha fazla kolajen sağladığı görülmüş. Kolajen yaraların iyileşmesi için gerekli olan yapısal bir proteindir.

Başka çalışmalarda da susam yağıyla uygulanan deri üstü tedavilerin yanık ve yara iyileşme zamanını farelerde azaltabildiği görülüyor ancak insanlar üzerinde henüz yeterince çalışma yok.

Bu yağın yaralar üzerindeki iyileştirici etkileri onun antioksidan ve anti-inflamatuar etkilerine dayanıyor.

UV ışınlarına karşı koruma sağlayabilir

Bazı araştırmalara göre susam yağı UV ışınlarının hasarına karşı koruma sağlıyor. Bu muhtemelen yüksek antioksidan içeriğinden kaynaklı.

Onun Hindistan cevizi, zeytinyağı gibi yağların sağladığı %20 koruyuculuğun aksine %30 oranında koruyucu olabildiği belirtiliyor.

Bazı kaynaklarda susam yağının doğal bir güneş kremi olabileceğinden bahsediliyor. Ancak güçlü ışınlara karşı ne kadar iyi olduğu henüz kanıtlanmış değil.

Diğer faydaları

Araştırmalar sınırlı olsalar da bazı kanıtlara göre aşağıdaki faydaları da sağlayabiliyor:

  • Uyku kalitesini iyileştirebilir: Yapılan bir çalışmaya göre 20 katılımcının alın bölgesine 2 hafta boyunca 30 dakikalık 7 seans damlatılan susam yağı, uyku ve yaşam kalitesinde plasebo alanlara göre iyileşme sağlamış.
  • Ağrılara iyi gelebilir: Bazı çalışmalara göre susam yağlı masaj kol ve bacak ağrılarına iyi gelebiliyor.
  • Saç sağlığını iyileştirebilir: Bu yağda bulunan bileşenler saç parlaklığı ve gücünü arttırabiliyorlar. Sekiz haftalık bir çalışmada sesamin ve E vitamini bulunan takviyeleri günlük tüketmek saç parlaklığı ve gücünde artış sağlamış.

Sonuç olarak susam yağı lezzetli ve sağlıklı olduğundan beslenmenize eklenebilir.

Antioksidan ve anti-inflamatuar içeriğinden dolayı kalbe, eklemlere, cilde, saça ve daha fazlasına fayda sağlayabilir. Ancak bu potansiyel etkileri incelemek için insanlar üzerinde daha fazla araştırma gerekiyor. Onu tariflerinize ekleyebilir ve dengeli bir beslenmenin parçası olarak tüketebilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Kantaron yağının faydaları nedir? Kantaron yağı nasıl kullanılır?

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!