X

Sürdürülebilirlik, atıksız yaşam ve çevre dostu alışkanlıklar: 2020 yılının en çok okunan Green Up yazıları

Yılbaşının gelmesi için geri sayıma çoktan başladığımız şu günlerde 2021 yılı için dileklerimizi, hedeflerimizi ve hayallerimizi belirlerken; bir yandan da 2020 yılıyla olan hesaplaşmalarımızı tamamlayıp hem kendimizin, hem öğrendiklerimizin hem de çıkardığımız derslerin değerlendirmesini yapıyoruz.

Biz de Uplifers olarak Feel Up, Live Up, Pleasure Up, Style Up, Explore Up, Green Up ve Pet Up kategorilerimizden, tüm yıl boyunca sizlerin severek okuduğu yazıları bir araya getirerek ‘2020 yılının en çok okunan yazıları’ seçkisi yapmak istedik. Geçtiğimiz yılı sürdürülebilirlik, sıfır atık yaşam önerileri, çevre dostu alışkanlıklar ve bilinçli tüketim gibi konuların yer aldığı ‘Green Up’ kategorisiyle değerlendirmek isteyenler için işte 2020 yılının en çok okunan Green Up yazıları:

Atıkları değerlendirmenin iki farklı yolu: Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm

2020 yılı hepimizin kendisiyle olduğu kadar doğaya verdiği zararla da yüzleştiği, çevre kirliliğinin ve bilinçsiz tüketimin çarpıcı sonuçlarını somut olarak deneyimlediği bir yıl oldu. Çevre kirliliğiyle mücadele etmek için bireysel anlamda daha fazla önlem almaya, dünyanın sınırlı kaynaklarını daha bilinçli kullanmaya, tükettiğimiz ürünlerin nereden geldiğini ve nasıl üretildiğini daha fazla sorgulamaya ve sürdürülebilir alternatiflere yönelmeye başladık. Ürettiğimiz atıkların değerlendirilmesi hususundaysa en çok “geri dönüşüm” terimini duyuyoruz. Ancak bu günlerde farklı bir terim daha duymaya başladık; ileri dönüşüm. Peki ileri dönüşüm nedir, geri dönüşümden ne farkı var, atıkların değerlendirilmesine nasıl katkı sağlıyor?

Devamı: Atıkları değerlendirmenin iki farklı yolu: Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm

Sıfır Atık Rehberi 9: Yiyecek atıkları ve gıda israfı

Birleşmiş Milletler, bu yıl pandemi nedeniyle insani yardıma ihtiyaç duyan insan sayısının geçen yıla oranla %40 artış gösterdiğini açıkladı. Bu da çok daha fazla sayıda insanın yiyecek, barınma, güvenlik gibi en temel ihtiyaçlarının bile karşılanamadığı anlamına geliyor. Doğal kaynakların küresel dağılımındaki adaletsizlik sonucu, dünyanın bir köşesinde çocuklar besin yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerle hayatlarını kaybederken, başka bir yerinde her yıl 240 milyon ekmek dilimi çöpe atılıyor. Üstelik bu akıl almaz israfın sadece sosyolojik değil, çevresel ve ekonomik sonuçları da var. 

Devamı: Sıfır Atık Rehberi 9: Yiyecek atıkları ve gıda israfı

Çevre dostu tercihler: Gün içinde en sık kullandığımız 15 eşya ve sürdürülebilir alternatifleri

Dünyamız, yok edilemeyen ve üzerine sürekli yenisi üretilen plastik çöpler denizinde boğuluyor. Yegâne gezegenimiz için tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeye ve plastikleri mümkün olduğunca hayatımızdan çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak gün içinde, çevre dostu olmadığının farkına varmadan kullandığımız pek çok eşya var. Streç filmler, bulaşık süngerleri, plastik poşetler… Gelin, bu eşyalardan bazılarının neler olduğuna ve onları hangi çevre dostu alternatifler ile değiştirebileceğimize bakalım.

Devamı: Çevre dostu tercihler: Gün içinde en sık kullandığımız 15 eşya ve sürdürülebilir alternatifleri Çevre dostu tercihler: Gün içinde en sık kullandığımız 15 eşya ve sürdürülebilir alternatifleri 

Sıfır atık bir yaşam mümkün: 6 basit öneriyle atıksız hayata geçin

“Sıfır atık” konsepti bugünlerde oldukça fazla karşı karşıya geldiğimiz bir kavram. Peki ne demek bu sıfır atık? Olabildiğince az atık oluşturmak, ayrı ayrı biriktirmek ve biriktirilenlerin geri dönüştürülmesine destek vermek. Atık seviyemizi en aza indirgemek hiç şüphesiz, toplumumuz ve çevremiz için yapabileceğimiz en iyi eylem. İşte bu küçük adımları atmanızda size yardımcı olacak 6 fikir…

Devamı: Sıfır atık bir yaşam mümkün: 6 basit öneriyle atıksız hayata geçin Sıfır atık bir yaşam mümkün: 6 basit öneriyle atıksız hayata geçin 

Duyuyor musun: Dünya değişmemiz gerektiğini söylüyor

Orman yangınları, salgın hastalıklar, küresel ısınma, kapımızı çalmak üzere olan susuzluk… Çevre kirliliğinin, insanın ben merkezciliğinin, kolektif bilinçle hareket etmemenin olumsuz etkilerini her geçen yıl daha da acı tecrübelerle deneyimliyoruz. Şimdi Amazon’da ağaçlara ağlayanı, yangınlarda hayvanlara ağlayanı, kirlenen denizlerde yok olan nesline ağlayanı, saygısızlık ettiğin, görmezden geldiğin her yaşam formunu görme ve anlama zamanı. Empati!
Her yaşam formunun, ağacından böceğine canlı olduğunu, can olduğunu… anlama zamanı.

Devamı: Duyuyor musun: Dünya değişmemiz gerektiğini söylüyor

Su tüketiminizi azaltın: Daha az su tüketmek için kolay ve etkili 17 yöntem

Son günlerde kuraklığa bağlı susuzlukla ilgili haberlere mutlaka denk gelmişsinizdir. Dünyadaki sınırlı doğal kaynaklardan olan su, beslenme alışkanlıklarımızdan plastik kullanımımıza kadar pek çok farklı tüketim alışkanlığıyla bağlantılı. Bir kişinin günlük ortalama su ihtiyacı 75 litre olsa da, araştırmalara göre pek çoğumuzun tüketimi bu rakamın çok üstünde ve gün içinde 350 litreye kadar çıkıyor. Su tasarrufu yapmak; bütçenizi ve su kaynaklarını korumanın yanı sıra, iklim değişikliği ve çevre kirliliğine karşı çıkmanın da en etkili yollarından biri. Diğer yandan su kaynakları azaldıkça kullanılabilir suya ulaşmanın gittikçe daha da maliyetli ve zorlu bir sürece dönüştüğünü de hatırlatalım.

Devamı: Su tüketiminizi azaltın: Daha az su tüketmek için kolay ve etkili 17 yöntem Su tüketiminizi azaltın: Daha az su tüketmek için kolay ve etkili 17 yöntem 

Atıksız yaşama geçerken önemli bir soru: Elimdeki plastikleri ne yapabilirim?

Evinizde plastik materyalden yapılmış ne kadar eşya olduğunu hiç saydınız mı? Bu yazıyı okurken kafanızı ekrandan birkaç saniyeliğine kaldırıp şöyle bir çevrenize baktığınızda bile onlarca plastik eşya görebilmeniz mümkün. Bu zamana kadar plastiklerle hep iç içe yaşadık. Mutfaktan banyoya, balkondan çocuk odasına kadar evimizin her köşesinde belki de onlarca plastik eşya var. Bunlardan bazıları tek kullanımlık, yakın zamanda çöp olacak eşyalar. Bazıları ise sapasağlam, hala üretim amacını yerine getiriyor. Peki, plastiksiz bir hayata alışmaya çalışırken bu eşyalarla nasıl başa çıkacağız?

Devamı: Atıksız yaşama geçerken önemli bir soru: Elimdeki plastikleri ne yapabilirim?

Gıda israfının boyutlarının farkında mısınız: İsrafı önlemek için ne yapabiliriz?

Türkiye İsrafı Önleme Vakfının (TİSVA) dünyada gıda israfının karşılaştırmalı analizi raporu sonuçlarına göre dünyada gıda israfının büyüklüğü yaklaşık 1,3 milyar ton. Bu kadar israf olmasına rağmen aynı zamanda son verilere göre dünyada 821 milyon insan açlık sınırında yaşıyor. Peki gıda tüketimindeki bu adaletsizliği önlemenin yolları neler? Gıda israfını önlemek için bireysel olarak atabileceğimiz önemli adımlar bulunuyor. 

Devamı: Gıda israfının boyutlarının farkında mısınız: İsrafı önlemek için ne yapabiliriz?

Ve insan doğaya döner: Doğayı korumaya nereden başlayabiliriz?

Plastik poşet kullanımı, çöpleri dönüştürmemek, paketli gıdalar tüketmek ya da plastik su şişesi satın almak… Çevreye zarar verebileceğinin farkında olduğumuz her adımımızda hepimizin en çok arkasına sığındığı cümle hiç şüphesiz ‘Ama herkes yapıyor!’. Evet, hepimiz doğayı kirletiyoruz. Hepimiz plastik ürünler tüketiyoruz. Hepimiz canlıları öldürüyoruz. Ama bunu en çok da başkaları yaptığı için ve bir tek bizim dünyayı kurtarabileceğimize inanmadığımız için yapıyoruz. Peki ya tam aksini düşünseydiniz, doğaya nasıl bir katkıda bulunmuş olurdunuz merak ediyor musunuz?

Devamı: Ve insan doğaya döner: Doğayı korumaya nereden başlayabiliriz? Ve insan doğaya döner: Doğayı korumaya nereden başlayabiliriz? 

Plastik vs bitki bazlı ürünler: Plastik tüketimini karşılayacak kadar bitki yetiştirilebilir mi

Plastik kullanımını azaltmak için son yıllarda en yaygın kullanılan çözümlerden biri, bitkisel bazlı, doğal materyaller kullanılarak üretilen, kompost edilebilir ve geri dönüştürülebilir alternatifler. Kağıt üzerinde bakıldığında, bitkisel bazlı ürünlerin doğada çözünebilir olmalarının yanı sıra yeniden üretilebilir olmaları ve karbon ayak izlerinin petrol bazlı ürünlere göre daha düşük olması, bu ürünlerin çekici bir alternatif çözüm olarak görülmesine neden olabilir. Peki bitkisel bazlı ürünlerin plastik kullanımını azaltarak iklim değişikliğini tersine çevirmesi mümkün mü?

Devamı: Plastik vs bitki bazlı ürünler: Plastik tüketimini karşılayacak kadar bitki yetiştirilebilir mi

Sürdürülebilir yaşam, sıfır atık, yenilenebilir enerji kaynakları ve israfı azaltmaya yönelik tüm önerileri ve yazıları Green Up kategorimizde bulabilirsiniz. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale