dummy

Sürdürülebilirliğin gerçek anlamı: Çevre, ekonomi ve hayat üçgeninde denge kurmak

Plastik günümüzde toprak ve deniz kirliliğinin başlıca sebeplerinden biri. 1950’den beri 6,3 milyar ton plastik üretildi. Bunun sadece %9’u geri dönüştürülebildi, %12’si ise yakılarak yok edildi. Geriye kalan 4,9 milyar ton plastik ise hala toprak altında yatmaya devam ediyor, okyanus üzerinde yedinci bir kıta oluşturacak boyutta plastik atıklar yüzüyor. Hala üretiyoruz, tüketiyoruz ve atıyoruz; dolayısıyla plastikten dağlar ve adalar da büyümeye devam ediyor. Tüm atık plastikleri bir araya getirebilsek Everest’ten daha büyük bir dağ elde ederdik, plastik sorunumuz işte bu kadar büyüdü.

dummydummy

Doğada kendiliğinden yok olmadığı için çevre kirliliğine sebep olan bu plastikler ile baş edebilmek adına pek çok girişim gerçekleştiriliyor; Sıfır Atık da bunlardan biri. Plastik tüketimini ve dolayısıyla da plastik çöp oluşumunu sıfıra indirmeyi hedefleyen bu girişim her gün daha fazla sayıda insan tarafından bilinir ve uygulanır hale geliyor. 

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 1: Plastik lütuf mu, lanet mi?

Ancak kabul edelim, sıfır çöp biraz ulaşılabilirlikten uzak bir hayal gibi geliyor.

Çevre dostu hedefler koymak ve çevre dostu alışkanlıkları hayatımıza adapte etmeye gayret etmek elbette çok güzel ve doğrudur, ancak bu hedefler “uygulanabilir” olmalıdır. Bir hedef uygulanabilir olmadığında, sürdürülebilir olmaktan çıkar.

Plastik kullanmak zorunda olduğumuz alanlar var; tıp ve teknoloji bunların başında geliyor. Tıbbi malzemelerin, ilaçların içindeki etken maddeler ile tepkimeye girerek ilacı bozmaması ya da vücut dokularına zarar vermemesi için plastik olması gerekir. Kişiden kişiye hastalık taşımaması için de tek kullanımlık olmak zorundadırlar. Elektrik kablolarının plastik ile kaplanmadığını bir düşünsenize! Bugün olmazsa olmaz teknolojik cihazların hiçbiri icat edilemezdi. 

Sadece tıp ve teknoloji de değil; kamp yapacaksanız çadırınız su geçirmez sentetik malzemelerden üretilmiş olmalıdır. Koşu kıyafetlerinizi sentetik yerine keten, pamuk gibi kumaşlardan seçerseniz kıyafetiniz teri emecek ve ıslak kıyafetler sizi üşütüp hasta olmanıza sebep olacaktır. 

Plastik burada bizim düşmanımız değil. Asıl düşman, tüm ekolojik sorunlar için plastiği suçlayarak bu durumu takıntı haline getirmek. Çünkü bu düşünceyi benimsediğimizde, hayatı kendimiz için çekilmez kılma yoluna gireriz.

Örneğin, benim oldukça problemli bir cildim var. İçeriğinde ve ambalajında plastik olduğu için, sıfır atık işlerinde yeni iken cilt bakım ürünleri almayı reddettim ve kendi ürünlerimi yapmayı denedim. Cilt sorunlarım başa çıkılmaz hale geldi ve dermokozmetik ürünlere dönmüş olmama rağmen bugün bile hala iyileşmeyen hasarlar meydana geldi. 

İlginizi çekebilir: Sıfır atık yaşam adına kendin yap-ma-man gereken şeyler

Peki, plastik ambalajlı kremler kullanıyor olmam beni doğa düşmanı bir cani mi yapar? Spor kıyafetlerimde plastik olması gerektiği için spor yapmayı bırakmalı mıyım? Boğaz enfeksiyonu kaptığımda, sırf plastik ambalajlı diye antibiyotik almayı reddedip bakterilere beni öldürme imkânı mı vermeliyim?

Yıllar önce rafine şekerin zararları hakkında bir belgesel izlemiştim (Belgesel: Tıka Basa (Fed Up)) ve biraz da akademik makale okuduktan sonra, şekeri hayatımdan tamamen çıkarma kararı almıştım. Bir süre de oldukça başarılı oldum ancak bu bende bir süre sonra takıntı haline geldi ve sosyal hayatımı etkilemeye başladı. Fikirlerine önem verdiğim biri bana “Şeker tüketmeme takıntısı sana, şekerin kendisinden daha fazla zarar verir” dediğinde, uyandım. Rafine şekerin zararlarını inkâr etmiyorum ve hala yapabildiğim kadar uzak duruyorum, ancak bir tane kurabiye yedim diye de ölmeyeceğimin farkındayım.

Sürdürülebilir yaşamda da durum aynıdır. Evinize su arıtma sistemi kurdurmak için gerekli ekonomik imkâna sahip olmayabilirsiniz. Cam şişelerde satılan sular da pet şişelere kıyasla çok daha pahalıdır. Böle bir durumda, çevre dostu yaşamak ile ay sonunu getirememek arasında kalırsınız. Eğer pet şişede su almamak uğruna ev kirasını geciktirirseniz, sürdürülebilir olma takıntısı size zarar vermeye başlar.

Petrol havayı kirletiyor diye otobüse binmeyi reddedip toplantınıza geç kalmak uğruna bisikletle işe gitmeye çalışmanın size vereceği zarar, doğaya sağlayacağı yarardan daha büyüktür. 

Bambu diş fırçaları, plastik fırçalara kıyasla çok daha yüksek fiyatlı. Özellikle ekonominin kötü seyrettiği şu günlerde, iki ay sonra yenisi ile değiştirmeniz gerekecek bir hijyen ürününe yüksek ücret ödemek istemeyebilirsiniz. Bu sizi çevre düşmanı, kötü biri yapmaz. 

B12 takviyesi alan bir veganın ilaç kutusu veya bitkisel süt ambalajı plastik diye vegan olmaktan vazgeçtiğini düşünün. Plastik bir kutunun vereceği zarar, bu kişinin hayvan tüketerek doğaya ve hayvanlara vereceği zararın yanında solda sıfır kalır. Hangisi daha etik, daha sürdürülebilir?

İlginizi çekebilir: Vegan Dosyası 1: Hayvancılık ve çevre

Yaşadığınız şehirde sürdürülebilir ürünler satılmıyorsa, internetten satın aldığınızda da plastik kargo poşetleri ile geliyorsa, normalden fazla ücret ödeyip yine de plastik çöp çıkarmak şevkinizi kırabilir. Şevki kırılmış bir kişi ise tüketim alışkanlıklarını değiştirmekten vazgeçerse, tek bir plastik ambalajdan çok daha fazlası çöpe gidecek demektir.

Unutmayın; bir hedef sadece uygulanabilir olduğunda sürdürülebilirdir.

Elbette gereksiz plastik tüketimimizi azaltmak önemli. Tek kullanımlık plastikleri sürdürülebilir alternatifleri ile değiştirmek hiç de zor değil, hatta ekonomik olarak daha bile avantajlı. Yapabildiğimiz kadarıyla, ekonomik gücümüz yettikçe ve imkânımız oldukça plastik tüketiminden kaçınmak kendimiz ve gezegenimiz için yapabileceğimiz en iyi hareketlerden biri. Ancak bu hareket uygulanabilir olmaktan çıktığında doğaya faydası olmadığı gibi bize zarar vermeye başlar. Uygulanabilirlik ise kişiye özgü bir durumdur, dolayısıyla nereye çizgi çekeceğimiz bize kalmış. 

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 2: İlk iş, tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak

Sürekli öğrenmeye, kendimizi geliştirmeye devam ettikçe ve kendi yapabildiğimiz kadarı ile en iyisini yapmaya çabaladıkça kendimize gezegenimizi iyileştirme şansımızı artırabiliriz.

Hepinize sürdürülebilir günler dilerim… 

Kaynaklar

What If – What If Plastic Was Never Invented?

Gittemary Johansen – Doing Zero Waste Wrong: Eco-Ableism and Why Everyone Should Care

My Green Closet – Why I’m Not Zero Waste https://mygreencloset.com/not-zero-waste/ 
Environmental Science – What Is Sustainability and Why Is It Important? https://www.environmentalscience.org/sustainability 

İlginizi çekebilir: Dünyanın dengesini korumak ve iklim değişikliğini önlemek için: Karbon ayak izimizi nasıl azaltırız?

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Yapay Zekânın Mutfaktaki Sırrı: Kusursuz Pişirme Siemens iQ700’de Gizli

Mutfak sadece yemek pişirdiğiniz bir yer değil; sabah kahvaltısına sıcak börekler hazırlarken güne başladığınız, akşam sevdiklerinizle sohbet ederken fırından mis gibi kokuların yayıldığı, evinin en sıcak köşesi. Akıllı teknolojiler ve yapay zekâ sayesinde, artık o köşe çok daha akıllı. Siemens’in iQ700 Fırını, sıradan bir pişirme deneyimini size özel bir sanata dönüştürüyor. Fırına koyduğunuz kek her seferinde mükemmel kabarır, et istediğiniz oranda pişer, sebzeler rengini ve vitaminini kaybetmeden tabağınızı süsler. Siemens iQ700, tüm bu süreci sizin yerinize izliyor, her detayı sizin için mükemmelleştiriyor. Artık mutfakta yalnız değilsiniz; yanınızda sizi anlayan akıllı bir “yardımcı şef” var.



Kamera kontrollü mükemmellik: Yemeğinizi “tanıyan” zekâ

Siemens iQ700 fırını farklı kılan en çarpıcı özellik, sıradan bir pişirme deneyimini akıllı bir mutfak asistanına dönüştüren yapay zekâ destekli kamera teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde, fırın artık sadece ısı veren bir cihaz değil; sizinle birlikte düşünen, sizi anlayan bir mutfak şefi gibi çalışıyor.

Fırına bir kek koyduğunuzda, Siemens iQ700 hemen tanıyor. Çünkü 100 farklı yemeği tanıma özelliği sayesinde kekten rostoya, pizzadan böreğe kadar onlarca tarifi analiz edebiliyor. Her birini kendi pişirme ayarına göre değerlendiriyor ve o yemeğe en uygun ayarları kendisi seçiyor.



Üstelik en ince ayarları otomatik yapması sayesinde sıcaklık, pişirme süresi ve pişirme modu gibi detayları sizin için ayarlar. Siemens iQ700, her yemeğe özel ideal koşulları kendi belirliyor. Siz sadece malzemeleri hazırlıyorsunuz; gerisini o hallediyor.



Ve en büyüleyici kısmı: Kamera kontrollü pişirme ve otomatik kapanma (cookControl Pro) sayesinde, yemeğinizin kızarma derecesini veya iç sıcaklığını izleyerek, tam kıvama ulaştığında pişirmeyi otomatik olarak sonlandırıyor. Böylece yemeğin az ya da çok pişmesi endişesi tamamen ortadan kalkar.

Pişirme sanatını destekleyen akıllı sensörler

Yapay zekâ, iQ700 fırınlarda yalnızca kamerayla sınırlı değil; her yemeğe kusursuz kıvamı kazandırmak için geliştirilen sofistike sensörlerle deneyimi bir üst seviyeye taşıyor. Çünkü Siemens iQ700, pişirme sürecini sizin kadar ciddiye alıyor.

roastingSensor Plus, üç farklı noktadan ısıyı ölçen gelişmiş bir termometreyle etin, tavuğun ya da balığın iç sıcaklığını anbean takip ediyor. Siemens iQ700 ile fırının kapağını hiç açmadan, etin sıcaklığından pişip pişmediğini kendi belirliyor. Sonuç, dışı çıtır ama içi sulu bir lezzet… Şeflerin elinden çıkmış gibi, her seferinde aynı kusursuzlukta pişen lezzetleri artık evinizde deneyimleyebilirsiniz.

Tatlıdan tuzluya her hamur işinde aynı titizlik geçerli. bakingSensor Plus, fırın içindeki nemi ve sıcaklığı analiz ederek kek, poğaça ya da ekmeklerinizin ne zaman mükemmel kabarıklığa ulaştığını tespit ediyor. Böylece kekiniz her defasında istediğiniz gibi kabarır, içi yumuşak kalır.

Her detayında profesyonel bir şefin özeni, her dokunuşunda kusursuz bir pişirme dengesi… Siemens iQ700, sadece pişirme sürecini değil, mutfakta yarattığınız deneyimi de yeniden tanımlıyor.



Hayatı kolaylaştıran ekstra özellikler

Siemens iQ700, sadece kusursuz pişirme sonuçlarıyla değil, modern yaşamın hızına uyum sağlayan akıllı çözümleriyle de fark yaratıyor. iQ700, sizin için mutfakta geçen zamanı kolaylaştırmayı da biliyor.

FullSteam Plus özelliği sayesinde buhar ve 120°C ısı kombinasyonuyla yemekleri %50’ye kadar daha hızlı pişirirken, vitaminleri ve lezzeti koruyor. Dışı çıtır, içi sulu balıklar ya da sebzeler hazırlamak artık sadece birkaç dakikanızı alıyor. Üstelik tüm bunları yaparken besinlerin doğallığını koruyor; yani sağlıklı ve lezzetli sofralar, zamandan ödün vermeden mümkün hale geliyor.

Siemens Home Connect uygulamasıyla Siemens iQ700 fırınınız dışarıda olsanız bile sizinle her yerde. Telefonunuzdan uygulamayı açın, yemeğinizi uzaktan pişirmeye başlayın, sıcaklığı ayarlayabilir hatta iç kameradan yemeğinizin ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz. Eve geldiğinizde yeni pişmiş yemek kokusuyla karşılanmak artık yalnızca konfor değil, Siemens iQ700 ile modern yaşamın akıllı kolaylığı.

Hijyen konusunda en rahatlatıcı detay ise activeClean® (Pirolitik Temizlik). Siemens iQ700, iç yüzeyinde biriken yağ ve kalıntıları yüksek sıcaklıkta küle dönüştürerek kendini tamamen temizliyor. Sizin yapmanız gereken, fırın soğuduktan sonra bir bezle hafifçe silmek. Artık temizlik için vakit harcamanıza gerek yok; çünkü iQ700, size zamandan fazlasını kazandırıyor.

Siemens iQ700, modern yaşam temposunu anlayan, sizin yerinize düşünen bir mutfak deneyimi sunuyor. Hız, hijyen ve lezzet… Hepsi tek tuşla elinizin altında.

Mutfakta yeni bir yetenek

Siemens iQ700 Fırın, sadece bir ev aleti değil; mutfak yeteneğinizi parlatmanıza yardımcı olan, en zorlu tariflerde bile yanınızda olan akıllı bir asistan. 

Unutmayın, her mükemmel sofranın ardında doğru bir seçim vardır. Ve bu seçimi Siemens iQ700 ile yapabilirsiniz. Sonuçta Siemens, teknolojinin keyfini bilenlere. Siemens’in iQ700 ve daha birçok ürününü keşfetmek için tıklayın.Siemens iQ700





İlgili Makale
whatsapp