Sürdürülebilir mutluluğun püf noktaları
“Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” sözünü hepimiz duymuşuzdur.
Son zamanlarda bu sözün farklı versiyonları karşımıza çıkıyor; dostların mutlulukla bir ilgisi olmalı, gün batımlarının, kahvenin, denizin… İnsanların mutlu olmak için basit şeylerin peşinde koşması garip değil elbette. Hayatın giderek hızlanan ve zaman zaman huzursuz akışı içinde stres ve kaygı seviyelerimiz yükseldikçe, mutluluk arayışımız hızlanıyor.
Mutluluğa ulaşma konusunda ipuçları fısıldamayı vadeden yazılara Uplifers’da da yer vermiştik; üretkenlikle gelen mutluluk için yapılacaklar ya da yedi basit mutluluk önerisi gibi. Bu kez, sürdürülebilir mutluluğun formülünden bahsedeceğiz. Yani bulduğumuz mutluluğu korumanın, bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş yollarından…
Mutluluk nerede?
Mutlu olmak için piyangoyu tutturmak, kariyer basamaklarını hızla yükselmek, ideal eşe sahip olmak gerekmediğini biliyoruz. Cem Yılmaz’ın dalgasını geçtiği üzere, “mutluluk içimizde”. Peki nerede?
1. Yeni bir aktivitede
Sorunsuz ve huzurlu bir hayatın da zamanla tekdüzeleşmesi ve bizi sıkmaya başlaması kaçınılmaz. Bununla savaşmak için günlük hayatı renklendirecek, bizi daha verimli olmaya itecek bir aktivite bulmamız psikologlar tarafından öneriliyor. Bu, spora başlamak ya da yeni yemekler denemek gibi tek başımıza yapacağımız bir şey de olabilir, dil kursu ya da kitap kulübü kurmak gibi sosyal bir mecra da…
İlgili yazı: Yeni deneyimler kazanmak daha fazla mutluluk getiriyor
2. Gönüllülükte
Kişinin kendisi dışında birine fayda sağlayacak işler yapmasının ona psikolojik fayda sağladığı, pek çok çalışma ile kanıtlandı. İhtiyacı olanlara maddi ya da manevi destek sağlamak, duygu durumumuzda belirgin bir iyileşme oluşturuyor. Çocuklar, eğitim, sağlık, doğa ya da dilediğimiz başka bir alanda çalışan bir derneğe başvurabilir ya da arkadaş grubumuzun iyilik perisi olabiliriz.
3. Yüz yüze iletişimde
Teknolojinin ilerlemesiyle değişen iletişim şekillerimiz, bizi çok ihtiyaç duyduğumuz birebir temaslardan uzaklaştırdı. Niceliksel olarak artmış görünen iletişim, paylaşılan komik videolar uzun telefon konuşmalarının yerini aldığı için biraz sığ ve tatminden uzak hale geldi. Bu yüzden, psikolojik ve hatta fiziksel sağlık ve mutluluk seviyemizi yükselten yüz yüze iletişime olabildiğince sadık kalmak, uzmanlar tarafından kuvvetle öneriliyor.
4. Şükran duymakta
California ve Miami Üniversitelerinin 2003 tarihli ortak çalışmasında, şükran duydukları şeyleri hatırlayan, örneğin bunları bir kenara yazan ve sürekli hatırlayan kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak daha sağlıklı olduğu gösterildi. Bunun başlıca nedeni, duyduğumuz şükranın nedeni diğer insanlar olduğunda, onlarla iletişimimizi (farkında olmasak da) gözle görülür şekilde artırmamız.
Püf nokta: Devamlılık
Yukarıdaki adımlar çok basit. Böylece onları gerçekleştirmemek için bir bahanemiz olması zorlaşıyor. Asıl önemli olan ise devamlılık. Bir kez spora gidip zayıflamayı beklemediğimiz gibi, bir derneğe bağış yapıp bunun bizi uzun süre mutlu etmesini de ummamak gerekiyor.
California Üniversitesi’nde 2005 yılında yapılan bir araştırma, bu gerçeği somut sayılarla ortaya koyuyor: 6 hafta boyunca haftada 5 gün birer gönüllü aktivitede bulunan kişiler, haftanın bir gününü bu işlere ayıranlara göre daha mutlu hissettiklerini belirtiyorlar. Yani bu tip yardım işlerini yayarak ve kendilerini fazla zorlamadan yaptıklarında. Başka bir çalışma da, şükran duyduklarını haftada bir hatırlamanın, haftada üç kez üstünden geçmekten daha iyi geldiğini gösteriyor. Her iki çalışma da, bu tip istemli şeyleri her hafta, haftada bir yapmanın ideal olduğunu belirtiyor.
Hedonik uyum
1970’lerde psikoloji literatürüne giren “hedonik uyum” kavramı, insanların hem iyi hem kötü olaylara uyum sağlayabilme eğilimi anlamına geliyor. Böylece başımıza gelen kötü olayları atlatmamız kolaylaşıyor. Fakat öte yandan, bizi mutlu eden şeyler de etkisini çabuk yitiriyor. Hedonik uyumun varlığı da, mutluluk getiren şeyleri bir anda tüketmeden hayata yaymak gerektiği görüşünü destekliyor.
Psikoloji bilimi onayladı: Onlarca yazıda bizi mutlu edeceğini okuduğumuz her şeyi, kendimizi zorlamadan ama düzenli ve kararlı bir şekilde devam ettirmek, sürdürülebilir mutluluğun anahtarı.
Kaynaklar:
Psychology Today
Lyubomirsky, Sheldon, & Schkade, 2005
Ajans Psikoloji