Şubat ayında Sevgililer Günü ön plana çıkıyor. Partnerimiz olsun olmasın, sevgimizi göstermek sadece romantik ilişkilerimizde değil, aile, arkadaş ve diğer tüm ilişkilerimizde ön planda. Ve başkalarını sevmek kendimizi sevmekten geçiyor. Bu sebeple Şubat ayını “Kendimizi Sevme Ayı” ilan ediyorum!
Kendimizi sevmekte sadece iyi niyet yeterli olmuyor, eyleme de geçmek gerekiyor. İçinde eylemi de barındıran öz şefkat, kendimizi sevmeye giden yolda öğrenmemiz ve geliştirmemiz gereken bir yetenek. Gelin, bu ay birlikte öz şefkat yolculuğuna çıkalım ve her hafta öz şefkatin farklı bir yolunu konuşurken bu yeteneğimizi geliştirelim! Öz şefkat yolculuğunda ilk durağımız fiziksel öz şefkat.
Kendinden bilirsin, olumsuz duygulara kapıldığında içinden bağırmak, ağlamak, bir şekilde o duyguyu dışa vurmak gelir. Bazen yapar, bazen yapamazsın. Yapamadığında bu olumsuz duygu bedeninde birikir. Belki yoğun bir baş ağrısı, boğaz ağrısı ya da boyunda, omuzlarda, sırtta gerilme gibi birçok farklı beden bölgesinde kendini gösterir. Eğer bu olumsuz duygularla çok sık karşılaşıyorsan, belki bedenindeki yansımasını hemen göremezsin ama ileride karşılaşabileceğin sağlık sorunlarının temelini güçlendirmeye başlar.
Olumsuz duygu durumunda bedeninde biriken stresi kısa ve uzun vadeli atmana yardımcı olacak birçok fiziksel yöntem bulunmaktadır. Yürüyüş yapmak, sıcak bir duş alarak rahatlamak, uyumak, spor yapmak, yoga yapmak gibi. Hangisini yaparsan yap, öz şefkatin önemi burada açığa çıkar. Böyle zorlayıcı durumlarda kendi yanında olmak ve kendine iyi bakmak, bulunduğun durumu ve bedenindeki yansımalarını fark edebileceğin, sana iyi gelecek fiziksel eylemlere yönelmek fiziksel öz şefkate girer. Bu fiziksel aktiviteleri sadece zorlandığın zamanlarda değil, günlük hayatının içinde de alışkanlık haline getirdiğinde ise bir sonraki zor anını daha rahat atlatabilmek için kendini geliştirmiş olursun.
Burada yoga kısmına biraz daha derinlik getirmek istiyorum. Yoga derslerinde farklı beden bölgelerini, aynı anda birçok kas grubunu çalıştırıyoruz ve bunun içine nefes farkındalığını da katıyoruz. Bu sayede bedende stresin birikmiş olabileceği birçok yeri rahatlatma imkanımız oluyor. Mindfulness tavrını yogaya eklediğimizde ise verimi bir üst seviyeye çıkarıyoruz. Bedenimizdeki duyumları anlamakla beraber duygularımızı ve düşüncelerimizi de anlamaya, bunları yargılamadan ve arkadaşça bir tavırla gözlemlemeye alan açan mindfulness yönlendirmeleri ile bedende neler olup bittiğini daha bütüncül şekilde görebiliyoruz. Bu da bize kendimizle ilgili ekstra bir farkındalık ve bunu iyileştirmeye yönelik bir içgörü sağlıyor. Mindfulness temelli yoga dersleri, sadece fiziksel boyutta kalmayıp zihinsel ve duygusal olarak da kendimize öz şefkat göstermeyi pratik edebileceğimiz bir seçenek oluyor.
İster mindfulness temelli yoga, ister diğer fiziksel aktiviteler olsun, sana iyi gelen ve yapmaktan keyif alacağın bir ya da birkaç fiziksel aktiviteyi listeleyerek düzenli yapmaya başlayabilir ve zorlandığın durumlarda onlardan destek alarak kendine göstereceğin fiziksel öz şefkat yeteneğini geliştirebilirsin.
Mindfulness temelli yoga dersleri, ilham ve bütünsel sağlık konularında daha fazla öneri için beni Instagram hesabımdan takip etmeyi unutma.
İlginizi çekebilir: Akşam rutini için alternatifler: Günü nasıl kapattığın önemli