Su tüketimi hakkında doğru bilinen 4 hatalı inanış
Su, hayatın temel ihtiyaçlarından biri. İster su içmeyi sevin ister sevmeyin, vücudumuzun %60’ının sudan oluştuğu ve yaşamsal faaliyetlerimizi yerine getirmek için suya muhtaç olduğumuz bir gerçek. Fakat suyun tüm bu önemine rağmen, hala yaygın bir şekilde doğru bilinen yanlışlar olduğunu söylemek mümkün.
İşte su tüketimi hakkında doğru bilinen 4 yaygın inanış:
1. Günde sekiz bardak su içmelisiniz
En yaygın kabul gören bilgilerden biri olmasına rağmen, Professor Heinz Valtin’in American Physiological Society‘de yayınladığı bir makaleye göre, bu bilginin arkasında hiçbir bilimsel dayanak bulunmuyor.
Aslında, vücudumuzun günde 8 bardaktan fazlasına ya da azına ihtiyacı olabiliyor. İhtiyacımız olan su miktarı, boya, kiloya, günlük aktiviteye, hava sıcaklığına, yediğimiz yemeğe göre sürekli farklılık gösterdiğinden, herkeste işe yarayacak sihirli bir rakam vermek de bu durumda pek mümkün olmuyor.
Peki o zaman, gereken miktarda su içtiğimizden nasıl emin olacağız? İşte bu noktada devreye susuzluk giriyor. Susuzluğumuzu giderecek kadar su içememiz, ihtiyacımızı karşılamak için yeterli oluyor.
2. Susamışsan, vücudun susuz kalmıştır
Vücudumuzdaki su miktarı %2-4 oranında düştüğünde, susuzluk hissederiz. Ancak bu durum, vücudumuzun tam anlamıyla susuz kaldığı anlamına gelmeyebilir.
Dehidrasyon, %5-8 arasına çıktığında problem oluşturmaya başlıyor. Bu etapta, baş dönmesi ve yorgunluk gibi, ağız kuruluğundan çok daha ciddi belirtiler görülebilir.
3. Spor içecekleri, spordan sonra tüketmek için en iyi seçenektir
Her zaman değil. Spor içecekleri, sinir sisteminin çalışmasına ve vücudun Ph dengesinin korunmasına yardımcı olan elektrolitlerle dolu olsa da, bu tarz içecekler ancak uzun süreli ve yorucu egzersizlerden sonra gerekiyor. Uzun mesafe koşusu ve güneşin altında doğa yürüyüşü yapmak gibi zorlu egzersizler yapmadığınız sürece, vücudunuz bu içeceklerin sağladığı elektrolitlere ihtiyaç duymuyor.
4. Su vücudunuzdaki toksinleri temizler
Yeterli miktarda su tüketmenin vücudun toksinlerden arınma sürecine destek olduğu doğruysa da, ihtiyacınız olan miktardan fazlasını tüketmek, bilinenin aksine vücudunuzun daha çok temizlenmesine yardımcı olmuyor.
Hatta bazı durumlarda, çok su içmek bu sürecin yavaşlamasına bile sebep olabiliyor. Aşırı su tükettiğinizde vucüdunuzdaki tuz oranının düşmesi, böbrekleriniz ile ciğerlerinizin düzgün çalışamasına engel olarak, vücudun toksinlerden arınma sürecini baltalayabiliyor.
Kaynak:
Vitals Lifehacker