Suyun faydaları her geçen gün medyada, basında ve halk arasında gündeme geliyor. Bununla ilgili birçok araştırma yürütülüyor. Susuzluğun neden olabileceği rahatsızlıklar nedeni ile su içmeye teşvik eden kampanyaları giderek artıyor.
Süregiden araştırmalardan biri de suyu içmenin yanında bir kısmını da yemek üzerine odaklanmaktadır. Su içeriği yüksek sebzeler ve meyveleri yemek suretiyle günlük su ihtiyacının karşılanmasının faydaları incelenmektedir. Bu konudaki çalışmaları ile Dr. Howard Murad ön plana çıkmaktadır. Kendisinin Türkçeye çevrilmiş ‘Sudaki mucize’ adlı kitabında bu konu detaylı olarak anlatılmaktadır.
Su içildiğinde hızlı bir şekilde vücutta yayılır. İhtiyaç olunan kısım kullanılır ve kalan miktar idrar yoluyla tahliye edilir. Düzenli olarak su içen bir kişi için bu durum vücutta sıkıntı yaratmamaktadır. Sürekli vücut sulanmaktadır; ancak su içmeyi sevmeyenlerin veya farklı nedenlerden dolayı uzun süre su içemeyenlerin, örneğin; uzun bir seyahate çıkacak bir kişinin seyahatte lavabo ihtiyacı konusunda sıkıntı yaşamak istememesi veya Ramazan ayında uzun süre oruç tutulması gibi durumlarda, vücutları susuz kalmaktadır. Bu gibi durumlarda, daha önceden bardak bardak dahi içilse, içilen suyun etkisi olmayacaktır. Oysaki su içeriği yüksek gıdalar tüketildiğinde sindirim süreci nedeni ile su yavaşça vücutta yayılacaktır ve kullanılacaktır. Mide ve bağırsaklar bir anlamda depo görevi görecektir. Yemek suretiyle vücuda alınan sıvının, içmeye oranla daha yavaş alınması nedeni ile vücutta atılması daha yavaş olacak, susuz kalma süreci yavaşlayacaktır.
İlgili yazı: Su içmek için en doğru zamanlar ve nedenleri
Sebze ve meyvelerin içindeki suyun yapısı içtiğimiz sudan farklı
Taze sebze – meyve içerisindeki suyun yapısı, günlük içilen suyun yapısından (taze, doğal kaynak suyu hariç) farklıdır. Sebze-meyvelerin içerisindeki suyun hücreler tarafından emilimi ve özümsenmesi daha kolaydır. Bu nedenle bazen içilen su, yapısı gereği vücut tarafından özümsenmezken, sebze – meyvelerin içeriğindeki su vücut tarafından kabul edilecek ve hücre için daha uygun olduğundan, hücrelerin özümsemesi daha kolay olacaktır. Hücreye alınan ve hücre içerisinde daha uzun tutulan su sayesinde vücuttaki hidrasyon sağlanacaktır. Hücreler görevlerini yerine getirecek yakıtları olduğu için verimli çalışacaktır.
Su içeriğinin dışında, tüketilen her sebze – meyvede vitamin, mineral, lif, enzimler gibi zengin içerikler mevcuttur. Bu içerikler gün içerisinde ihtiyaç duyulan besinlerdir. Enerji veren, hücre yenilemesinde önemli görevler üstlenen besinlerdir. Böylece, su ihtiyacı karşılanırken günlük besin ihtiyacı da karşılanmış olunur. Vücudun su ihtiyacı yavaş yavaş karşılanırken beraberinde değerli besinler de su ile birlikte görev yerlerine taşınır.
Su içeriğini ve yapısını kaybetmemeleri açısından, sebzelerin çiğ veya hafif haşlanarak tüketilmesi önerilmektedir. Pişen sebzelerin hücre zarları patlar ve bu da su yapısının bozulmasına neden olur. Bu yüzden sebzedeki suyun hücre tarafından kolayca emilmesini sağlayan özelliği ortadan kalkacaktır.
Su içeriği yüksek gıdaların kalori değerleri de düşüktür ve uzun süre tok tutma özelliklerine sahiptirler. Suyu yiyerek kilo kontrolü hatta zayıflamak bile mümkündür. Tabi ki sebzenin fazla tüketilmesi gerekmektedir; Meyveyi ise, içerisindeki şeker nedeni ile yine kontrollü tüketmek gerekmektedir. Tıpkı “Günde 2 lt. su” söylemi gibi “günde 5 porsiyon sebze ve meyve” söylemini sıklıkla duymaktayız. Diyetisyenlerin, beslenme uzmanlarının günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketme tavsiyesi, günlük su ve besin ihtiyacını düşük kalorili gıdalar ile doyurucu bir şekilde karşılanması nedeni ile en sık söyledikleri öneriler arasındadır.
Spor yapanlar için su yemek iyi midir?
Maraton, triatlon gibi sporlar yüksek performans ve enerji gerektiren sporlardır. Bu sporları yaparken sporcular, yarış sürecince kaybettikleri su ihtiyaçlarını karşılamak adına su içmek için ara vermek, yavaşlamak zorundadırlar. Günlük egzersiz yaparken ara vermek, su şişesinden bir yudum su içmek hiç sorun değilken, profesyonel sporcuların yarış zamanlarında saniyeleri bile değerlidir. Dr. Murad, kendi hastalarının bu tür sporlarda, suyu yediklerinden uzun süre su içmeden enerji kaybetmediklerini ve bu durumun da yarış performanslarına olumlu olarak yansıdığını kaydetmektedir.
Su yönünden zengin besinlerin listesi ve oranları
Sebzeler
- Kıvırcık Marul (%96 oranında su),
- Salatalık (%96 oranında su),
- Kabak (%95,5 oranında su),
- Kereviz (%95 oranında su),
- Kırmızı domates (%94 oranında su),
- Yeşil domates (%93 oranında su),
- Semizotu (%93,6 oranında su),
- Lahana (%93 oranında su),
- Kırmızı lahana (%92 oranında su),
- Ispanak (% 92 oranında su),
- Patlıcan (%92 oranında su),
- Brokoli (%91 oranında su),
- Havuç (%87 oranında su),
- Bezelye (%79 oranında su),
- Patates (%79 oranında su).
Meyveler
- Hindistan cevizi (%95 oranında su)
- Çilek (%92 oranında su)
- Karpuz (%92 oranında su)
- Turunçgiller (Greyfurt %91),
- Portakal (%95),
- Limon (%90)),
- Ahududu (%87 oranında su)
- Ananas (%87 oranında su)
- Yaban mersini (%85 oranında su)
- Erik (%85 oranında su)
- Elma (%84 oranında su)
- Avokado (%81 oranında su)
- Kiraz (%81 oranında su)
- Üzüm (%81 oranında su)
- Muz (%74 oranında su)
Suyu içmek kadar yemenin de önemi tartışılmaz. Susuzluk nedeni ile gelişen veya susuzluğun gelişmesinde rol oynayan hastalıkların önlenmesi adına; yeme alışkanlıklarına, çevre şartlarına, idrar rengine, günlük egzersiz planına vs. göre kişinin kendi su ve sulu gıda tüketimini ayarlaması, su tüketmeye özen göstermesi gerekmektedir.