X

Stresliyken uygulanabilecek nefes egzersizleri

Nefes egzersizlerinin illaki günün büyük kısmını almaları gerekmiyor. Tek yapılması gereken nefese odaklanmak için biraz vakit ayırmak. Aşağıda yeni başlayanlar için bazı fikirler var:

  • Günde 2-5 dakika ile başlayın ve egzersiz daha kolay ve rahat hale geldikçe zamanı arttırın.
  • Günde birkaç defa uygulayın.
  • Belli zamanlarda uygulayın veya ihtiyaç olunca yapın.

Dudak Büzmeli Nefes

Bu basit nefes tekniği her nefese belli bir efor ekleyerek nefes alma hızınızı yavaşlatmanıza yardımcı olur.

Dudak büzmeli nefes her an uygulanabilir. Özellikle esneme, ağırlık kaldırma ve merdiven çıkma gibi egzersizlerin yanında çok güzel olur.

Bu nefes tekniği ilk başlarda günde 4-5 defa uygulanabilir ve böylece bir düzen oturtmanız mümkün olur.

Nasıl yapılır:

  • Boyun ve omuzlarınızı rahatlatın.
  • Ağzınızı kapalı tutun, ikiye sayana kadar burnunuzdan yavaşça nefes alın.
  • Islak çalacakmış gibi dudaklarınızı büzün.
  • Dörde sayana kadar dudaklarınızdan yavaşça nefes verin.

Diyafram Nefesi

Diyafram nefesi ya da diğer adıyla karın nefesi, diyaframınızı doğru şekilde kullanmanıza yardımcı olur.

2020 yılında yapılan meta analizlere göre bu nefes özellikle KOAH hastaları, kalp problemlerine ve kansere sahip olanlar için özellikle yardımcı oluyor.

Aynı zamanda stresi azaltmaya yardımcı olabilir ve aşağıdaki sağlık problemlerine sahip olanlarda iyileştirici etki gösterebilir:

  • Yeme bozuklukları
  • Kabızlık
  • Yüksek tansiyon
  • Migren ağrıları

Günde üç dört defa 5-10 dakika kadar uygulayın.

Başladığınızda yorgun hissedebilirsiniz ancak zaman içerisinde bu teknik daha kolay ve doğal hissettirecektir.

  • Dizlerinizi hafifçe bükerek sırtüstü yatın ve başınız bir yastıkta olsun.
  • Destek için diz altlarına yastık koyabilirsiniz.
  • Bir elinizi üst göğse, birini kaburganın altına koyun, böylece diyaframın hareketini hissedebilirsiniz.
  • Burnunuzdan yavaşça nefes alın, mideniz elinize baskı yapmaya başlamalı.
  • Diğer elinizi olabildiğince sabit tutmalısınız.
  • Karın kaslarını sıkarken büzdüğünüz dudaklarınızdan nefes verin, üstteki eliniz sabit kalmalı.

Egzersizi zorlaştırmak için karnınızın üzerine bir kitap koyabilirsiniz. Yatar halde nasıl yapıldığını öğrendikten sonra otururken yaparak zorlaştırabilirsiniz. Hatta günlük aktiviteler esnasında bile uygulanabilir.

Nefese Odaklanma Tekniği

Bu derin nefes tekniği hayallerden ve kelimelere odaklanmaktan faydalanır.

Sizi gülümseten, rahatlatan veya hiç etkisi olmayan bir kelime seçebilirsiniz. Örneğin barış, rahatlama, bırakma gibi gelimeler olabilir. Odaklanmanıza ve tekrar etmenize uygun olan bir kelime olmalı.

İlk olarak 10 dakikalık seanslar ile başlayabilirsiniz ve sonrasında 20 dakikaya kadar yükseltebilirsiniz.

Şu şekilde uygulanır:

  • Rahat bir yere oturun veya uzanın.
  • Nefes alma şeklinizi değiştirmeden nefesinizin farkına varmaya çalışın.
  • Birkaç defa normal ve derin nefes arasında geçiş yapın. İkisi arasındaki farklara dikkat edin. Derin nefeslerde karnınızın nasıl yükseldiğini gözlemleyin.
  • Yüzeysel nefes ile derin nefesin farklarını hissedin.
  • Birkaç dakika derin nefes uygulayın.
  • Bir elinizin göbek deliğinizin altına koyun, karnınızı rahat tutun, her nefes alış ve verişte nasıl inip kalktığını hissedin.
  • Her nefes verişte sesli şekilde kelimenizi söyleyin.
  • Bu derin nefesi odaklanma kelimeniz ve hayali görüntüleriniz ile rahatlamaya destek için kullanın.
  • Aldığınız nefesin bedeninize huzur ve sakinlik dalgaları getirdiğini hayal edebilirsiniz. İçinizden huzur ve sakinlik alıyorum deyin.
  • Nefes verişlerinizin gerginlik ve kaygıları alıp götürdüğünü hayal edin.

Aslan Nefesi

Aslan nefesi, çene ve yüz kaslarındaki gerilimi almaya yardımcı olan enerji verici bir yoga nefes uygulamasıdır.

Şu şekilde uygulanır:

  • Rahat bir oturma pozisyonunda durun. Bağdaş kurabilirsiniz.
  • Avuç içlerinizi parmaklarınız ayrık duracak şekilde dizlerinize koyun.
  • Burnunuzdan derin nefes alın ve gözlerinizi tam açın.
  • Bu esnada ağzınızı kocaman açın ve dilinizi dışarı çıkarın, ucunu çenenize doğru indirin.
  • Boğazınızın önündeki kasları kasın ve nefes verirken uzun bir “haaa” sesi çıkarın.
  • Bakışınızı kaşlarınız ile burun ucunuz arasındaki noktaya sabitleyin.
  • Bu nefesi 2-3 defa uygulayın.

Dönüşümlü Burun Nefesi

Dönüşümlü burun nefesi, rahatlama için çok uygundur. Aynı zamanda kalp damar işlevlerini arttırdığı ve nabzı düşürdüğü görülmüştür.

Özellikle boş mide ile uygulanması faydalı olur. Hasta ve burun tıkanması yaşadığınız zamanlarda uygulamayın. Uygulama boyunca nefesiniz eşit ve yumuşak olmalı.

Uygulaması şu şekilde:

  • Rahat bir pozisyonda oturun.
  • Sağ elinizi burnunuza götürün, birinci ve üçüncü parmaklarınızı avuç içinize doğru kıvırın ve diğer parmaklar açık kalsınlar.
  • Nefes verdikten sonra sağ baş parmağınızı kullanarak sağ burun deliğini nazikçe kapatın.
  • Sol burun deliğinden nefes alın ve sonrasında sol deliği sağ serçe ve yüzük parmaklarınızla kapatın.
  • Baş parmağınızı bırakın ve sağ delikten nefes verin.
  • Sağ delikten nefes alın ve sonra kapatın.
  • Sol deliği açın ve buradan nefes verin.
  • Bu bir döngüdür.
  • 5 dakika boyunca döngüleri devam ettirebilirsiniz.
  • Sol taraftan son nefesinizi verip bitirin.

Eşit Nefes

Eşit nefes uygulaması nefes alış ve verişlerinizin eşit uzunlukta olmasını ister. Yavaş ve düzenli nefes alımı denge ve eşitlik sağlar.

Yüksek tansiyonu olan yaşlı bireyler ile yapılan araştırmalara göre bu teknik ruh sağlığını iyileştirebiliyor ve beyin ve akciğerlere giden oksijen desteğini iyileştiriyor.

Çok kolay ve çok zor olmayan bir nefes süresi bulmanız gerekiyor. Çok hızlı olması istenmez. Genelde 3 veya 5’e kadar saymak uygundur.

Otururken yapmaya alıştığınız zaman yogada veya günlük hayatta da uygulayabilirsiniz.

Teknik şöyle:

  • Rahat bir pozisyonda oturun.
  • Burnunuzdan nefes alın ve verin.
  • Her nefes alış ve verişte sayarak eşit olmasını sağlayın. Alternatif olarak her nefeste bir kelime veya kısa cümleyi söyleyebilirsiniz.
  • Her nefes alış ve verişten sonra kısa bir bekleme yapabilirsiniz. Normal nefeste de farkında olmadan doğal bir bekleme vardır.
  • Bu nefesi en az 5 dakika kadar uygulayın.

Resonant Nefes

Bu nefes uygulamasında bir dakika içerisinde 5 tam nefes alırsınız. Bunu her nefes alış ve verişte 5’e kadar sayarak gerçekleştirebilirsiniz.

Bu ritimde nefes almak kalp ritmi çeşitliliğinizi arttırır, stresi azaltır ve 2017’deki bir çalışmaya göre depresyon belirtilerini yogayla birlikte uygulandığında hafifletebilir.

Teknik şu şekilde:

  • Beşe sayana kadar nefes alın.
  • Beşe sayana kadar nefes verin.
  • En az birkaç dakika boyunca devam ettirin.

Sitali Nefesi

Bu yoga uygulaması beden sıcaklığını düşürmeye ve zihni rahatlatmaya yardımcı olur.

Nefes alışınızı azıcık uzatın ama zorlamayın. Bu nefesi temel olarak ağzınızdan almanız gerektiği için kirlilik olmayan veya alerjenlerden uzak bir yer seçin.

Teknik şöyle uygulanır:

  • Rahat bir pozisyonda oturun.
  • Dilinizi çıkartın ve yuvarlayarak dış kısımlarını birleştirin.
  • Diliniz bunu yapamıyorsa dudaklarınızı büzün.
  • Ağzınızdan nefes alın.
  • Burnunuzdan nefes verin.
  • 5 dakika kadar bu şekilde devam edin.

Derin Nefes

Derin nefes, nefes darlığını gidermeye yardımcı olur çünkü havanın ciğerlerde kalmasını sağlar ve taze hava almanıza yardımcı olur. Daha rahat ve odaklanmış hissettirebilir.

Teknik şöyle:

  • Ayakta veya otururken dirseklerinizi biraz geriye atın ve böylece göğsün öne çıkmasını sağlayın.
  • Burnunuzdan derin bir nefes alın.
  • Nefesinizi beşe kadar sayarak tutun.
  • Burundan nefes vererek yavaş yavaş salın.

Vızıldayan Arı Nefesi

Bu yoga nefes tekniği, anında sakinlik ve özellikle alın bölgesinde rahatlama sağlayan bir tekniktir.

Bazı insanlar kızgınlık, çileden çıkma ve kaygı hislerine karşı kullanıyorlar. Araştırmalara göre kalp ritmini düşürebiliyor, daha açık düşünmenize yardımcı olabiliyor ve daha az stresli hissetmenizi sağlıyor. Bir uğuldama sesi yapabileceğiniz bir yere ihtiyacınız vardır.

Teknik şöyle:

  • Rahat bir şekilde oturun.
  • Gözlerinizi kapatın ve yüzünüzü rahatlatın.
  • İşaret parmaklarınızı kulak kanalını kısmen kapatan kıkırdak bölge üzerine koyun.
  • Nefes alın ve verirken parmaklarınızı bu kıkırdağa hafifçe baskı yapın.
  • Ağzınızı kapatın ve sesli bir “huuuu” sesi çıkartın.
  • Rahat olduğunuz sürece devam edin.

Bu nefes egzersizlerinin çoğu hemen uygulanabilir durumdadır. Eğer ilaç kullanıyorsanız veya tıbbi endişeleriniz varsa doktorunuza danışın. Nefes konusunda uzmanlaşmış terapist ve yoga uzmanlarından da destek alabilirsiniz. Herhangi bir gerilme veya rahatsızlık hissederseniz uygulamayı bırakın.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Nefes egzersizleri: Rahatlatan ve enerji veren 8 farklı nefes tekniği

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.



Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.



Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.



“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz



İlgili Makale