X

Stresli günlerde modunuzu yükseltmek için nokta atışı çözümler

Bazı günler, kendimizi bir anda bir stres sarmalının içinde buluruz. Aklımızı kurcalayan, ilgilenmemizi gerektiren bir sürü şey varken, bir anda yoktan yere, hiç beklenmedik bir şekilde, başka bir stresli şey daha yaşarsınız… İyice dibe çökmeden ve o sarmala iyice gömülmeden önce yapabileceğiniz birkaç önerim olacak. 

Kendinizi ara ara kontrol edin

Çoğu zaman, bizi strese sokan durumlar, tam o anda olan şeyler değil de gelecekle ilgili ne olacağı beklentilerimizdir. Örneğin, ben, kanser sonrası doktor kontrollerimden önce, iyi olduğumu bilmeme rağmen ister istemez endişelenir ve strese girerim. Böyle durumlarda periyodik olarak kendinize “Şu anda iyi miyim?” diye sorarak kendinizi kontrol edin. Evet, iyisiniz, iyi durumdasınız. Hızlı bir pozitif onaylama ihtiyacınız olduğunda bunu gün içinde ara ara tekrarlayın. “Şu anda iyi misin?” “Evet, iyiyim.”

Arkadaşlarınızdan destek alın

Kötü bir gün (veya hafta veya ay) geçirdiğinizde, ilk içgüdünüz kendinizi izole etmek olabilir. Kimse bir suratsızı sevmez, “Hep dertlerimi mi anlatacağım?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama bir arkadaşınıza açılmanız, size çok iyi gelecek emin olun. Ayrıca eminim, arkadaşınız keyifsiz olduğunda siz de ona içtenlikle desek oluyorsunuzdur. Birkaç arkadaşınıza veya whatsapp grubunuza, keyifsiz bir gün geçirdiğinizi yazın ve size komik video, GIF’ler veya bebek kedi, köpek, panda fotoğrafları yollamalarını isteyin. Modunuzun değişeceğine eminim.

Yürüyün

Yürüyüş yapmak benim için bir nevi meditasyon. Her şeyden önce ekonomik, çok özel bir ekipmana ihtiyacınız yok, her yerde yapabilirsiniz, günün neredeyse her saatinde yapabilirsiniz. Yorgun olduğunuzda yürüyüşe çıkmak, bir fincan kahve içmenizden daha etkili bir enerji artışı sağlayabilir. Yürüme vücuttaki oksijen akışını artırır. Yürümek aklınızı boşaltmanıza ve yaratıcı bir şekilde düşünmenize yardımcı olabilir. Dört deneyi içeren bir çalışma, yürürken veya otururken yeni fikirler düşünmeye çalışan insanları karşılaştırdı. Araştırmacılar, katılımcıların özellikle de dışarıda yürürken yürürken daha yaratıcı olduklarını buldular. 

5 dakika nefes molası verin

Hoop, kafanızı kaldırın ve gökyüzüne bakın. Bakış açınız değişsin, bu evrende aslında küçücük bir nokta olduğumuzun farkına varıp bir nefes alın. Belki de o an çok büyük görünen stresinizin aslında o kadar da büyük olmadığını fark edeceksiniz. Mümkünse, kısa bir meditasyon yapın, rehberli meditasyon için pek çok uygulama ve video mevcut. Onlardan yararlanabilirsiniz.
Güneş enerjisinden yararlanın.

Özellikle sabahları ilk iş güneş enerjisinden yararlanmaya çalışın. Bu, servise 5 dakika önce inerek de olabilir, işyerinde terasta bir güneş molası vererek de. Yaz dönemine girdiğimiz için güneşten ve D vitamininden faydalanmayı atlamayın. Özellikle sirkadiyen ritme uyumlu yaşayabilmek ve bedeninizi uyandırmak için güneş ışığı şart.

Uçucu yağlardan yararlanın

Özellikle lavanta yağı, rahatlamak için birebir bir yağ. Hem nane, hem de lavanta yağlarının sakinleştirici etkisi, baş ağrısı hafifletmede etkilidir. Araştırmalar, nane yağının uygulandığı yerde kan akışında önemli bir artışa neden olduğunu ve kas kasılmalarını yatıştırdığını gösteriyor. Ayrıca, lavanta yağı ile ilgili yapılan bir araştırma da, lavanta yağının kullanımının migren baş ağrısının güvenli ve etkili bir tedavisi olduğunu göstermiştir. Ufak bir uyarı da eklemek istiyorum: Uçucu yağlar çok ucuzsa kuşku verici bir durum olduğu için almayın ve iyi, emin olduğunuz ve kaliteli kaynaklardan satın alın.

Sebze ve meyvelerden yararlanın

Avusturalya’da yapılan bir araştırmaya göre, günde 5-7 porsiyon sebze-merve tüketen kişilerde stres oranı ortalama yüzde 14 daha az, kadınlarda bu oran yüzde 23 daha az. Stresli olduğunuz bir anda paketli bir gıdaya sarılmaktansa, meyve yemek veya sebze suyu içmek için bir sebep daha…

En sevdiğiniz şarkınızı dinleyin

Eminim sizin de favori şarkılarınız vardır, benimkilerden bazıları çok utanç verici ama kulaklıkla son ses onları dinlemek, hatta ortam müsaitse deli gibi bağıra bağıra şarkıya eşlik etmek de müthiş rahatlatıcı. Ve mümkünse son bonus şarkıyla beraber dans etmek. Zürih Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada, müzik dinlemenin sadece stres seviyenizi değil, vücudunuzun stresten kurtulma yeteneğini de etkilediği ortaya çıktı. Ayrıca müzik dinlemek, beyinde dopamin hormonun salınmasını tetikler. Pek çok araştırmada, müziğin, beyinde dopamin reseptörlerinin de bulunduğu, ödül ve keyif merkezinde aktiviteleri çoğalttığı bulundu. O zaman son ses, gaz verin!

Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için Instagram hesabıma bakabilirsiniz.

Referanslar:
1- Stair walking is more energizing than low dose caffeine in sleep deprived young women, Derek D. Randolph, Patrick J.O’Connor, Physiology & Behavior Volume 174, 15 May 2017, Pages 128-135
2- Give your ideas some legs: The positive effect of walking on creative thinking., Oppezzo, M., & Schwartz, D. L. (2014), Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 40(4), 1142-1152.
3-Lavender essential oil in the treatment of migraine headache: a placebo-controlled clinical trial; Sasannejad P, Saeedi M, Shoeibi A, Gorji A, Abbasi M, Foroughipour M.
4-Essential plant oils and headache mechanisms; Göbel H, Schmidt G, Dworschak M, Stolze H, Heuss D.
5- Fruit and vegetable consumption and psychological distress: cross-sectional and longitudinal analyses based on a large Australian sample, Binh Nguyen, Ding Ding, Seema Mihrshahi, BMJ Journals, Volume 7, Issue 3
6- The Effect of Music on the Human Stress Response, Myriam V. Thoma, 1 , 2 Roberto La Marca, 2 Rebecca Brönnimann, 2 Linda Finkel, 2 Ulrike Ehlert, 2 andUrs M. Nater 3 , *
7-Brain correlates of music-evoked emotions. ,Koelsch S., Nat Rev Neurosci. 2014 Mar;15(3):170-80. doi: 10.1038/nrn3666.
8-Intensely pleasurable responses to music correlate with activity in brain regions implicated in reward and emotion., Blood AJ, Zatorre RJ., Proc Natl Acad Sci U S A. 2001 Sep 25;98(20):11818-23.

İlginizi çekebilir: Dünyanın en ucuz ilacı: Gülmek

Deniz Alayat: Ben Deniz, Bütünsel Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Koçu’yum. 2016 yılının sonuna doğru bir anda kendimi çok halsiz hissetmeye başladım. Bir hafta önce günde 30 bin adım yürürken, o kadın gitti, sanki 50 yıldır günde 3 paket sigara içiyormuşum gibi nefessiz kalmaya, kısacık mesafeleri dahi yürüyemeye başladım. Bedenimde böylesine ani bir değişiklik olunca sebebini araştırmaya başladım ve kanser olduğumu öğrendim. Bedenim defalarca bana stresimi azaltmam, durmam, sakinleşmem, kendime şefkatli davranmam gerektiğiyle ilgili sinyaller göstermişti ama ucundan kıyısından üstüme alınmamıştım. Sonunda, lösemiyle büyük bir uyanış yaşadım. Bedenimi tanımam, onun en yakın arkadaşı, kardeşi olmam gerektiğini anladım. Yaşadığım bu tecrübe, bende sağlıkla ilgili daha fazla bilgi edinme isteğini uyandırdı. İlik naklim sonrasında, tedavi görürken, merkezi New York'ta bulunan Institute for Integrative Nutrition okuluna başvurdum ve oradan mezun oldum. 2018’de Miami’de IIN Summit’ine katılarak Deepak Chopra gibi alanında başarılı isimlerden eğitim aldım. Ruh-zihin-beden ilişkisi ve sağlıklı yaşam alanında çalışıyorum. Duygularımız, düşüncelerimiz, bizi oluşturan inançlarımız, duygusal esnekliğimiz, strese karşı bedenimizin verdiği cevaplar ve sağlıklı bedene yolculukta beslenme alışkanlıklarımız keyifle çalıştığım alanlar. Mail adresim: deniz@denizalayat.com

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale