X

Stresi yenmenin en etkili yolu: Kahkaha atmak

Gelin, birkaç dakikamızı farkındalığa ayıralım ve küçük bir mindfulness pratiği yapalım:

Günde ortalama kaç kez gülüyorsunuz? Sizce gün içinde yeterince kahkaha atıyor musunuz? Başkalarını ne sıklıkla güldürüyorsunuz? Sizi en çok kim güldürüyor? İş yaşantınızda ya da sosyal hayatınızla karşılaştığınız birtakım zorluklarla baş etmek için mizaha başvuruyor musunuz? Kahkaha atmanın iyi bir ilaç olduğunu düşünüyor musunuz?

Cevaplarınız üzerine yoğunlaşın ve mizahın, gülmenin, kahkaha atmanın, espri yapmanın ve/veya dinlemenin hayatınızda ne kadar yeri olduğunu bir düşünün. Neden mi bu pratiği paylaştık? Hemen söyleyelim; çünkü, eğer hayatınızda yeterince kahkaha atmadığınızı fark ederseniz bu yazı bu alışkanlığınızı değiştirmenize yardımcı olabilir. Eğer kahkahalarınızın ya da kahkaha eksikliklerinizin farkına vardıysanız, şimdi size modern çağımızın olmazsa olmazı stresin kahkaha ile olan ilişkisinden bahsedelim.

Kahkaha atmanın faydaları

Geçmişten günümüze yapılan pek çok bilimsel araştırma, kahkaha atmanın kısa süreli ve uzun vadeli etkilerini açığa çıkarmış. Ve kahkaha atmanın adeta ‘doctor recommended’ diyebileceğimiz yani doktorların neredeyse yazıp reçete edebileceği kadar etkili bir ilaç olduğu bulunmuş! İster hafif hafif kıkırdayın ister sesiniz yan daireden duyulacak, komşuların kulağını tırmalayacak kadar çok çıkacak şekilde kahkaha atın, fark etmez; sonuç hep aynı: Stres azalıyor, bütüncül sağlık iyileşiyor. Nasıl mı? İşte detaylar… Kahkaha atmak:

  • Birçok organın uyarılmasını sağlıyor. Oksijen alımı artıyor, kalbimizden ciğerlerimize kadar tüm kaslar uyarılıyor ve beyin tarafından mutluluk hormonlarından biri olarak bildiğimiz endorfin ve dopamin hızla salgılanmaya başlıyor.
  • Stresin neden olduğu hızlı kalp atışı, yüksek kan basıncı gibi fiziksel semptomların etkisini azaltıyor ve rahatlama hissini beraberinde getiriyor.
  • Dolaşımı artırarak kasların gevşemesine yardımcı oluyor ve stresin neden olduğu gerginlik hissi hızla azalıyor.
  • Strese neden olan düşüncelerden uzaklaşmayı sağlıyor ve dikkati onlardan çekerek daha olumlu bir yöne doğru kanalize ediyor. Adeta zihinsel bir mola görevi üstleniyor.

Evet, kahkaha atmanın sadece birkaç dakika içerisinde stres üzerindeki kısa süreli etkileri bu kadar net. Fakat, sınırlı değil. Bol bol gülmek, hunharca kahkahalar savurmak uzun vadede de bütüncül sağlığın iyileşmesine katkı sağlıyor. Yani, faydaları yalnızca hızlı bir toparlanma değil.

  • Adeta doğal ağrı kesici görevi üstlenerek fiziksel sızıları dindiriyor.
  • Hem stresle hem de potansiyel olarak daha ciddi hastalıklarla savaşmaya yardımcı olan nöropeptitleri serbest bırakıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
  • Ruh halini iyileştiriyor ve kronik hastalıklarla, depresyon ve kaygı bozuklukları ile karşılaşma riskini azaltıyor.
  • Kişisel tatmini artırıyor ve daha doyumlu bir yaşama zemin hazırlıyor, ayrıca benlik saygısını iyileştiriyor ve diğer insanlarla daha iyi ilişkilerin kurulmasını sağlıyor.

Kısacası, kahkaha atmak, stresin ve stresin neden olduğu olumsuz semptomların etkisini azaltmanın yanı sıra bütüncül sağlığı iyileştiriyor ve daha mutlu, doyumlu bir yaşam sürmemize de yardımcı oluyor.

Hayatınıza daha fazla kahkaha katmanın yolları

Yukarıdaki küçük mindfulness pratiğini yaptıysanız gülmek için gerçekten ne kadar zaman ayırdığınızı, kahkahanın hayatınızda ne kadar yer kapladığını fark etmişsinizdir. Ama genel olarak şunu söyleyebiliriz ki işlerimizin, derslerimizin, sorumluluklarımızın getirdiği tüm ciddiyeti üstlenirken gülmeye, şen kahkahalar atmaya yeterince zaman ayırmıyoruz.

Oysa ki hem sağlığımızı hem ilişkilerimizi hem de yaşamımızı iyileştirmenin en etkili ilacı olan kahkahaya hayatımızda daha fazla yer açmalıyız. İşte hayata daha fazla kahkaha katmanın yolları:

  • Komik sosyal medya hesapları takip edin. Böylece doomscrolling yerine sosyal medyada zaman geçirirken gülmek için ekstra sebepleriniz olur.
  • Pinterest veya dijital bir pano oluşturabileceğiniz herhangi bir platformda kendinize komik görsellerden ve yazılardan oluşan bir kolaj hazırlayın. Sizi güldüren resimlerin, sözlerin olduğu komik bir pano her zaman elinizin altında olsun. Hatta birkaç versiyon hazırlayın. Her stresli hissettiğinizde açıp farklı bir tanesine bakabilirsiniz.
  • Komik bir podcast dinleyin, sevdiğiniz bir stand up gösterisine katılın, komedi filmlerine ya da sitcom dizilerine zaman ayırın.
  • Kahkaha yogasını deneyin. Kahkaha yogası, uzun süreli istemli kahkahaları teşvik eden popüler bir yoga türüdür. Ve kesinlikle denemeye değer! Dilerseniz aşağıdaki YouTube videosuna göz atabilirsiniz!

  • Bebeklerle, çocuklarla zaman geçirin. Gülmek için hiçbir sebep yokken bile kolayca kahkahalara boğulan miniklerden öğrenilecek çok şey olduğu kesin!
  • Çevrenizi değiştirmeyi deneyin. Bulunduğunuz ortamlar, ruh haliniz üzerinde büyük bir rol oynayabilir. Şakacı insanlarla zaman geçirin. Etrafımızda dolaştığımız insanlardan etkilenme eğilimindeyiz; çevrenizdeki en komik arkadaşınızla daha fazla takılmak için çaba gösterin.

Bonus: Kendinize gülün! Kendinize gülmeyi öğrenmek, hayatınıza daha fazla kahkaha katmanın en iyi yollarından biridir. Bir dahaki sefere kendinizi üzecek bir şey yaptığınızda durumun içinden komik bir yan bulmaya, pozitif bir detayı keşfetmeye çalışın. Göreceksiniz, bakış açınız değişecek ve istemsizce daha fazla kahkahayı hayatınıza davet edeceksiniz!

İlginizi çekebilir: 5-4-3-2-1 tekniği: Stres ve kaygıyla baş etmeye yardımcı farkındalık egzersizi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale