X

Stres, otonom sinir sistemimizi nasıl etkiliyor?

“Stres” geçmişten beri insan yaşamının değişmez unsurudur. İlk insanlardan bu yana stres yaratan durumlar değişkenlik gösterse de insan hayatında hep var olmuş ve olacaktır. İlkel dönemlerde stres yaratan durumlar hayatta kalma mücadelesi iken modern zamanlarda iş hayatı, toplantılar, zamansal sıkıntılar, ilişkiler gibi durumlara dönüşmüştür.

Stres söz konusu olduğunda bahsetmeden geçemeyeceğimiz bizim sinir sistemimizin evrimini anlatan Polivagal Teori’den kısaca bahsetmek istiyorum. Bildiğimiz gibi otonom sinir sistemimiz parasempatik, sempatik olmak üzere 2 dala ayrılıyor. Bu sinir sistemi dallarının temel görevleri organlarımızın organize çalışması ve tehlike altında tepkilerimizin (savaş, kaç, don) düzenlenmesidir. Dr. Stephen Forges günümüzde insanlarının sinir siteminin evrimleştiğinden ve  parasempatik sinir sisteminin iki farklı dalı olduğundan bahsediyor. Bu teorilerle birlikte sinir sistemi üçe ayrılıyor; parasempatik arka vagus, parasempatik ön vagus, sempatik sinir sistemi (Porges,2003).

İlk gelişen sinir sitemimizin parasempatik sinir sitemi olup 600 milyon yıl önceye dayandığı biliniyor. Tehlikeler karşısında ilk savunma tepkimiz hareketsizlik, yani donma tepkisi iken sempatik sinir sisteminin gelişmesiyle savaş veya kaç tepkilerimiz gelişmeye başlıyor. Bu gelişimle birlikte tehlikeler karşısında kaçabilmeye veya saldırabilmeye başlıyoruz. Gelişimin devam etmesiyle beraber sinir sistemimizin ön vagus kanalı oluşmaya başlıyor. Bu kanalda ise sosyalizasyon denilen bir başa çıkma yöntemi geliştiği söyleniyor. Bu kanalı daha çok kendimizi güvende hissettiğimiz zaman ortaya çıkan, tehlikeli bir durum ile karşılaştığımızda ise ayrıldığımız bir sosyal etkileşim modu olarak düşünebiliriz.

Günümüzde bir hayvandan kaçmak gibi gerçek ve büyük tehlikeler olmadığında bile kendimizi sürekli tehdit altında hissedebiliyoruz. İş yerlerinde tamamlamamız gereken işlerden tutun da sürekli izlenilen olumsuz haberler, salgınlar, yetişmeye çalıştığımız yerler dahi tehdit olarak algılamamıza sebep olabiliyor. Günlük hayatta yaşadığımız bu tarz durumlar sürekli tehdit ve buna bağlı olarak stres yaşamamıza sebep olabiliyorlar. Kronik strese maruz kaldığımızda ise maalesef fizyolojik, biyolojik, psikolojik problemler yaşama olasılığımız artıyor.

Stresli durum ve olaylar karşısında gösterdiğimiz dayanıklılık seviyesi ve baş etme becerilerimiz zor durumlarda süreci daha rahat yönetebilmemizi sağlıyor. Bu nedenle baş etme mekanizmalarımızı geliştirmek dayanıklılığımızı arttırmak daha da önemli bir hale geliyor.

Kendimizi bu alanda güçlendirebileceğimiz bazı tüyolar:

  • Her şeyi kontrol edemeyeceğimizin bilincinde olmak
  • Sosyal iletişimimizi güçlendirerek sinir sitemimizin parasempatik ön vagus sinirini desteklemek
  • Güçlü duygusal bağlar kurmak
  • Gün içerisinde her ne yapıyorsanız kısa kısa aralar vermek hatta mümkünse açık havaya çıkmak
  • Enerjimizi kontrol etmek; uyku, dinlenme, beslenmemize özen göstermek
  • Yapmaktan hoşlandığımız şeyler için zaman ayırmak (hobi, spor vs)
  • Farkındalık çalışmaları, yoga, nefes egzersizleri gibi gevşeme yöntemleri uygulamak
  • İhtiyaç duyulduğunda yardım istemek ve yardım etmek
  • Önceliklerimizi belirlemek, plan yapmak
  • Dengede kalmaya dikkat etmek

Herkese kendi dengesini bulabildiği bir zaman dilerim…

Kaynak: Porges, S. W. (2003). The Polyvagal Theory: phylogenetic contributions to social behavior. Physiology & Behavior, 79(3), 503–513. 

İlginizi çekebilir: Tükenmişlik sendromunun 3 aşaması

Merve İnaç: Merhaba ben Merve İnaç. Klinik psikolog ve psikoterapistim. 2012 yılında Atılım Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun oldum. Hemen sonrasında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Kariyerimin uzun dönemini Unhcr ve Unicef’in farklı projelerinde sığınmacı ve göçmenlerle çalışarak geçirdim. Bu süreç içerisinde Bilişsel Davranışçı Terapi ve Transaksiyonel Analiz Terapi eğitim ve süpervizyonlarımı tamamladım. Son yıllarda Mindfullness, Aile Dizimi ve Sanat Terapi ve varoluşçu yaklaşımlar üzerine eğitimlerimi tamamlamaktayım. Psikolojinin farklı bakış açılarından aldığım bu eğitimleri benimsediğim bütüncül bakış açısıyla birleştirerek danışanlarımın ihtiyaçlarına göre eklektik çalışmayı tercih ediyorum. Bana merveinac@hotmail.com e-posta adresimden ulaşabilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale