X

Stres hormonları: Stres kaynaklı hormon düzensizlikleri ve yeniden dengelemenin yolları

Günlük yaşamda çoğumuzun negatif bir his olarak tanımladığı ve zorlayıcı durumlar karşısında ortaya çıkan stresin aslında bedenimizin kendisini korumak için verdiği, yaşamsal bir fizyolojik tepki olduğunu biliyor muydunuz? İş yaşamında, ilişkilerde ya da günlük sorumluluklarda karşılaşılan zorlayıcı deneyimlerin üzerimizde yarattığı stres, vücudumuzda kortizol başta olmak üzere pek çok hormonun değişmesine ve sistemlerin çalışmasının dengesizliğe girmesine neden olabiliyor. ‘Stres hormonları’nı ve bu hormonların sistemlerimizin çalışmasını nasıl etkilediğini bilmek, hem stresin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmemize hem de stresi sağlıklı yollarla yönetebilmemize yardımcı oluyor.

Stresle ilişkilendirilen hormonların en bilineni kortizol hormonu olsa da, algılanan bir tehlike karşısında endokrin sistem tarafından salgılanan ve birbiriyle bağlantılı olarak azalıp artabilen pek çok farklı hormon bulunuyor. Bu hormonların neler olduğunun ve vücudunuzun işleyişini nasıl etkilediğinin farkında olmanız, stres semptomlarını daha iyi anlamanıza ve sistemlerinizin tekrar dengeye gelmesine yardımcı olabilecek iyi yaşam pratiklerini hayatınıza dahil etmenize yardımcı olabilir.

Stres hormonları nelerdir?

Stres hormonları, algılanan bir tehlike karşısında kaçma ya da savaşma tepkilerinin düzenlenmesi için gerekli olan sinyallerin organlara ve kaslara iletilmesinden sorumludur. Normal şartlar altında organizmanın hayatta kalabilmesi için son derece önemli olan stres tepkisi sırasında salgılanan hormonlar, kalp atışlarının hızlanması, nefes alışverişlerinin sıklaşması, vücudun terlemesi ve kasların kasılması gibi tehlike karşısında savaşmak ya da kaçmak için gerekli olan enerjinin üretilmesini sağlar.

Ancak stres tepkisinin ortaya çıkması için her zaman çevrede ‘gerçek’ bir tehlikenin olması gerekmez. Çevrenizdeki birinin kişiliğinizle ilgili olumsuz bir yorum yapması, elinizdeki işi zamanında yetiştiremeyecek olmak, finansal zorluklar gibi kendinizi güvende hissetmemenize neden olan pek çok olay, durum ya da düşünce, sizin için kronik bir stres kaynağına dönüşebilir. Böyle durumlarda vücudunuzda gerçekleşen değişimleri yöneten stres hormonlarını gelin biraz daha yakından tanıyalım.

1. Adrenalin (Epinefrin)

Strese neden olan herhangi bir durum ya da düşünceyle karşı karşıya kaldığınızda, böbreklerin üstünde yer alan adrenal bezler, adrenalin ya da epinefrin olarak bilinen stres hormonunu salgılar. Büyük bir riskin altına girdiğinizde ya da ekstrem sporlar yaparken de bol miktarda salgılanan bu hormon, kalp atışlarını hızlandırır, kan basıncını yükseltir ve vücudun belirli bölgelerinin aşırı terlemesine neden olabilir.

2. Noradrenalin (Norepinefrin)

Noradrenalin ya da norepinefrin olarak bilinen bu hormon, stresli zamanlarda adrenal bezlerden ve beyinden salınan stres hormonlarından bir diğeridir. Her ne kadar gerçek bir tehlike karşısında vücudun hayatta kalmasına yardımcı olsa da, bu hormonun çok fazla salgılanması, yani kronik stres durumu anksiyete, kalitesiz uyku, kalp ritmi bozuklukları ve yüksek tansiyon gibi pek çok sağlık problemine neden olabilir.

3. İnsülin

Pankreas tarafından üretilen ve kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olan insülin hormonu, stres altındayken artan kortizol hormonuyla bağlantılı olarak salınımı artan bir diğer stres hormonu olarak biliniyor. Kortizol seviyeleri yükseldiğinde, insülin seviyesi de giderek yükseliyor ve bu durum vücudun glikoz metabolizmasını olumsuz etkiliyor. Stres altındayken tatlı ve karbonhidrat yeme isteğinin artması da kanda bulunan glikoz seviyesindeki ani değişimlerin bir sonucu. İnsülin seviyesinin değişmesiyle birlikte daha fazla karbonhidrat ve şeker tüketilmesi daha fazla kortizol salınımını tetikleyerek kısır bir döngüye girmenize ve sistemlerinizin çalışmasının dengesizleşmesine neden olabiliyor.

4. Prolaktin

Strese maruz kalındığında yükselen bir diğer hormon da prolaktin hormonu olarak biliniyor. Normal şartlar altında yeni doğum yapmış kadınlarda süt üretimini destekleyen bu hormon, hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunuyor. Prolaktin hormonunun yüksek seviyelerde salgılanması, östrojen ve progesteron dengesini bozarak adet düzensizliklerinin görülmesine ve ani duygu değişimlerine neden olabiliyor.

5. Östrojen

Kronik stres, özellikle kadınlarda östrojen salınımının baskılanmasına zemin hazırlayabiliyor. Östrojen seviyelerindeki ani düşüş, adet döngüsünün düzensizliğe girmesine ve duygu durum bozukluklarının görülmesine sebep olabiliyor. Yapılan araştırmalar, kadınların yaşamları boyunca erkeklere kıyasla majör depresyon belirtileri gösterme olasılığının 1,5 ila 3 kat daha fazla olabileceğini ve bunun sebebinin östrojen hormonunun salınımındaki düzensizlikten kaynaklanabileceğini gösteriyor.  

6. Testosteron

Stresli durumlar karşısında diğer stres hormonlarıyla bağlantılı olarak testosteron hormonunun salgılanmasının azalması, hem erkeklerde hem de kadınlarda kronik yorgunluk hissi, kas kaybı, libidonun düşmesi gibi semptomların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabiliyor.

Stres kaynaklı hormon düzensizliklerinin belirtileri

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, stresin vücutta meydana getirdiği tepkilerin tamamı organizmanın hayatta kalabilmesi için son derece gerekli ve önemli tepkiler. Ancak vücudunuz kronik olarak yoğun strese maruz kaldığında, tüm hormonlarınızın ve dolayısıyla sistemlerinizin çalışması kalıcı olarak dengesizliğe girebilir ve sağlığınızı olumsuz etkileyecek problemlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Aşağıdaki semptomların birine ya da birkaçına sahipseniz, stresinizi sağlıklı yollarla yönetmenin yollarını öğrenme ve bir uzmandan destek alma zamanınız gelmiş olabilir. İşte stres nedeniyle hormonlarınızın dengesizliğe girmiş olabileceğinin bazı sinyalleri:

1. Adet düzensizlikleri

Adet döngünüz düzensizse, normalde olması gerekenden (ortalama 28 gün) daha uzun ya da daha kısaysa, stres kaynaklı bir hormon düzensizliğiyle karşı karşıya olabilirsiniz. Benzer şekilde adet kanamanızın çok fazla ya da çok az olması, kanınızdaki pıhtı miktarında artış olması, ağrılı kramplar gibi pek çok ‘anormal’ durum, stres nedeniyle hormonlarınızın dengesizliğe girdiğinin bir işareti olabilir.

2. Kronik yorgunluk ve gerginlik hissi

Stresin hormon dengenizde düzensizliğe neden olduğunun bir başka önemli göstergesi de, gün boyunca kendinizi yorgun hissetmeniz ve bu yorgunluk hissine rağmen geceleri ise uykuya dalmakta zorluk çekmeniz olabilir. Geceleri anlamlandıramadığınız bir gerginlik ve sinirlilik hali nedeniyle uyku problemi yaşamanız ve bu nedenle sabahları yorgun uyanmanız; kronik stresin sistemlerinizde yarattığı düzensizliğin önemli bir göstergesidir. Uyanık ve alarmda olmanıza neden olan kortizol hormonun sirkadiyen ritminizle uyumlu şekilde salgılanmaması, vücudunuzun akşam saatlerinde dinlenme moduna geçmesini engelleyebilir.

3. Aşırı miktarda şeker ve tuz tüketme isteği

Stresli zamanlarda rahatlamaya yardımcı olduğu bilinen aşırı şekerli ya da tuzlu gıdalara yönelmek de stresin bedeninizde yarattığı değişimlerin ve hormon dengesizliklerinin bir göstergesi olabilir. Stres hormonları, açlık hormonu olarak bilinen ghrelin hormonunun salınımını artırır. Tuzun ana maddesi olan sodyum minerali, beyinden sistemlere bilgi iletimini sağlayan eloktrolitlerin yapısında yer alır ve stres nedeniyle artan kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Benzer şekilde stresli durumlarda insülin hormonundaki dengesizlikler de kan şekerinin düzenlenmesi için vücudun daha fazla şekere ihtiyaç duymasına neden olabilir. Ancak kısa vadede daha iyi hissetmenizi sağlayacak bu yiyecekleri çok fazla tüketmeniz, uzun vadede sistemlerinizin dengesizliğe girmesine zemin hazırlayabilir.

4. Bel çevresinde yağlanma

Kronik stresin en önemli göstergelerinden biri de, bel çevresinde görülen yağlanma olarak bilinir. Stres verici durumlar ve düşünceler, insülin direncine neden olan metabolik faaliyetleri artırarak özellikle bel çevresinde yağlanmayla kendini gösteren kilo artışına zemin hazırlayabilir. İnsülin salınımının artması, iştahı, özellikle de şekere olan isteği artırdığı için bel çevrenizin yağlanmasına ve kilo almanıza neden olabilir.

Stres seviyesini azaltarak hormonları dengelemeye yardımcı öneriler

Stresin neden olduğu hormonal dengesizlikler iştahınızı, uyku kalitenizi, ruh halinizi ve sistemlerinizin doğru çalışmasını önemli ölçüde etkileyebiliyor. Bu noktada stresi yönetmenize yardımcı olacak iyi yaşam alışkanlıklarından ve stratejilerden destek alabilirsiniz.

Stres seviyenizi azaltmanıza yardımcı olacak somon ve ceviz gibi anti-enflamatuar ve Omega-3 yönünden zengin ‘stres savar besinler’i beslenme düzeninize dahil etmek, insülin, kortizol ve diğer stres hormonlarının düzenlenmesine yardımcı olabilir.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, stresin ortaya çıkması için her zaman çevrenizde ‘gerçek’ bir tehdidin olması gerekmez. Gelecekle ilgili endişeler ve geçmişteki olumsuz deneyimlerden arda kalan negatif düşünceler de bedeninizin kronik olarak stres altında kalmasına ve sistemlerinizin çalışmasının dengesizliğe girmesine neden olabilir. Bu durum, stres seviyemiz üzerinde kontrolümüzün olduğunun, yani düşüncelerimizle kurduğumuz ilişkiyi düzenleyerek stres seviyemizi yönetebileceğimizin önemli bir göstergesidir. Stres, başımıza gelen olaylarla değil, bu olaylar karşısında verdiğimiz duygusal ve fizyolojik tepkilerle ilişkilidir. Düzenli olarak meditasyon yapmak, zihninizin anda kalmasına yardımcı olacak hobilerinizle ilgilemek, doğada zaman geçirmek, yürüyüş yapmak gibi pek çok aktivite zihninizi sakinleştirmenize ve kontrolü geri kazanmanıza yardımcı olabilir.  

Rahatlamanızı sağlayan lavanta yağı gibi aromaterapi yağları, bitki çayları, mumlar ve tütsüler de stresin bedeniniz üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmanıza yardımcı olabilir. Yatmadan önce ılık bir duş almak, nefes egzersizleri, vücudunuza masaj yapmak gibi parasempatik uyarım sağlayan pek çok iyi yaşam pratiği de stres hormonlarının düzenlenmesine ve stresin olumsuz etkilerinin azaltılmasına yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak, stresli hissetmenize neden olan pek çok olay, durum ve düşünce; vücudunuzda belirli hormonların salınımının artmasına veya azalmasına neden olabilir. Bu değişim fark edilmediği ve erken müdahale edilmediği takdirde, zihinsel ve fiziksel sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Stresi yönetmenize ve hormon seviyelerini tekrar kontrol altına almanıza yardımcı olacak alışkanlıklarla kronik stresin bedeninizde yarattığı olumsuz etkileri en aza indirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Stres bedenimizi nasıl etkiliyor: Stresinizi azaltacak 4 öneri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale