X

Stres her zaman kötü değildir: Optimum stres seviyesini bulun

Daha önce hiç, biraz fazla stresli olmanıza rağmen yüksek performans gösterdiğinizi fark ettiniz mi? Örneğin son dakikaya bıraktığınız işleri, bol bol zamanınız olduğundan çok daha hızlı teslim ettiğiniz ya da aynı anda birden çok işi çok daha iyi yönettiğiniz durumlar oldu mu?

Yerkes-Dodson yasasına göre üzerimizdeki baskı ve zihinsel performansımız arasında bir bağlantı var: Bir noktaya kadar artan stres ve baskı altında performansımız da artar.

Hepimiz biliyoruz ki fazla baskı, strese neden olurken, çok stres altında kalmak da hem fiziksel hem de akıl sağlığımızı kötü yönde etkiler. Ancak üzerimizde yeterince baskı olmaması da stres yaratarak benzer sağlık sorunlarını yaşamamıza neden olabilir.

Motivasyonumuzun artması, hatta değerli ya da işe yarar bir şeyler yapıyor olduğumuzu hissetmek için hepimizin biraz baskı altında olmaya ihtiyacı vardır. Eğer bu baskı çok az ise, işe yaramaz, değersiz hissedebiliriz. Konsantre olmamız zorlaşırken, bazen kolumuzu kaldıracak enerjiyi dahi bulamayız. Daha tahammülsüz, münakaşaya açık veya alıngan olabiliriz. Örneğin, değişimin neredeyse hiç olmadığı, tek düze bir işte çalışıyorsak, sıkılmış ve mutsuz hissedebiliriz. Gün içerisinde hissettiğimiz bu sıkıntı, üzerimizde yeterince uyaran olmamasından kaynaklanır. Bu durum ilk başlarda sadece çalışma hayatımızda anlamsız ve işe yaramaz hissetmemize neden olurken, bu his daha sonra tüm hayatımızı kaplar ve diğer konularda da isteksizlik ve performans düşüşü yaşarız.

Tam tersine eğer baskı çok fazla ise bu kez stres nedeniyle konsantre olamaz, bunalmış hisseder, daha alıngan ve hırçın oluruz. Artan anksiyete nedeniyle performansımız dramatik şekilde düşer. Stres seviyesi belirli bir sınırı geçtikten sonra ise en basit işleri bile yapamaz hale geliriz. İşleri yapamadıkça, çalışma saatlerimiz uzar ya da tamamlayamadığımız her aksiyon birikerek üzerimizdeki baskıyı artırır. Bu döngü de bizi içinden çıkılmaz bir stres altında bırakabilir. Bu durum depresyon ve tükenmişlik sendromunun yanı sıra boyun ve sırt ağrısı, migren ve enfeksiyon gibi ciddi hastalıklarla da sonuçlanabilir.

Zihinsel sağlığımızı korumak ve performansımızı yüksek tutmak için optimum stres seviyesini bulmamız gerekir. Yerkes-Dodson grafiğindeki optimum seviye her kişide, kişisel özellikler, özgüven, duygusal dayanım vb. sebeplerle değişiklik gösterse de, konfor alanımızın biraz dışındadır. Optimum stres seviyesindeyken duygu durumumuz daha sabittir. Daha rahat konsantre olurken, uğraştığımız konuyla ya da işlerle daha ilgiliyizdir. Üzerimizdeki sorumluluklara rağmen, gelecekle ilgili çok daha olumlu ve umut dolu hissederiz.

Optimum stres seviyesi zihinsel performansımızı artıran bir seviye olsa da, uzun süreli (kronik) strese maruz kalma sonucu da akıl ve fiziksel sağlığımızın bozulabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, zorlu bir görevi tamamlamak ya da yeni bir şeyi öğrenmek normalden fazla zaman ve enerji gerektirir. Böyle zorlu bir sürecin ardından tekrar benzer görevler üstlenirken vücudumuzu ve zihnimizi yeterince dinlendirmek, kronik stres maruziyetinden kaçınmamıza yardımcı olur.

Yukarıda bahsettiğim belirtileri gözlemleyerek, siz de doğru baskı seviyesini bulabilirsiniz. Eğer çok fazla baskı altındaysanız mutlaka önceliklendirme ve delegasyon yaparak elinizdeki iş yükünü azaltmanız, mükemmeliyetçi tutumdan kaçınmanız gerekir. Eğer üzerinizde çok az baskı varsa da yeni bir şeyler öğrenebileceğiniz ya da ek sorumluluk almanızı sağlayacak aksiyonlar belirleyerek stres seviyenizi ve dolayısıyla zihinsel performansınızı, motivasyonunuzu ve konsantrasyonunuzu artırabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Psikolojik dayanıklılığınızı artırmak için 5 ipucu

Ayşe Nazar Çoban: ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden 2008 yılında mezun olduğumdan beri petrol sektöründe çalışıyorum. 3 yaşında başladığım spor ise hayatımın merkezinde. Bugün hala aktif olarak antrenman yapıyor ve rüzgarı yakaladığım her an büyük bir tutkuyla uçurtma sörfü (kitesurf) yapıyorum. Öğrenmek, kendimi geliştirmek ve öğrendiklerimi çevremdekilerle paylaşmaktan oldukça keyif alıyorum. Peki, Upwind hikayem nasıl başladı? Çalışmakta olduğum şirketin yetenekli kadınlar programına seçildim ve bu programda bir koç ile çalışma fırsatı bulduğum zaman, bu işi profesyonel olarak yapmaya karar verdim. ICF onaylı koçluk, NLP eğitimlerinin yanı sıra Toronto Üniversitesi ve Yale Üniversitesi Psikoloji bölümünden eğitimler aldım. Şu an kurucusu da olduğum Upwind çatısı altında yaşam, kariyer ve nefes koçluğu desteği veriyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale