X

Stresin olumlu etkileri: Stres hayatınızı olumlu yönde etkileyebilir mi?

Psikolog Kelly McGonigal stresin insanlarda çeşitli rahatsızlıkları ortaya çıkarabilme riskinin olduğunu düşünüp hastalarına bu konuda uyarılarda bulunuyordu. Ancak yapılan yeni araştırmalar fikrini değiştirmesine sebep oldu: Stresin olumlu etkileri de olabilirdi. Peki, gerçekten stres hayatınızı olumlu yönde etkileyebilir mi? Bunu ortaya koyan 7 farklı araştırmayı ve bu araştırmaların sonuçlarını Uplifers olarak sizin için derledik…

1. İnsanların bakış açılarına göre stresin etkileri değişebiliyor

Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya dayanarak McGonial, insanların bedeninde ve zihninde stresin olumlu etkileri olabileceğini iddia ediyor.

1998’de yapılan bir ankette insanlara stres seviyeleri, stres kontrolü ve stresin sağlıklarına etkileri konusunda sorular soruluyor. Araştırmacılar bu anket üzerinden yeni bir çalışma ortaya çıkarıyorlar. 29.000 deneğin yer aldığı bir örneklemi baz alarak, 2006 yılında bu deneklerin ölüm durumlarına bakıyorlar. En sonunda, çok fazla strese sahip olduğunu düşünen ve stresin sağlıklarını negatif yönde etkilediğini düşünen insanlarda daha yüksek bir risk oranı tespit ediliyor. Hatta bu insanların yüzde 43 oranında erken ölüm oranına sahip olduğu tespit ediliyor. Ancak, strese sahip olup da, stresin hayatlarını negatif yönde etkilemediğini düşünen insanların tehlike oranlarının 2006 yılında çok düştüğü ve hatta hiçbir streslerinin kalmadığı belirleniyor.

2. Stres, performans artırıcı nöron üretimini yükseltebilir

Stres, performans artırıcı bir işlev görebilir.

California Üniversitesi, Berkeley’de Daniela Kaufer ve Elizabeth Kirby tarafından 2013 yılında gerçekleştirilen bir araştırma, stresin insanı ileriye doğru yönlendirdiğini ve mücadele etme azmi kazandırdığını iddia ediyor. Kaufer ve Kirby, fareleri stresli bir ortama bırakıyorlar. Farelerin kendi kafeslerinde hareketsiz bir şekilde kalmalarını sağlıyorlar ve bu durum onların streslerinin yükselmesini sağlıyor. Stresli bir ortamda kalan farelerin beyninde yeni nöronların üretimi gerçekleşiyor. İki hafta sonra, bu gelişmiş nöronlar, farelerin öğrenme testlerinde daha başarılı olmalarını sağlıyor. Kaufer’e göre, bir miktar stres insanı en uygun davranışsal ve bilişsel performans seviyesine çekebilir. Ek olarak Kaufer, zaman zaman gerçekleşecek olan stresli olayların beynin uyanık olmasını sağlayacağını ve dolayısıyla da insanın daha iyi bir performans sergileyeceğini ifade ediyor.

3. Stres patlaması bağışıklık sistemini güçlendirebilir

Firdaus Dhabhar’ın Stanford Üniversitesi’nde yaptığı bir araştırmaya göre kısa süreli stres, adrenalin bezinin hormonları serbest bıraktığını ve bu hormonların da özellikle bağışıklık sistemini harekete geçirdiğini iddia ediyor. Böylelikle bağışıklık sistemi herhangi bir enfeksiyon olmasa bile sürekli hazır bir durumda kalabilir.

Stres, insanların sosyalleşmesini sağlayabilir.

4. Stres, insanların daha sosyal olmasını sağlayabilir

2012 yılında Freiburg Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, stres insanların arkadaş edinmesini sağlayabilir. Bu çalışma için 72 erkek öğrenci stres durumu ve kontrollü durum olmak üzere ayrılıyorlar. Stres durumunda öğrenciler çok zorlu bir sınavdan geçmek zorunda bırakılıyorlar. Bu zorlu sınav uygulanırken, kişiler ikişerli gruplar halinde bazı oyunları oynamak zorunda bırakılıyorlar. Bu oyunlar ortak risk paylaşımını ön plana çıkaran oyunlardan seçiliyor. En sonunda araştırmacılar, stresten dolayı insanların oyunlar esnasında daha sosyal davranışlar sergilediğini ortaya çıkarıyorlar. Başka bir deyişle, stresli durumdayken partnerlerine daha çok güveniyorlar ve paylaşım yapma konusunda daha istekli davranıyorlar.

5. Stres öğrenmeyi artırabilir

Nautrwissenschaften’de yayınlanan bir araştırmaya göre, çardak kuşları yeni sesleri stres ortamında daha iyi bir şekilde öğrenebiliyor. Ancak bu durum sadece kuşlar için geçerli değil. 2007 yılında yapılan başka bir araştırma gösteriyor ki, stres altındaki erkekler kendilerine uygulanan bazı testleri kolaylıkla geçebiliyorlar.

6. Stres hafızayı güçlendirebilir

Buffalo Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, farelerin yüzmekten nefret etmelerini kullanarak bir çalışma yürütüyorlar. Farelerin bir kısmını 20 dakika boyunca yüzdürüyorlar. Diğer bir grup fare ise kuru bir şekilde yüzmeden bekliyor. Daha sonra farelerin hepsinin labirentte nasıl bir performans sergileyeceğini takibe alıyorlar. Sonuçta, yüzmeye zorlanan ve bu sebepten ötürü stresli olan farelerin, diğer gruba göre daha az hata yaptığını gözlemliyorlar. Ayrıca New Mexico Üniversitesi’nde yapılan bir diğer araştırmada öğrencilere iki ayrı test uygulanıyor. Öğrencilerin, stresli durumun içerisindeyken daha başarılı sonuçlar aldığı da gözlemleniyor.

7. Stres, içgüdülerinizle bağlantıya geçmenizi sağlayabilir

Maine Üniversitesi’ndeki araştırmacılar stresin performans üzerindeki etkisini ölçmek istiyorlar. Öğrenciler üzerinde bir dizi test uyguluyorlar ve netice itibarıyla en stresli hissettikleri zamanda daha başarılı sonuçlar ortaya çıkarabiliyorlar.

Kaynak
Ted

İlginizi çekebilir: İyi stres nedir: Stresin destekleyici olduğu anları keşfedin

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale