Geçtiğimiz günlerde İngiliz haber sitesi Daily Mail’de ilginç bir haber yayımlandı. Habere göre 55 yaşındaki İngiliz vatandaşı Marie Coe, yıllardır sahibi olduğu bir etkinlik ajansının işlerini yürütüyordu. İşi gereği sık sık seyahat eden, uzun saatler boyunca çalışan Coe, yine bir gün iş için şehir dışına çıkmıştı. Coe gittiği yerde aniden kim olduğunu, nerede yaşadığını, neden orada bulunduğunu unuttu. Tanımadığı bir yabancıdan kendisi için ambulans çağırmasını isteyen Coe, sağlık görevlilerinin kendisine sorduğu soruların hiçbirine yanıt veremedi. Nerede olduğu, ne yaptığı, günlerden hangisi olduğu… Bu soruların hepsi onun kafasında koca bir boşluktan ibaretti. Doktorlar ilk başta Coe’ye inme indiğinden şüphelense de gerekli tetkikler yapıldıktan sonra Coe’nin fiziksel olarak hiçbir sorunu olmadığı ve strese bağlı hafıza kaybı yaşadığı anlaşıldı.
Uzmanların “çözülmeli amnezi” veya “disosiyatif amnezi” dedikleri bu durum, aşırı stres nedeniyle ortaya çıkıyor ve genetik özellikler de gösteriyor. Bu durum, beyin hasarları veya fiziksel rahatsızlıklara bağlı olarak gelişen amneziden oldukça farklı. Uzmanlar çözülmeli amnezinin üç farklı şekilde ortaya çıkabileceğini söylüyor: Bazı hastalarda tek bir travmatik olayı unutabiliyor, bazıları kimlik ve kişisel geçmişleriyle ilgili bazı büyük parçaları kaybediyor, bazıları ise tümden kim olduklarını unutabiliyor. Medikal amneziden farklı olarak çözülmeli amnezi yaşayan hastalar, bir süre sonra hafızalarına yeniden kavuşuyor.
İlgili yazı: Bedenin sesine ve hafızasına kulak verin
Çözülmeli amnezinin kadınların yüzde 2,6’sını, erkeklerin ise yüzde 1’ini etkiliyor. İlk bakışta bu çok büyük bir oran gibi görünmeyebilir ancak stresin size neler yapabileceğini düşündüğünüzde gerçekten ürkütücü bir hal alabiliyor.
Nörolog David Poula, “Stres ve anksiyete, birlikte yol alıyor” diyor ve stresin hafıza üzerindeki olumsuz etkilerini şöyle anlatıyor:
“Hafızanın fazla uyarılmış veya dağılmışsa, hatırlama kabiliyetiniz güçlük yaşayabilir. Iowa Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, stres hormonlarıyla kısa süreli hafıza kaybı arasında bağlantı olduğunu kanıtlamıştı. Araştırma, adrenal bezler tarafından üretilen doğal bir hormon olan kortizol, pre-frontal korteks bölgesinden uzaklaşabiliyor. Burası aynı zamanda kısa süreli hafızanın tutulduğu bölge.”
İlgili yazı: Stresi azaltmanın 5 doğal yolu
Kaliforniya Üniversitesi’nden nörobilimciler ise yaptıkları bir başka çalışmada kronik stresin beyinde uzun süreli değişiklikler yarattığını tespit etmişlerdi. Buna göre stres beyindeki beyaz maddenin gelişimini artırıyor. Bu da alınan mesajların beyinde dağıtılmasına yardımcı oluyor. Ancak stres bir yandan da bilginin işlenmesine yardımcı olan nöronların sayısını azaltıyor. Uzmanlar bunun sonucunda ortaya çıkan dengesizliğin beynin kendi içindeki iletişim yeteneğini etkileyebileceğini ve beyne bağlı hastalıklara karşı çok daha kırılgan hale getirdiğini savunuyor.
İlgili yazı: Hafızanızla ilgili endişelenmeniz gereken belirtiler
Ancak tabii ki günümüzde tamamen stressiz bir yaşam sürmek mümkün değil ve bu son derece normal. Öyle ki stres bazen daha üretken olmamıza, verilen görevleri zamanında tamamlamamıza bile yardımcı olabiliyor. Hayattaki bazı alanların stresli olması kaçınılmaz. Ancak hayatın başka alanlarındaki stresi azaltmak da sizin kontrolünüzde. Bedeninizi dinlemek, size gönderdiği sinyalleri ciddiye almak sizin elinizde. Belki haberdeki İngiliz vatandaşı gibi çözülmeli amnezi yaşama ihtimaliniz düşük. Ancak stresin hayatınızdaki mutluluk, sağlık ve üretkenlik gibi temel unsurları yoğun bir şekilde etkilediğini aklınızdan çıkarmayın.
Kaynaklar:
Self.com
Cnn.com