X

Stres bulaşıcı mı? İkinci el stresle başa çıkmanın en etkili yolları

Birlikte şu senaryoları hayal edelim: Bir arkadaşınızın sinir bozucu bir durumla başa çıkmasına yardımcı olmaya çalışıyorsunuz ve bu deneyimi sanki siz de yaşıyormuşsunuz gibi huzursuz hissederek yanından ayrılıyorsunuz… Ya da belki partnerinizin huysuz bir ruh halinde olduğu bir günde, bir bakmışsınız sizin de yüzünüz düşmüş… Hatta günün ilerleyen saatlerinde, görünüşte önemli bir sebep olmamasına rağmen sevdiğiniz birinin kalbini kırıyorsunuz.

Bunlar hepimiz için son derece tanıdık senaryolar. Hepsinin ortak özelliğiyse, öncesinde stresli hissetmemenize rağmen bu insanlarla vakit geçirdikten sonra benzer duygulara kapılmanız. Bu da doğal olarak şu soruyu gündeme getiriyor: Stres bulaşıcı mı? Soğuk algınlığından daha hızlı yayılan stres hakkında ne kadarını biliyorsunuz?

Stres bulaşıcı mı?

Bir sinirbilimci ve aynı zamanda The Source kitabının yazarı olan Tara Swart, bu konu hakkında bilmemiz gereken her şeyi en net haliyle açıklıyor.

Swart’a göre, cevap basit: Stres kesinlikle bulaşıcı! “Stres hormonu olarak bilinen kortizol aslında cildimizden ter yoluyla dışarı sızıyor ve kortizol parçacıkları çevremizdeki atmosferde asılı kalıyor.” Yani bu aslında tıpkı östrojen ve progesteron gibi diğer hormonlara benzer bir süreç. Hatta mutlaka daha önce duymuşsunuzdur; bu nedenle birçok insan, sürekli birlikte zaman geçiren kadınların adet döngülerinin senkronize olabileceğine inanıyor. Swart, “Hormonlarımız birbirini bu kadar önemli şekillerde etkileyebilir” diye de ekliyor.

Tüm bunlara ek olarak, cinsiyetten bağımsız şekilde herkesin farklı kortizol seviyeleri olduğunu biliyoruz.“Eğer bir insan stresliyse, özellikle de stresi kortizol seviyelerini yükseltecek şekilde bastırıyorsa ve bunu konuşarak ya da egzersiz yaparak ifade edemiyorsa, bu durum kelimenin tam anlamıyla atmosfere karışır, derinizden geçerek kanınıza geçer ve yapay biçimde kortizol seviyenizi yükseltir”.

Başka bir ifadeyle “ikinci el stres” diye bir şey var! Bu gerçek her ne kadar can sıkıcı olsa da bilginin güç olduğunu hatırlayıp ikinci el stresle başa çıkmanın yollarını öğrenebiliriz.

İkinci el stresle ilgili ne yapabiliriz?

Her şeyden önce kendi stresinizi kabul edin! Swart’ın da belirttiği gibi, bu rahatsız edici duyguları bastırmaya çalışıyorsanız cildinizden daha fazla kortizol sızabilir. Bu nedenle, eğer mümkünse stres düzeyleriniz hakkında bir profesyonelle, arkadaşınızla veya sevdiğiniz biriyle konuşmanızı öneririz. Ne de olsa, duygularınızı bastırmak fiziksel sağlığınıza zarar verebilir. Birçok bilimsel araştırma, kendi kendini susturmanın veya duyguları bastırmanın, olumsuz sağlık sonuçları ve ölüm oranlarıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor (*).

Ayrıca, sürekli zaman geçirdiğiniz insanları, kendilerini rahat hissetmeleri durumunda, streslerini açmaya teşvik edebilirsiniz. Bu şekilde, kortizolün onların derisinden sizinkine sızmasını önleyecek ve daha da önemlisi sevdiğiniz biriyle ihtiyacı olan bağlantıyı kuracaksınız.

Ayrıca günlük tutmak, egzersiz yapmak, nefes egzersizleri denemek veya çeşitli takviyeler almak gibi, sizin için en işe yarayan stres atma yöntemlerini bulmaya da çalışabilirsiniz. Bazı uygulamalar, kesinlikle vücudunuzun kortizolünü başlangıç ​​düzeyine getirmeye ve stresi bir soruna dönüşmeden önce hafifletmeye yardımcı olabilir.

Strese karşı kortizol seviyelerini düşüren yiyecekler

Tahmin edeceğiniz gibi, ne yazık ki kortizol ve stres seviyelerini anında düşüren sihirli bir yiyecek yok. Ancak bazı bileşenler, vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir ve kortizol salınımını düzenlemeye yardımcı olabilir. Uzmanlara göre bunun nedeni, yüksek kortizol ile bağırsak geçirgenliği arasında bir bağlantı olması.

“Hepimizin bir dereceye kadar bağırsak geçirgenliği var. GI yolu yarı geçirgen olduğu için her zaman bir şeyler girip çıkıyor. Fakat kortizol yüksek olduğunda, bu geçirgenlik derecesi yükselir. Bu olduğunda, bakteriyel parçalanma ürünleri kan dolaşımına girerek iltihaplanmaya, insülin direncine neden olur ve daha fazla kortizol salınımını uyarır.” – Kardiyolog ve Super Gut isimli kitabın yazarı William Davis

Peki bu süreci yavaşlatmaya yardımcı olabilecek yiyecekler hangileri? İşte beslenmenize eklemeniz durumunda stresle mücadeleye katkı sağlayabilecek besinlerden bazıları.

1. Yeşil çay

Davis “Yeşil çaydaki kateşinler, bağırsak mukusunda müsin proteinini bağlar. Bağırsak mukusunu yarı sıvıdan yarı jele dönüştürerek GI sistemine nüfuz etmeyi zorlaştırır” diyor. Ayrıca PLoS One’da yayınlanan bir araştırma da yeşil çaydaki polifenolik bileşiklerin, kortizol düzeylerini azaltabileceğini ortaya koyuyor.

2. Kırmızı biber, kivi, narenciye ve çilek

Bu yiyeceklerin tamamı, kortizol seviyelerini dengelemede büyük rol oynayan C vitamini açısından yüksek. Araştırmalar, adrenal bezlerin yüksek C3 vitamini konsantrasyonlarına sahip olduğunu ve bu gıdaları tüketmenin adrenal bezleri besleyebileceğini, dolayısıyla kortizol seviyelerini dengede tutabileceğini gösteriyor.

3. Muz, portakal, kavun, ıspanak, brokoli, tatlı patates ve kuru erik

Aşırı kortizol, böbreğin potasyum salgılamasına neden olabilir, bu nedenle potasyum açısından zengin olan bu gıda kaynakları, bu seviyeleri düzenleyebilir; stres ve yüksek kortizol ile gelen yan etkileri azaltabilir.

4. Lahana turşusu ve kimchi

Lactobacillus reuteri, insanların GI kanalında doğal olarak bulunan probiyotik bir mikroptur, ancak Davis, birçok kişinin anti-inflamatuar ilaçlar aldıktan veya belirli çevresel faktörlere maruz kaldıktan sonra zamanla onu kaybettiklerini söylüyor. “Lactobacillus reuteri’nin etkilerinden biri, beyni oksitosin salması için teşvik etmesidir. Bu da algılanan stresi azaltmaya yardımcı olur ve kortizolü azaltır.”

Stresi azaltmanın diğer yolları

Uzmanların sık sık gündeme getirdiği gibi, beslenmeniz stres semptomlarını yönetme konusunda önemli bir rol oynar, ancak bu, yapbozun sadece bir parçası. Bu yüzden stresi azaltmak konusunda yapabileceğimiz en önemli şey, vücudumuzun etrafımızdaki stres faktörlerine verdiği tepkiyi değiştirebilmesi için günlük alışkanlıklarımız üzerinde çalışmak.

Bu şekilde, durum ne olursa olsun zamanla kortizol salınımını azaltabilirsiniz. İşte yardımcı olabilecek bazı teknikler:

1. Düşün, hisset, harekete geç!

Stresli bir olayla ilgili düşünce ve duygulara hemen tepki vermek yerine incelemek için bir dakikanızı ayırmanız, savaş ya da kaç tepkisi başlatmak yerine parasempatik veya sakinleştirici bir tepkiyi devreye sokabilir. Bu yüzden stresli bir durumla karşılaştığınızda düşünün, hissedin ve daha sonra harekete geçin.

2. Meditasyon

Uzmanlara göre herhangi bir mindfulness temelli uygulama kortizol, kan basıncı, kalp atış hızı da dahil olmak üzere stresin fizyolojik belirtilerini azaltmada doğrudan bir etkiye sahip. Elbette meditasyon da bunlardan biri. Meditasyon hakkında daha fazlasını keşfetmek için ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz: Herkes meditasyon yapabilir: Meditasyon yapmanızı kolaylaştıracak ipuçları

3. Kaliteli uyku

Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte uyanmak ve uykuya yaklaşık sekiz saat kadar zaman ayırmak, stresi azaltmanın anahtarı olabilir. Çünkü bunu yapmak, sağlık için çok önemli olan melatonin ve kortizol döngüsünü düzenler. Uyku kalitenizi artırmak için yapabileceklerinizi keşfetmek için ilgili yazımızı inceleyebilirsiniz: Uyku kalitesini artırarak yorgunluk hissinden kurtulmanın 20 pratik yolu

Özetle, stres çoğu zaman sırttaki bir yük gibi hissedilebilir ve endişeli duygular görünüşte birdenbire ortaya çıktığında özellikle sinir bozucu olur. Bazı durumlarda, stresin nedeni siz değil, birlikte zaman geçirdiğiniz insan ya da insanlardır. Elbette bu, yaşadığınız stres yüzünden başkalarını suçlamanız gerektiği anlamına gelmez. Belki de stres yönetimi tekniklerini birlikte uygular ve onları bir ekip çalışması haline getirmeyi denersiniz. Bunu yaptığınızda, muhtemelen başta siz olmak üzere çevrenizdeki herkesin rahatladığını hissedeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Gün içinde uygulayabileceğiniz stres yönetimi teknikleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale