X

Stil sahibi, enerjik, samimi: Rachel Araz’ın günlük hayatına ve moda anlayışına dair her şey

Moda dünyasında ve sosyal medyada aktifliğiyle öne çıkan Rachel Araz’ı, Instagram üzerinden yaptığı stil önerileriyle, moda zevkiyle ve YouTube‘daki “Do It Yourself” videolarıyla tanıyor ve severek takip ediyoruz. 

Rachel Araz

Biz daha fazla detay vermeden sözü kendisine bırakıyoruz. İşte Rachel’in günlük yaşamına, stil sırlarına ve alışveriş alışkanlıklarına dair samimi cevapları:

Önce seni biraz tanıyalım: Rachel Araz kimdir?

1988 İstanbul doğumluyum. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi ardından Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri mezunuyum. 5 sene Beymen’de sırasıyla; Kurumsal İletişim ve Pazarlama, Balenciaga Türkiye Marka temsilciği, Satın Alma Planlama ve Merchandising departmanlarında çalıştım. Son 1,5 senedir Sosyal Medya Danışmanlığı, İçerik Editörlüğü ve farklı sektör markalarıyla birlikte iş birliktelikleri yapıyorum.

Belli bir tarzı olduğunu düşündüğün, sokak modasını takip edin dediğin şehirler / ülkeler hangileri? Neden? İstanbul bunlara dahil mi?

Kesinlikle Milano ve Barselona. Tabii ki bu rölatif bir yorum da olabilir ama ben gerçekten ilham alınacak yüzlerce şey bulabiliyorum bu şehirlerde. Çok renkli, cesur ve “oldukları gibi”. Biz daha çok bir şeyleri oldurmaya çalışıyoruz gibime geliyor, ben dahil :). 

Sana (tarzıyla) en çok ilham veren kişiler kimler?

Julie Sarinana ve Hailey Baldwin’i çok beğeniyorum.

Hailey Baldwin / Julie Sarinara
Hafta sonları en çok ne yapmaktan keyif alıyorsun?

Spor, spor ve spor. Bunun içine ormanda eşim ve köpeğimizle yaptığımız yürüyüşler dahil.

Giydiğin kıyafet mi modunu belirliyor, yoksa moduna göre mi kıyafet seçiyorsun?

Tamamen moduma göre giyiniyorum. Bazen güne düşük bir mod ile başladıysam ilerleyen saatlerde nasıl böyle “deli saçması” giyinip sokağa çıkmışım diye kendime kızıyorum.

Diyelim o gün canın sıkkın. Nasıl giyinirsin, nereye gidersin?

Sanırım kesin sımsıkı bir tayt ve üzerine siyah tişört giyerim. Bir de belime oduncu gömleği bağladıysam kesin güne kötü başlamışımdır.

Yakın zamanda keşfettiğin ve vazgeçemediğin bir trendi / parçayı Uplifers okuyucularıyla paylaşır mısın?

Son 2 haftadır hasır dokulu ve sepet modelindeki çantalara merak saldım. Prada, Cult Gaia ve Mehry Mu’de mükemmel modeller var merak edenler için.

Kendi tarzını 3 kelimeyle tarif edebilir misin?

Casual, romantik ve eklektik.

Alışveriş yapmayı en çok sevdiğin semt ya da şehirler hangileri?

New York. Beni orada unutursanız darılmam.

Kendini stilini bulmanın en kolay yolu sence nedir?

Kendi stilinizi bulmanın en kolay yolu vücudunuzu yakından tanımak. Moda olan her parça herkese yakışacak diye bir şey yok.

Takip ettiğin 3 favori Instagram hesabı nelerdir?

jasoncampbellstudio, chriscreature ve designlovefest.

En sevdiğin tasarımcılar kimler?

Riccardo Tisci, Demna Gvasalia ve Murat Türkili.

En sevdiğin uygun fiyatlı alışveriş noktaların nereler?

Asos! Püfür püfür elbiselerine ve fotoğraflık clutch-bag’lerine bayılıyorum.

Benzersiz parçalar bulduğun gizli adreslerin varsa (ve çok gizli değilse) paylaşır mısın?

nastygal.com, intermix online ve Boyner Fresh.

Gün içerisinde en büyük motivasyon kaynağın nedir?

Kesinlikle eşim. Sabah gözümü açar açmaz beni güldürüyor.

İstanbul’da (yaşadığın şehirde) / Türkiye’de ve dünyada vakit geçirmekten en çok keyif aldığın yerler nereler? “Bence herkesin mutlaka görmesi gerekir” dediğin bir yer var mı, varsa neresi?

İstanbul’da vakit geçirmekten en çok keyif aldığım yerlerin başında Belgrad Ormanı geliyor. Bana huzur ve dinginlik veriyor. Bunun dışında Kapadokya. Kesinlikte mistik ve gizemli bir enerjisi olduğuna inanıyorum.

Çantanın olmazsa olmazları neler? Seyahat ederken dahi asla yanından ayırmadığın şeyler var mı?

Çantamın olmazsa olması telefon pili, dudak kalemi ve rujum. Seyahat ederken yanımdan ayırmayacağım şeyler de aynı.

Hangi mevsim seni daha çok mutlu ediyor?

İlkbahar ve yaz. Güneş enerjisiyle çalışanlardanım.

Rachel Araz
Okumaktan en çok keyif aldığın yazarlar kimler? / En son hangi kitabı okudun?

Laurent Gounelle – Tanrı Daima Tedbil-i Kıyafet Gezer.

Dinlemeyi en çok sevdiğin müzik türü nedir? / En son hangi konsere gittin?

Soft Rock. En son Andrea Bocelli konserine gittim sanırım. Önümüzdeki aylarda da Coldplay konserine gideceğim ve çok heycanlıyım!

Hiçbir şey yapmak zorunda olmadığın, tüm vaktini kendine ayırabileceğin bir günün olsa nasıl değerlendirirdin?

Gerçekten hiçbir şey yapmazdım. Buna düşünmek ve konuşmak fiilleri de dahil.

En sevdiğin spor / egzersiz nedir?

Crossfit. 2 senedir yaptığım bir spor türü. Ömrümün sonuna kadar da yapmayı düşünüyorum.

Çocukluğunla ilgili en çok özlediğin şey nedir?

Hayatın kolaylığı.

Son zamanlarda seni en çok heyecanlandıran şey neydi?

Kardeşimin üniversite sınavı sonucu! 🙂

Sence başardığın en zor şey neydi?

Bunu cevaplayabilmek için daha 40 fırın ekmek yemem gerek.

Alışveriş, kültür-sanat ve eğlence için favori ülke ve şehirlerin nereler?

New York. Haftalarca sanat galerilerine, gidip tüm Broadway şovlarını izleyebilirim.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale