X

Stevia zararları: Şeker otu olarak bilinen tatlandırıcı hakkında her şey

Stevia zararları, son zamanların en çok merak edilen konuları arasında. Peki gerçekten stevia güvenli mi?

Stevia, kısaca steviol glikozitlerden yapılmış besleyici olmayan veya sıfır kalorili olan bir tatlandırıcı şeklinde tanımlanabilir. Bu tatlandırıcı “stevia rebaudiana” bitkisinin yapraklarından çıkarılan ve rafine edilen bileşiklerden oluşur. Son zamanlarda birçok insanın kalori tüketimini azaltmak için şekeri stevia ile değiştirmeyi tercih ettiğini görüyoruz. Stevia yapraklarından elde edilen özler birçok ülkede tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Ancak ABD’de tatlandırıcı olarak kullanımı onaylı değil, yine de diyet takviyeleri veya cilt bakım ürünlerinde karşınıza çıkabilir. Stevia muhtemelen en iyi doğal tatlandırıcı kaynağı olarak biliniyor. Bu yazıda, bu doğal tatlandırıcıyla ilgili merak edilenlere ve olası zararlarına bakacağız.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Stevia nedir?

Stevia zararları konusunu açıklamadan önce bu bitkiye daha yakından bakalım. “Stevia rebaudiana” olarak da adlandırılan stevia, yaban otu ailesinin bir alt grubu krizantem ailesine ait olan bir bitki. Aktarlarda bulabileceğiniz stevia ile evde yetiştirebileceğiniz stevia arasında büyük bir fark var.

Genelde satın alabileceğiniz stevia ürünleri, bütün stevia yaprağını içermez. Rebaudiosit A ​​(Reb-A) adı verilen oldukça rafine bir stevia yaprağı özünden yapılırlar. Aslında, birçok stevia ürününde çok az miktarda stevia bulunur. Reb-A, sofra şekerinden yaklaşık 200 kat daha tatlıdır. Reb-A ile yapılan tatlandırıcılar, eritritol (bir şeker alkolü) ve dekstroz (glikoz) gibi farklı tatlandırıcılarla karıştırıldıkları için “yeni tatlandırıcılar” olarak kabul edilirler.

Bazı stevia markaları da doğal aromalar içerir. FDA, ilgili içeriklerde ilave renklendiriciler, yapay tatlar veya sentetikler yoksa “doğal tatlar” terimine itiraz etmez. Yine de, “doğal lezzet” şemsiyesi altına giren malzemeler yüksek oranda işlenebilir. Dolayısıyla bu tür ürünler beklendiği gibi “doğal” olmayabilirler.

Stevia bitkisi faydaları

Stevia nedir, artık biliyorsunuz. Stevia zararları hakkında bilgi vermeden önce olası faydalarını ele alacağız.

Stevia, besleyici olmayan bir tatlandırıcı. Bu, neredeyse hiç kalorisi olmadığı anlamına gelir. Kilo vermeye çalışıyorsanız, bu yönü sizin için oldukça çekici olabilir. Ancak bugüne kadar yapılan araştırmaların sonuçsuz olduğunu biliyoruz. Besleyici olmayan bir tatlandırıcının bireyin sağlığı üzerindeki etkisi, tüketilen miktara ve tüketildiği günün saatine bağlı olarak değişebilir.

Örneğin şeker hastalığınız varsa stevia, kan şekeri seviyenizi kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir. 19 sağlıklı-zayıf katılımcı ve 12 obez katılımcı ile gerçekleştirilen 2010 tarihli bir araştırma, stevia’nın insülin ve glikoz seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğünü ortaya koydu. Ayrıca katılımcılar, daha düşük kalori alımına rağmen, yemekten sonra daha uzun süre memnun ve tok hissetti. Bununla birlikte, bu çalışma kişinin doğal ortamındaki yaşam durumundan ziyade laboratuvar ortamında gerçekleştiği için “sınırlı” olarak yorumlanıyor.

2009’da yapılan başka bir araştırmaya2009’ göre ise stevia yaprağı tozu, kolesterolü yönetmeye yardımcı olabilir. Çalışmadaki katılımcılar, bir ay boyunca günde 20 mililitre stevia özü tüketti. Sonuçta stevia’nın toplam kolesterolü, LDL (kötü) kolesterolü ve trigliseritleri olumsuz yan etkileri olmadan düşürdüğü görüldü. Aynı zamanda HDL (iyi) kolesterolü de artırmıştı. Yine de düzenli olmayan şekilde daha düşük miktarlarda stevia kullanımının, aynı etkiye sahip olup olmayacağı bilinmiyor.

Stevia nasıl kullanılır?

Aslında çok eski dönemlerden beri doğal bir tatlandırıcı olarak kullanılan stevia, özellikle obezite ve şeker hastaları tarafından tercih ediliyor. Yiyecek ve içeceklerde sofra şekeri yerine kullanılabiliyor. Bir tutam stevia tozu, yaklaşık bir çay kaşığı sofra şekerine eşittir. Stevia kullanmanın yollarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Kahve veya çayda,
  • Ev yapımı limonatada,
  • Sıcak veya soğuk mısır gevreği üzerine serperek,
  • Yoğurt üzerine serperek,
  • Kek gibi tariflerde.

Bazı stevia ürünleri, tarifinizdeki toplam şeker miktarının yarısı kadar kullanılmasını önerir. Doğru kullanım için ürünün arkasında yer alan kullanım önerisini dikkate alın.

Stevia zararları (Şeker otu zararlı mı?)

Stevia hakkında verdiğimiz detaylı bilgilerden sonra, stevia sağlığa zararlı mı, cevaplayalım.

FDA, Reb-A gibi stevia glikozitlerinin “genel olarak güvenli olarak kabul edildiğini” söylüyor. Güvenlik bilgisi eksikliğinden dolayı, işlenmiş gıda ve içeceklerde kullanım için tam yapraklı stevia veya ham stevia ekstresini ise henüz onaylamadı.

Çiğ stevia bitkisinin böbreklerinize, üreme sisteminize ve kardiyovasküler sisteminize zarar verebileceği endişesi var. Ayrıca kan basıncını çok düşürebilir veya kan şekerini düşüren ilaçlarla etkileşime girebilir.

Stevia, diyabetli kişiler için güvenli kabul edilse de dekstroz veya maltodekstrin içeren markalara karşı dikkatli davranılmalıdır. Dekstroz glikozdur ve maltodekstrin bir nişastadır. Bu bileşenler az miktarda karbonhidrat ve kalori içerir. Şeker alkolleri de karbonhidrat sayısını biraz değiştirebilir.

Stevia’yı arada bir kullanırsanız, kan şekerinizi etkilemeyebilir. Ancak gün boyunca kullanırsanız, karbonhidrat değerinde artış gösterebilir.

2019 tarihli bir çalışma, stevia dahil besleyici olmayan tatlandırıcılar ile yararlı bağırsak florasındaki bozulma arasında olası bir bağlantı olduğunu gösterdi. Aynı çalışma, besleyici olmayan tatlandırıcıların glikoz intoleransı ve metabolik bozuklukları tetikleyebileceğini de öne sürdü.

Besleyici olmayan tatlandırıcıların çoğunda olduğu gibi, stevia’nın da en büyük dezavantajı tadı. Stevia, biraz acı ve hafif, meyan kökü benzeri bir tada sahip. Bazı insanlara bu tat lezzetli gelse de bazıları bundan hoşlanmayabilir.

Bazı insanlarda şeker alkolleri ile yapılan stevia ürünleri, şişkinlik ve ishal gibi sindirim sorunlarına neden olabilir.

Stevia’yı kimler kullanmamalı?

Bazı insanlar, düzenli stevia kullanımından kaynaklanan yan etkiler geliştirme riski altındadır. Bunun nedeni, stevia’nın kan şekerini ve kan basıncını düşürmesi ve idrar söktürücü görevi görmesidir.

Stevia ayrıca belirli ilaçlarla etkileşime girebilir, bu nedenle ürünü tüketmeden veya satın almadan önce doktorunuza danışmanızı öneririz.

Stevia’nın olası yan etkilerini artırabilecek faktörler ise şunlardır:

-Kan basıncı koşulları ve ilaçlar
-Karaciğer koşulları ve ilaçlar
-Böbrek rahatsızlıkları ve ilaçlar
-Kalp rahatsızlıkları ve ilaçlar
-Hormon düzenleyici ilaçlar
-Steroidler
-Kanser ilaçları

Stevia kanserojen mi?

Söz konusu stevia zararları olduğunda, en çok tartışılan konuların başında kanserle ilişkisi yer alıyor.

Stevia’nın bazı kanser türleriyle savaşmaya veya önlemeye yardımcı olabileceğini gösteren bazı kanıtlar var. 2012 tarihli bir çalışmada, stevia bitkilerinde bulunan steviosid adı verilen bir glikozitin, insanda meme kanserinde kanser hücresi ölümünü artırmaya yardımcı olduğu görüldü. Stevioside ayrıca kanserin büyümesine neden olan bazı mitokondriyal yolları azaltmaya da yardımcı olabilir.

Benzer şekilde 2013 yılında yapılan başka bir araştırma da bu bulguları destekliyor. Birçok stevia glikozit türevinin spesifik lösemi, akciğer, mide ve meme kanseri hücre hatları için toksik olduğu görüldü.

Stevia güvenli mi?

Reb-A ile yapılan stevia ürünleri, hamile veya şeker hastalığı olan kişiler için bile güvenli kabul edilir. Bu ürünler nadiren yan etkilere neden olur. Bununla birlikte konu stevia zararları olduğunda; kilo yönetimi, diyabet ve diğer sağlık sorunları hakkında kesin kanıtlar elde edilebilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Bütün yapraklı stevia’ların ticari kullanımı onaylı değil. Araştırma konusundaki eksikliklere rağmen, birçok kişi tam yapraklı stevia’nın yüksek oranda rafine edilmiş muadili veya sofra şekerine kıyasla daha güvenli bir alternatif olduğunu düşünüyor.

Ara sıra bir fincan çaya, çiğ bir stevia yaprağı eklemenin zarar verme olasılığı düşük olsa da, eğer hamileyseniz ve özel sağlık koşullarınız varsa kullanmamalısınız. Tüm yapraklı stevia’ların herkes için güvenli olup olmadığı araştırmalarla kanıtlanana kadar özellikle diyabet, kalp hastalığı veya yüksek tansiyon gibi ciddi bir tıbbi durumunuz varsa, düzenli olarak kullanmadan önce mutlaka doktorunuzun onay alın.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Şekeri azaltmak nedir, ne işe yarar?: Rafine şekeri bırakmanın 7 yolu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale