X

Stephanie Sayegh’le “MindBody Festival İstanbul 2013” ve sağlıklı yaşam üzerine

MindBody Festival İstanbul 2013

Yoga eğitmeni ve nefes terapisti Stephanie Sayegh ilk kez 1993’te İstanbul’a gelmiş. 15 yaşında başlayan Yoga Yoga eğitmeni ve nefes terapisti Stephanie Sayegh ilk kez 1993’serüvenine 10 yıl kadar ara verdikten sonra 30 yaşında tekrar geri dönme kararı almış ve 6 yıldır  Yoga, nefes terapisi ve pilates üzerine eğitmenlik yapıyor. Şu günlerde biraz meşgul ve heyecanlı; çünkü kurucusu olduğu, bu sene 20-21-22 Eylül tarihlerinde Santral İstanbul’da gerçekleşecek olan  “MindBody Festival İstanbul 2013” organizasyonu için yoğun bir hazırlık sürecinde.

İşte hayatını Yoga’ya ve sağlıklı yaşamaya adamış Stephanie Sayegh hakkında merak edilenler:

1. Öncelikle, Stephaie Sayegh kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Ben kim miyim? Bunu ben de bilmiyorum, çünkü şu an büyük bir değişimin içindeyim. Hayatı harika bir deneyim olarak gören bir insanım. Her gün yeni bir şeyler öğrenmek hayatımın amacı. Sanırım bunun için insanlar bana, dünyaya kaçıncı gelişim olduğunu soruyorlar.

Kısacık hayatım boyunca çok fazla şey yaptım ve çok fazla yeni insanla tanıştım. Şu an Pilates ve Yoga eğitmeni olarak görev yapıyorum.  “MindBody Festival İstanbul 2013” organizasyonunun kurucusuyum ve en önemlisi, çocuğuyla gurur duyan bir anneyim

2. Yaşam tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Sizi çok etkileyen, ilham aldığınız birileri ya da yaşam felsefeleri var mı?

Hayat tarzımı Paolo Coelho’nun bir sözüyle şöyle özetleyebilirim sanırım: “Hayat bir trendir, istasyon değil.”

Amin Maalouf, Paolo Coelho, Marianne Williamson, Douglas Brooks gibi yazarların ve onların hayat felsefelerinin bende yaptığı etki yadsınamayacak kadar büyük; fakat bu değerli insanlara ek olarak kızım, öğrencilerim, arkadaşlarım, desteklerini aldığım ve desteklediğim herkes, yeni tanıştığım insanlar benim için daimi bir ilham kaynağı oldu her zaman.

Yaşadığım her şeyden ders çıkarmak ve gelecek adımımı buna göre şekillendirmek üzerine kurulu bir hayat stilim var. Değişimin olmadığı her şey ölüdür, bu yüzden değişiklik yapmak ve yeni deneyimlere açık olmak benim için çok önemli. Marianne Williamson’ın da dediği gibi “Değişim, bakış açınızın genişlemesidir.”

MindBody Festival İstanbul 2013

3. İstanbul’da yaşamaya nasıl karar verdiniz? Sizi tetikleyen şey ne oldu?

İstanbul’da yaşamaya hiç bir zaman karar vermedim aslında. Buraya ilk 1993’te geldim; 2 kez farklı sebeplerden ötürü geri dönmek zorunda kaldım. Çok fazla sorgulamadım, akışına bıraktım ve her şey kendiliğinden yoluna girdi.

4. İstanbul’da yapmayı en çok sevdiğiniz şeyler neler?

Yeni insanlarla tanışmak! Bir kısmı sonradan çok yakın arkadaşım olan farklı insanlar. Fakat, bunu nerede yaşıyor olursam olayım yapabilirdim.  Sanırım çok da İstanbul’a özel bir şey değil yani. Son 20 yıldır burada yaşıyor olmam başlı başına özel bir şey zaten.

5. Yoga’ya nasıl ve ne zaman ilgi duymaya başladınız? Kariyer seçiminizden ve sonrasından bahsedebilir misiniz biraz?

Yoga’yla ilk tanışmam 15 yaşındayken olmuştu. Babam beni bir Yoga kursuna yazdırmıştı, fakat o zamanlar Yoga’yı pek sevmemiştim; çünkü sadece yaşlı insanların yaptığı bir şeydi. J 10 yıllık bir aradan sonra, 30 yaşında, tekrar Yoga yapmaya geri döndüm, ve bu sefer pilatese de başladım. Bir  gün kendimi hiç beklemediğim bir durumda buldum: ilk Pranayama eğitimimi alıyordum! Bu noktada hayatımda bir değişikliğe gitmeye karar verdim. 6 yıldır eğitmenlik yapıyorum. Aslında ben de öğrenmeye devam ediyorum.

MindBody Festival İstanbul 2013

6. Sizce son yıllarda Yoga’ya ve meditasyona olan ilginin bu denli artmasının sebebi nedir? Özellikle şehirlerde, Yoga ve meditasyon neden ve nasıl bu kadar popüler hale geldi?

Şehir dediğimiz yer hamsterların üzerinde koştukları tekerlek gibi bir şey. İnsanlar ne yazık ki bu tekerleğin üstünde, hiç bir şey görmeden ve sorgulamadan dönüp duruyorlar fakat nereye gittiklerini bilmiyorlar. Yapabilecekleri en zor şey, kendilerini bu tekerlekten dışarı atmak.

Yoga ve tüm diğer MindBody egzersizleri sadece spor değiller; eğer tutarlı ve düzenli bir şekilde yapılmaya devam edilirse, size hamster tekerleğinden kendinizi dışarı atabileceğiniz inancı ve cesareti sağlıyor.

Bunu bir kez yaptığınızda, aslında düşündüğünüzden ne kadar da kolay olduğunu görüyorsunuz.

Yoga ve meditasyonun son zamanlarda popüler hale gelmesinin de,, bilinçli ya da bilinçsizce yapılsa da, tüm dünyada bu konuda bir farkındalığa ulaşıldığı için olduğunu düşünüyorum.

MindBody Festival İstanbul 2013

7.MindBody Festivali nedir? Proje nasıl ve ne zaman başladı?

MindBody Festivali; sağlıklı yaşam, beslenme, kültür, toplum gibi konuları bir araya getiren ve alanında uzman kişilerle daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için pratikler yapmanıza olanak sağlayacak, 3 günlük bir organizasyon.  İstanbul’un büyülü atmosferi ve parlayan güneşin altında, MindBody Fest; uluslararası konuklarını bir araya getirip paylaşım, öğrenme ve eğlence ortamı yaratmayı amaçlıyor. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğinin garantisini veriyorum!

MindBody Festival İstanbul 2013

Bu 3 gün boyunca yogadan pilatese, tai chi’den gyrotonic’e bir çok alanda yapılacak olan workshopu içeren programınızı kendiniz yaratabiliyor olacaksınız.

Doktorlarla, filozoflarla, sufi ustalarıyla, reflexolojistlerle tanışma fırsatı yakalayacaksınız.

Tantra, biyoterapi, ayuverda ve beslenme ile ilgili bir çok şey öğreneceksiniz.

Konuşmacıları, şarkıcıları, müzisyenleri dinleyeceksiniz.

Sağlıklı olmak bir yaşam biçimidir.

Kendi yaşam stilinizi “MindBody Festival İstanbul” ile keşfedeceksiniz.

8. Peki MindBody Festivali’nin amacı nedir? Hedef kitlenizi kimler oluşturuyor?

Spor yapmıyor, yalnızca merak ediyor olsanız bile kendinize göre bir şeyler mutlaka bulacaksınız.  Spor yapan ya da yapmayan arkadaşlarınızla gelebilir, festival alanında kurulacak olan sağlıklı yaşam ürünlerinin yer alacağı çarşıda gezebilir, Mind and Body okulları, ürünleri ve uygulamaları hakkında bilgi alabilirsiniz.

Siz workshop alanındayken, çocuklarınızı festival alanının içindeki anaokuluna bırakabilirsiniz.

Tüm gün boyunca yararlanabileceğiniz sağlıklı yemek bölümleri, lezzetli ve renkli yemeklerle hizmetinizde olacak!

Bizim asıl amacımız, sağlıklı ve mutlu bir yaşam ile ilgili farkındalık yaratabilmek.

Farklı insanları, farklı kültürleri, farklı uygulamaları birbiriyle kaynaştırmak ve bunun sonunun olmadığını insanlara gösterip herkesin kendine uygun olan reçeteye ulaşmasına olanak vermek istiyoruz.

Hareket mi etmek istiyorsunuz?  Gelin ve birçok alandaki farklı MindBody uygulamalarına katılın.

Yeni ya da eski teorileri mi merak ediyorsunuz? Gelin ve merak ettiğiniz şeyler hakkındaki seminer ve workshoplara katılın.

Sağlıklı beslenme her zaman kafanızda büyük bir soru işareti olarak mı kaldı?  
Gelin, dinleyin ve sorularınızın cevaplarını işin profesyonellerinden öğrenin.

Alışveriş yapmayı seviyor musunuz? Gelin ve sağlıklı yaşam ürünlerinin yer alacağı çarşımızı ziyaret edin.

İyi bir izleyici misiniz?  Gelin, muhteşem konserleri ve sihirli performansları izleyin.

Kaynaşmak ve paylaşmak mı istiyorsunuz? Gelin, dünayanın ve Türkiye’nin her yerinden yeni insanlarla tanışın.

9. Sağlıklı bir beden ve zihin için Uplifers okuyucularına ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz?

Hayatınızı dolu dolu yaşayın. Kalbinizin sesini dinleyin. Zamanınızı sevdiğiniz şeyler yaparak ve sevdiğiniz insanlarla beraber olarak harcayın. Sabırlı olun. Yeniliklere ve fırsatlara açık olun.  Bilmediğiniz şeyleri merak edin ve kurcalayın. Tüm bunlar hayatınızı harika bir yolculuğa dönüştürmenize ve tanıyabileceğiniz en mükemmel insanlarla tanışmanıza yardımcı olacaktır.

MindBody Festival İstanbul 2013

10. Uplifers hakkında neler düşünüyorsunuz?

Uplifers; hayatınızın eksik olan renklerini tamamlayabilecek kaliteli, eğlenceli ve renkli bir topluluk. Takip etmeye devam edin, kendi yaşam deneyimleriniz için harika tüyolar bulacaksınız!

 

Küçük bir hatırlatma: MindBody Festivali’nde 2 okuyucumuz da bizimle birlikte workshoplarda ücretsiz olarak yer alacak. Workshopları başarıyla tamamladıkları taktirde ise The Grand Tarabya Therapia Spa’dan Özel Thai Refleksoloji Masajı kazanacaklar!

Yapmanız gereken şey çok basit; tıklayın ve karşınıza çıkan yarışmadaki sorulara doğru cevaplar vermeye çalışın, bizimle MindBody Festivali’ne ücretsiz olarak katılacak ve masaj kazanacak 2 kişiden biri siz olun!

Fotoğraflar: Loyachting

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale