X

Stajyerden yöneticiye: Kariyerinizin her noktasında kendinize sormanız gereken sorular

İşinizde günden güne ilerledikçe, yapmanız gereken görevleri tamamladığınızda; gerçekten ne yapmak istediğinizi, oraya nasıl ulaştığınızı kendinize sormanız gerekebilir. Ama kaçımız iş hakkında bu kadar düşünmek istiyor?

Günlük işlerinizi yaparken bu işin aslında sizin için nasıl olduğunu söyleyecek büyük resmi görmeyi atlayabilir ve böylece kariyer hedeflerinizi de çok net belirleyemeyebilirsiniz. İster işe yeni başlayan biri olun ister kıdemli bir çalışan, kariyerinizin her noktasında kendinize sormanız gereken önemli sorular var. Öncelikle kariyerinizin hangi aşamasında olduğunu belirleyin ve sonrasında bu soruları kendinize sormaya başlayın:

Giriş seviyesi

İyi olmak için ne yapıyorum?

Bu “Tutkun nedir?” sorusunun başka bir versiyonu ancak bu soruda işin içine para faktörü de giriyor. Herkesin çalışmaya ihtiyacı vardır ve bu noktada kimi zaman “tutku” kısmını bir kenara bırakırız. Ama her zaman büyümek için yeterince boşluk vardır. Allison Jones Fast Company’ye yazdığı yazısında durumu şöyle anlatıyor: “Motivasyonunuz, ihtiyaçlarınız, yetenekleriniz ve fırsatlar için neler yaptığınız konusunda daha hissedilebilir şekilde düşünmelisiniz.

Tüm düşüncelerinizi kendi içinizde netleştirdikten sonra çalıştığınız ya da çalışmak istediğiniz şirkete onlara hangi konuda yardımcı olabileceğiniz ve kendinizi hangi alanda geliştirmek istediğinizi söylemeniz gerekiyor.

Bu işte iyi olmak için hangi yeteneklere ihtiyacım var?

İlk önce kariyerinizde iyi olmak için ne yapmak istediğinize sonrasında da başarılı olmak için hangi yeteneklerinize yoğunlaşmanız gerektiğine karar vermeniz gerekiyor. Jones bu konuda ise şöyle diyor: “Kullanmak istediğimiz becerileri geliştirmek için yapmak istediğimiz işi bulmak gerekir. Bu da bizim işimizden ne istediğimize göre o işe yakınlaşmamız adına çok daha pratik bir yoldur.

Kendimi mümkün olan en iyi yerde konumlandırmak için ne yapabilirim?

Okuldan yeni mezun olmanız ya da stajyerlerliğinizi yeni sonlandırmış olmanız çok da fark etmez. İşte yeniyseniz kendinizi kanıtlamalı ve başarıya odaklamalısınız. Bunu ne kadar erken yaparsanız o kadar iyidir. İş yerinde neyin sizin için iyi bir eğitim olduğunu bilemezsiniz. Bir bakmışsınız kahve götürdüğünüz kişi mentorunuz olmuştur. Çok tuhaf bir ilk iş tecrübesi yaşadıysanız (kim yaşamamıştır ki?) bile her zaman öğreneceğiniz ve kendinize ders çıkaracağınız bir şeyler olur.

Orta seviye

Hangi görevler beni kuvvetlendirir hangileri tüketir?

Bir süre çalıştıktan sonra sizi tüketenleri ve bunların nasıl konular olduğunu iyi bir şekilde anlayabilirsiniz. Belki araştırma yapmaktan ve sunum hazırlamaktan hoşlanıyorsunuzdur ama müşterilerle buluşmak sizin için kabus gibidir. Belki de diğer türlüsü geçerlidir. Durum hangisi olursa olsun öncelikle nasıl ilerlemeniz gerektiğini belirlemelisiniz.

Yönetici olmak istiyor muyum?

Bu kendinize sormanız gereken en önemli sorulardan biridir: “Gerçekten” yönetici olmak istiyor musunuz? Eğer istediğiniz buysa gereken adımları atmaya başlamalısınız. Burada da işi daha iyi yapabilmek ve bu konuma yükselmek için ne gibi fedakarlıklar yapmanız gerektiğini kendinize sormanız gerekiyor. Hayatınızdaki bazı detaylardan fedakarlık edeceğiniz kadar bu işi istiyor musunuz? Eğer bu soruya içten bir şekilde evet diyorsanız bu yolda yürümeye başlayabilirsiniz.

Kariyerimde ilerlediğimi hayal ettiğim yolda mıyım?

Öncelikle kariyerinizde olmayı hayal ettiğiniz ve gerçekte nerede olduğunuzu netleştirmeniz gerekiyor. Mevcut gidişattan memnun musunuz? Olduğunuz yol istediğiniz yol mu? Eğer öyleyse mükemmel! Eğer istediğiniz yol şu anda bulunduğunuz yol değilse belki de CV’nizi güncellemenin vakti gelmiştir.

Bu kariyer benim için önemli olanı yapmamı sağlıyor mu?

Yeterince para kazanmak, zaman ve esneklik hayatınızda yaptığınız işten daha çok önem mi taşıyor? Sizin için hangisinin daha önemli olduğunu belirleyin ve önceliklerinizi sıralamaya başlayın.

Üst seviye

Hala büyümek için yolum var mı?

Kariyerinizde en üst noktaya ulaşmanız ilerleyeceğiniz başka yol yoktur anlamına gelmez. Öncelikle iş hayatınızın ilk yıllarında sıfırladığınız yeteneklerinizi bulun ve öğrenmeyi sürdürerek bunları geliştirmeye çalışın. Kendinize “İyi olmayı hayal ettiğim bir şey ya da daha iyi olacağımı düşündüğüm bir endüstri var mı?” sorusunu sorun. Belki de böylelikle kendi işinizi kurup yeni bir meydan okumaya başlayabilirsiniz.

Arkamda nasıl bir miras bırakmak istiyorum?

Kariyerinizin sonlarına doğru şu ana kadar ne yaptığınız ve bu yolda başkalarına nasıl yardımcı olduğunuz konuları gündeme gelir. İtibarınızı dikkate alın ve emekli olduğunuzda arkanızda nasıl bir miras bıraktığınızı düşünün. İyi bir izlenim vermek için hiçbir zaman geç değildir.

 

İlginizi çekebilir: Kariyerinizi geliştirmenize yardımcı olacak ve sizi motive edecek 7 insan tipi

Kaynaklar:
lifehacker.com
fastcompany.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale