X

Spordan sonra tüketilmemesi gereken 15 besin

Spordan sonra ne yediğimiz günün geri kalanında yediklerimizden çok daha önemlidir. Spor sonrası ideal besin kombini temel olarak su, protein ve komplex karbonhidratlardan oluşuyor. Bunun için Uplifers olarak,  ivillage.com sitesinde diyetisyen görüşleri ile yayınlanan makaleyi dikkate alarak, sizlerle spor sonrası uzak durmanız gerken gıdaların küçük bir listesini paylaşıyoruz.

Spordan Sonra Yenilmemesi Gereken Besinler

Bol şeker içeren enerji barları

Enerji barları son yılların en sık tüketilen popüler atıştırmalıklardan biri haline geldi. Eat Well Global, Inc. kurucusu ve diyetisyen Julie Meyer, enerji barlarını sadece atıştırmalık olarak tüketilmesini desteklerken, sporun ardından bu barların yenmesini doğru bulmuyor. Meyer, eğer kişi sporun ardınan evine geliyorsa, kendine hazırlayabileceği en ideal tarifin, karışık meyvelerden oluşan yağsız yoğurt veya tam tahıllı ekmekten yapılmış bir tost olduğunu vurguluyor. Eğer kişi yolda ise, içinde 5 gram protein, 25-40 gram arası karbondhidrat bulunan protein barlarını öneriyor. Kısacası, bu barları seçerken mutlaka en düşük şeker oranı içerenleri satın almakta fayda var.

Çiğ sebzeler

Spordan Sonra Yenilmemesi Gereken Besinler

Şaşırtıcı olabilir, fakat her ne kadar vücuda faydaları tartışılmaz ise de, enerji sarfedilen bir sporun ardından kasları korumak ve metabolizmayı  hızlandırmak için, çiğ sebze tüketimi iyi bir fikir değil.  Caloriecount.com adlı beslenme web sitesi diyetisyenlerinden Rachel Berman, spor sonrası  protein değeri yüksek olan besinleri öneriyor. Örneğin, kırmızı biber ya da havuçları yoğurtlu soslarla ve humusla birlkte tüketebilirsiniz. Ayrıca bir avuç dolusu karışık kuruyemiş de yenebilir.

Peynir

Cheddar gibi işlenmiş yüksek kalorili peynirler, içerdikleri bol tuz oranıyla oldukça yanlış bir şeçimdir. Her gün peynir tüketenlerdenseniz, mutlaka yarım yağlı olanları seçmelisiniz.

Gazlı ve meyveli içecekler

Aslında yalnız spor sonrası değil, genel olarak da gazlı içeceklerden uzak durmak sizin için çok faydalı olacaktır. Beslenme uzmanı Carolyn Brown, gazlı içecekleri tam bir ¨şeker deposu¨ olduğunun önemle  altını çiziyor. Zaten, 1 kutu gazlı içecek 10 paket şekere eş değer olarak biliniyor. Meyveli içecekler de gazlılar kadar tehlikeli çünkü onlarda da şeker oranı oldukça yüksek. Diyetisyenler, eğer kişi spordan sonra su dışında bir şeyler içmek istiyorsa, şekersiz buzlu çayların içilmesini öneriyor.

Tuzlu atıştırmalıklar

Spor sonrası, tüketilen yüksek oranlı tuz içeren gıdalar, vücudun tuz ve su dengesini bozar. Dolayısyla, mümkün olduğunca düşük sodyumlu gıdaları tüketmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Örneğin, cips sevenlerdensiniz piyasada daha düşük kalorili ve tuzlu olanları satın alıp, yiyebilirsiniz.

Ekmek

Ekmek, vücuda girdiği an kendini şekere çeviren bir gıdadır. Tabi bu söylediğimiz beyaz un ile yapılmış olanlar. Tam tahıllı ekmekler her zaman ilk tercihiniz olsun.

Pizza

Artık kepekli undan yapılan “fit pizzalar” olduğuna göre, o yağlı ve bol tuzlu olan pizzalardan vazgeçmenizin zamanı geldi diyebiliriz. Bu pizzaların üzerinde çeşit çeşit sebzeler olduğundan, sizin için faydalı bir öğün olacaktır.

Şeker ya da çikolata

Şeker ve sütlü çikolatalardan her zaman uzak durmak gerekir. Uzmanlar, özellikle sütlü çikolataların çok yüksek şeker içerdiklerini, bu yüzden içinde antioksidan bulunan bitter çikolataların tüketilmesini öneriyorlar. Bitter çikolatadan hoşlanmayanlar için ise iyi haber, sütlü çikolatalı içecekleri rahatça tüketebilmelerinin sorun olmadığı. Bu konuda, International Journal of Sports Nutrition yayınlarının yaptığı bir araştırmaya göre, bu içecekler içerdikleri kalsiyum, karbonhidrat ve su sayesinde vücut için son derece faydalı.

Spordan Sonra Yenilmemesi Gereken Besinler

Kahvaltılık gevrekler

Kahvaltılık gevrekler aldatıcı olabilir, bazıları gerçekten de içerdikleri fiber oranından ötürü faydalıyken, bazıları ise bol şekerli olduğu için mutlaka kaçınılması gerekenler arasında bulunuyor. Şeker oranı bir yana, vitamin ve mineral oranları düşük olduğundan, mutlaka paketlerin arkasındaki oranlara bakmak gerekir. Özellikle, light süt içinde sade gevrek ve içine serpilmiş fındık, ceviz karışımı son derece idealdir.

Pastalar ve çörekler

Bol kremalı, beyaz şekerli pastalardan uzak durmak artık herkes tarafından bilinen bir gerçek. Hele hele spor sonrası.  Tatlı sevenler, tam tahıllı ekmeğin üzerine vücut için çok faydalı olarak bilinen fıstık ezmesi sürerek tüketebilirler. Evde kendi hazırlayacağınız tatlıların, yarım yağlı ya da yağsız sütten ve esmer şekerden yapılmış olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca küçük bir öneri olarak, tatlınızın içine koyacağınız meyveler sayesinde şeker koymanıza gerek kalmayabilir.

Tavada yumurta

Eğer yumurta gibi faydalı bir gıdayı, içinde bol yağ bulunan bir tavada pişirirseniz, vücudunuz için faydalı bir iş yapmamış olursunuz. Uzmanlar, her zaman yumurtanın haşlanmış olarak hazırlanmasını öneriyor. Spor sonrası, kesinlikle haşlanmış yumurta tüketmelisiniz.

Patates Kızartması

Spor sonrası yapılacak en büyük yanlışlardan biri herhalde patates kızartması yemektir. Ama canınız bu tarz nişastalı gıdalar çekiyor ise, fırın tepsisine dilimlenmiş patatesleri dizip, üzerine  domates sosu döküp, pişirebilirsiniz.

Spordan Sonra Yenilmemesi Gereken Besinler

Smoothie’ler

Son dönemlerin en popüler içeceklerinden bir olan smoothie’ler, içerlerinde meyveler olmasına rağmen, bol şekerli meyve suları ile karıştırıldıkları için, mutlaka uzak durulmalıdır. Bunun yerine, light süt ve meyvelerle kendi hazırlayacağınız içecekleri tercih etmelisiniz. Örneğin, sütün içine yarım muz, tercihinize göre seçeceğiniz kırmızı meyveler ve hatta biraz da cajun fıstık koyup blendardan geçirebilirsiniz.

İşlenmiş etler

Sosis, salam, sucuk gibi etler aslında sağlımız için yararlı değildir. Özellikle kalp sağlığı açısından mutlaka uzak durulmalıdır. Bunların yerine hindi eti ve tavuk tüketimi çok daha iyi bir seçim olacaktır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale